Marmara kıyılarının iklim risk haritası çıktı! Yalova ikinci sırada
Marmara kıyılarının iklim risk haritası çıktı! Yalova ikinci sırada
Marmara Denizi kıyılarında yapılan son iklim risk analizine göre, bölgede yaklaşık 1,6 milyon kişi yüksek risk altında yaşıyor. Kıyı şeridinin yüzde 60’ı orta risk, yüzde 12’si ise yüksek risk kategorisinde yer alıyor. En kırılgan iller arasında Yalova ikinci sırada yer alıyor.
Haber Giriş Tarihi: 28.11.2025 11:06
Haber Güncellenme Tarihi: 28.11.2025 11:08
Kaynak:
Mustafa Turan
Sıralamada Kocaeli yüzde 26,5 ile ilk sırada bulunuyor. Yalova yüzde 18,4 ve Bursa yüzde 18,2 oranlarıyla onu izliyor. İstanbul’da Marmara kıyısında yaşayan nüfusun yüzde 12,2’si yüksek risk altında. Tekirdağ’da bu oran yüzde 16,6, Çanakkale’de yüzde 11,1, Balıkesir’de ise yüzde 10,1 olarak hesaplandı. Bu tablo, Marmara Denizi çevresindeki yerleşimlerin farklı düzeylerde ama ortak bir tehdit altında olduğunu gösteriyor. Fırtınalar, kıyı erozyonu ve deniz seviyesinin yükselmesi, tüm kıyı kentlerini etkileyen tehditler.
KAPALI DENİZ, YOĞUN ETKİ
Marmara Denizi’nin yarı kapalı yapısı, iklim değişikliğinin etkilerini bu bölge için daha karmaşık hale getiriyor. Deniz seviyesindeki yükselme, artan fırtına sıklığı ve kıyı erozyonu, özellikle sanayileşmiş ve yoğun nüfuslu kıyılarda etkisini artırıyor. Stanford Üniversitesi’nin Doğal Sermaye Projesi kapsamında geliştirilen InVEST Kıyı Kırılganlık Modeli kullanılarak yapılan analiz, Marmara kıyılarının büyük bölümünün fiziksel ve sosyoekonomik açıdan savunmasız olduğunu ortaya koydu. Kıyılardaki doğal alanların önemli kısmı son 50 yılda yerleşim ve sanayi baskısı altında kayboldu. Bugün kıyı çizgisinin büyük bölümü, doğal süreçler yerine insan eliyle şekillenmiş. Bu nedenle kıyı koruma ve planlama politikalarının yalnızca mühendislik çözümlerine değil, doğa temelli yöntemlere dayanması gerektiği vurgulanıyor.
Kocaeli, Marmara’daki en yüksek riskli nüfusa sahip il konumunda. Yoğun sanayi faaliyetleri, nüfus baskısı ve fırtına sıklığı, taşkın tehlikesini artırıyor. Yalova’da kıyı şeridinin daralması ve erozyonun hızlanması, hem kıyı ekosistemlerini hem de yerleşim alanlarını tehdit ediyor. Bursa ve Balıkesir kıyılarında toprak kaybı ve kıyı erozyonu öne çıkarken, İstanbul’un doğu kıyılarında deniz seviyesinin yükselmesi ve fırtınalar nedeniyle taşkın riski artıyor. Çanakkale Boğazı ve Tekirdağ çevresindeki kıyılar, görece korunaklı yapısıyla diğer bölgelere göre daha az kırılgan durumda olsa da, uzun vadede bu bölgeler de deniz seviyesindeki yükselmeden etkilenebilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Marmara kıyılarının iklim risk haritası çıktı! Yalova ikinci sırada
Marmara Denizi kıyılarında yapılan son iklim risk analizine göre, bölgede yaklaşık 1,6 milyon kişi yüksek risk altında yaşıyor. Kıyı şeridinin yüzde 60’ı orta risk, yüzde 12’si ise yüksek risk kategorisinde yer alıyor. En kırılgan iller arasında Yalova ikinci sırada yer alıyor.
Sıralamada Kocaeli yüzde 26,5 ile ilk sırada bulunuyor. Yalova yüzde 18,4 ve Bursa yüzde 18,2 oranlarıyla onu izliyor. İstanbul’da Marmara kıyısında yaşayan nüfusun yüzde 12,2’si yüksek risk altında. Tekirdağ’da bu oran yüzde 16,6, Çanakkale’de yüzde 11,1, Balıkesir’de ise yüzde 10,1 olarak hesaplandı. Bu tablo, Marmara Denizi çevresindeki yerleşimlerin farklı düzeylerde ama ortak bir tehdit altında olduğunu gösteriyor. Fırtınalar, kıyı erozyonu ve deniz seviyesinin yükselmesi, tüm kıyı kentlerini etkileyen tehditler.
KAPALI DENİZ, YOĞUN ETKİ
Marmara Denizi’nin yarı kapalı yapısı, iklim değişikliğinin etkilerini bu bölge için daha karmaşık hale getiriyor. Deniz seviyesindeki yükselme, artan fırtına sıklığı ve kıyı erozyonu, özellikle sanayileşmiş ve yoğun nüfuslu kıyılarda etkisini artırıyor. Stanford Üniversitesi’nin Doğal Sermaye Projesi kapsamında geliştirilen InVEST Kıyı Kırılganlık Modeli kullanılarak yapılan analiz, Marmara kıyılarının büyük bölümünün fiziksel ve sosyoekonomik açıdan savunmasız olduğunu ortaya koydu. Kıyılardaki doğal alanların önemli kısmı son 50 yılda yerleşim ve sanayi baskısı altında kayboldu. Bugün kıyı çizgisinin büyük bölümü, doğal süreçler yerine insan eliyle şekillenmiş. Bu nedenle kıyı koruma ve planlama politikalarının yalnızca mühendislik çözümlerine değil, doğa temelli yöntemlere dayanması gerektiği vurgulanıyor.
YALOVA’DA KIYI ŞERİDİNİN DARALMASI YERLEŞİM ALANLARINI TEHDİT EDİYOR
Kocaeli, Marmara’daki en yüksek riskli nüfusa sahip il konumunda. Yoğun sanayi faaliyetleri, nüfus baskısı ve fırtına sıklığı, taşkın tehlikesini artırıyor. Yalova’da kıyı şeridinin daralması ve erozyonun hızlanması, hem kıyı ekosistemlerini hem de yerleşim alanlarını tehdit ediyor. Bursa ve Balıkesir kıyılarında toprak kaybı ve kıyı erozyonu öne çıkarken, İstanbul’un doğu kıyılarında deniz seviyesinin yükselmesi ve fırtınalar nedeniyle taşkın riski artıyor. Çanakkale Boğazı ve Tekirdağ çevresindeki kıyılar, görece korunaklı yapısıyla diğer bölgelere göre daha az kırılgan durumda olsa da, uzun vadede bu bölgeler de deniz seviyesindeki yükselmeden etkilenebilir.
Mustafa Turan
Kaynak: Mustafa Turan