Okan Tüysüz'den deprem açıklaması! Yalova da hasar alır
Okan Tüysüz'den deprem açıklaması! Yalova da hasar alır
Science Dergisi'nde 'İstanbul'a büyük ve yıkıcı bir deprem geliyor' ifadelerinin yer aldığı çalışmayı ünlü jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz canlı yayında değerlendirdi. “İstanbul ve Marmara geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük bir depremle sarsılacaktır. Böyle bir depremin İstanbul'da ve çevre illerde Kocaeli'nde, Yalova'da, Tekirdağ'da, Çanakkale'de hasar vermesi beklenir” açıklamasını yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 16.12.2025 03:13
Haber Güncellenme Tarihi: 16.12.2025 03:14
Kaynak:
Mustafa Turan
New York Times (NYT), Science dergisindeki bir çalışmayı referans alarak Marmara'daki depremlerin İstanbul yönünde ilerlediğini yazdı. NYT’nin Türkiye’deki deprem korkusunu tetikleyen haberi deprem uzmanlarının da gündemine geldi. Ünlü jeolog Okan Tüysüz konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
KIRILMA RİSKİNE İŞARET EDİYOR
Açıklamasında “Öncelikle Science dergisi dünyadaki en iyi kaliteli dergilerden bir tanesidir. Burada yayın yapmak tam tabiriyle her baba yiğidin harcı olan bir şey değil. Dolayısıyla ciddiye alınması gereken bir yayın olduğunu vurgulamak isterim. Şimdi bu makalede belirtilen şeylerden en önemlisi 23 Nisan'da hatırlayacağınız gibi 6.2 büyüklüğünde Silivri açıklarında bir deprem meydana gelmişti” diyen Okan Tüysüz, “Gerek bu deprem gerek öncesinde meydana gelen depremler ve bunların artçılarına bakıldığı zaman Marmara'da deprem tehlikesinin batıdan doğuya doğru ilerlediği ve bu ilerlemenin aşağı yukarı Büyükçekmece açıklarında bir yere kadar sürdüğü oradan ötesi için de bir kırılma riskinin mevcut olduğu verilerle anlatılmaya çalışılıyor. Aslında bu veri 17 Ağustos 1999 sonrasında ortaya konan Marmara'da büyük bir deprem tehlikesi vardır görüşünü destekleyen bir veridir. 17 Ağustos depremi olduğu zaman Marmara'daki deprem olasılığı %15 oranında artmıştı. Bir stres aktarılması nedeniyle bir gerilme aktarılması nedeniyle ve o süreçten sonra da Marmara'da deprem olur mu nerede olur tartışmaları aşağı yukarı 26 senedir sürüyor” sözlerini sarf etti.
DEPREM TEHLİMESİ SÜRÜYOR
Açıklamasının devamında “Bilimsel anlamda baktığımız zaman gerek Science dergisinde çıkan yayın gerekse İTÜ'deki meslektaşlarımızın yapmış olduğu yine çok yakın dönemdeki yayın 23 Nisan depreminin özellikle daha doğuda yer alan yani Kumburgaz ile Adalar arasında kalan kesimin deprem tehlikesinin sürdüğü hatta arttığı ortaya kondu bu yayınlarla. Bu zaten mevcut olan deprem tehlikesini bir kez daha vurgulayan bir çalışmadır” ifadelerini kullanan Okan Tüysüz, “Tabii bu deprem ne zaman olur, hangi büyüklükte olur sorularında çeşitli bilinmezlikler var. Bu bilinmezliklerden en önemlisi 1509 ve 1766 depremlerinin hatta 1894 depreminin ki üçü de İstanbul'a çok ciddi anlamda hasar vermiş depremlerdir. İstanbul'un yanı sıra tüm Marmara'da ciddi hasar yaratmış depremlerdir. Bunların nerede olduğu o dönemde kayıt olmadığı için deprem kaydı henüz icat edilmediği için bunların nerede olduğu hangi büyüklükte olduğu doğrudan ölçülebilmiş değerler değil. O nedenle bunlarda bir bilinmezlik var. İkincisi, doğa hiçbir zaman bizim beklediğimiz kadar düzgün çalışmıyor. Yani 250 yılda bir deprem gelişiyor diyoruz ama bu bazen 300 yıla çıkabiliyor, bazen 200 yıla inebiliyor. Bu kadar bizim matematiksel hesaplarımıza çok uyan bir davranışı yok doğanın” dedi.
BÜYÜK BİR DEPREMLE SARSILACAK
Açıklamasına “O nedenle çeşitli bilinmezlikleri olmakla birlikte İstanbul ve Marmara geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük bir depremle sarsılacaktır. Bunun büyüklüğü bugünkü tahminlere göre 7.2 civarındadır. Böyle bir depremin İstanbul'da ve çevre illerde Kocaeli'nde, Yalova'da, Tekirdağ'da, Çanakkale'de hasar vermesi beklenir” diye devam eden Okan Tüysüz, son olarak şunları ekledi: “O nedenle bu tür tartışmaları çok ciddiye almak ve depreme karşı hazırlıkları sıklaştırmak gerekir. Bu zaten bu çalışmaların temel amacı depremin vereceği hasarın ortadan kaldırılması pek mümkün değil ama azaltılması en az zararla bu depremlerden kurtulmayı ve buna uygun önlemleri almayı sağlamaktır.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Okan Tüysüz'den deprem açıklaması! Yalova da hasar alır
Science Dergisi'nde 'İstanbul'a büyük ve yıkıcı bir deprem geliyor' ifadelerinin yer aldığı çalışmayı ünlü jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz canlı yayında değerlendirdi. “İstanbul ve Marmara geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük bir depremle sarsılacaktır. Böyle bir depremin İstanbul'da ve çevre illerde Kocaeli'nde, Yalova'da, Tekirdağ'da, Çanakkale'de hasar vermesi beklenir” açıklamasını yaptı.
New York Times (NYT), Science dergisindeki bir çalışmayı referans alarak Marmara'daki depremlerin İstanbul yönünde ilerlediğini yazdı. NYT’nin Türkiye’deki deprem korkusunu tetikleyen haberi deprem uzmanlarının da gündemine geldi. Ünlü jeolog Okan Tüysüz konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
KIRILMA RİSKİNE İŞARET EDİYOR
Açıklamasında “Öncelikle Science dergisi dünyadaki en iyi kaliteli dergilerden bir tanesidir. Burada yayın yapmak tam tabiriyle her baba yiğidin harcı olan bir şey değil. Dolayısıyla ciddiye alınması gereken bir yayın olduğunu vurgulamak isterim. Şimdi bu makalede belirtilen şeylerden en önemlisi 23 Nisan'da hatırlayacağınız gibi 6.2 büyüklüğünde Silivri açıklarında bir deprem meydana gelmişti” diyen Okan Tüysüz, “Gerek bu deprem gerek öncesinde meydana gelen depremler ve bunların artçılarına bakıldığı zaman Marmara'da deprem tehlikesinin batıdan doğuya doğru ilerlediği ve bu ilerlemenin aşağı yukarı Büyükçekmece açıklarında bir yere kadar sürdüğü oradan ötesi için de bir kırılma riskinin mevcut olduğu verilerle anlatılmaya çalışılıyor. Aslında bu veri 17 Ağustos 1999 sonrasında ortaya konan Marmara'da büyük bir deprem tehlikesi vardır görüşünü destekleyen bir veridir. 17 Ağustos depremi olduğu zaman Marmara'daki deprem olasılığı %15 oranında artmıştı. Bir stres aktarılması nedeniyle bir gerilme aktarılması nedeniyle ve o süreçten sonra da Marmara'da deprem olur mu nerede olur tartışmaları aşağı yukarı 26 senedir sürüyor” sözlerini sarf etti.
DEPREM TEHLİMESİ SÜRÜYOR
Açıklamasının devamında “Bilimsel anlamda baktığımız zaman gerek Science dergisinde çıkan yayın gerekse İTÜ'deki meslektaşlarımızın yapmış olduğu yine çok yakın dönemdeki yayın 23 Nisan depreminin özellikle daha doğuda yer alan yani Kumburgaz ile Adalar arasında kalan kesimin deprem tehlikesinin sürdüğü hatta arttığı ortaya kondu bu yayınlarla. Bu zaten mevcut olan deprem tehlikesini bir kez daha vurgulayan bir çalışmadır” ifadelerini kullanan Okan Tüysüz, “Tabii bu deprem ne zaman olur, hangi büyüklükte olur sorularında çeşitli bilinmezlikler var. Bu bilinmezliklerden en önemlisi 1509 ve 1766 depremlerinin hatta 1894 depreminin ki üçü de İstanbul'a çok ciddi anlamda hasar vermiş depremlerdir. İstanbul'un yanı sıra tüm Marmara'da ciddi hasar yaratmış depremlerdir. Bunların nerede olduğu o dönemde kayıt olmadığı için deprem kaydı henüz icat edilmediği için bunların nerede olduğu hangi büyüklükte olduğu doğrudan ölçülebilmiş değerler değil. O nedenle bunlarda bir bilinmezlik var. İkincisi, doğa hiçbir zaman bizim beklediğimiz kadar düzgün çalışmıyor. Yani 250 yılda bir deprem gelişiyor diyoruz ama bu bazen 300 yıla çıkabiliyor, bazen 200 yıla inebiliyor. Bu kadar bizim matematiksel hesaplarımıza çok uyan bir davranışı yok doğanın” dedi.
BÜYÜK BİR DEPREMLE SARSILACAK
Açıklamasına “O nedenle çeşitli bilinmezlikleri olmakla birlikte İstanbul ve Marmara geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük bir depremle sarsılacaktır. Bunun büyüklüğü bugünkü tahminlere göre 7.2 civarındadır. Böyle bir depremin İstanbul'da ve çevre illerde Kocaeli'nde, Yalova'da, Tekirdağ'da, Çanakkale'de hasar vermesi beklenir” diye devam eden Okan Tüysüz, son olarak şunları ekledi: “O nedenle bu tür tartışmaları çok ciddiye almak ve depreme karşı hazırlıkları sıklaştırmak gerekir. Bu zaten bu çalışmaların temel amacı depremin vereceği hasarın ortadan kaldırılması pek mümkün değil ama azaltılması en az zararla bu depremlerden kurtulmayı ve buna uygun önlemleri almayı sağlamaktır.”
Mustafa Turan
Kaynak: Mustafa Turan