CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, TBMM’de yasalaşan vergi düzenlemelerini ve 2026 bütçesini eleştirdi. Becan, toplanacak 15,6 trilyon liralık verginin vatandaşa günlük yaklaşık 43 milyar lira yük olarak yansıyacağını belirterek iktidarın ekonomi politikalarına tepki gösterdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yalova Milletvekili ve Milli Savunma Komisyonu Üyesi Tahsin Becan, TBMM’de yasalaşan Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun üzerine çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. 39 maddelik yasanın 20 ayrı kanunda değişiklik öngördüğünü ve bunun 28. yasama döneminin 34. torba teklifi olduğunu belirten Becan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek döneminde vergi kanunlarında toplam 121 maddede değişikliğe gidildiğini verilerle ortaya koydu. Yasalaşan teklifle birlikte Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 23 maddeyle 6 kez, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 11 maddeyle 6 kez, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 31 maddeyle 5 kez revize edildiğini aktaran Becan, Gelir Vergisi, Vergi Usul, Damga Vergisi, Motorlu Taşıtlar Vergisi, Harçlar Kanunu, Emlak Vergisi ve Şans Oyunları Vergisi gibi pek çok alanda defalarca düzenleme yapıldığını hatırlattı. Becan, “Bu durum, iktidarın bu öngörüsüz ekonomi politikalarıyla daha çok vergi paketleri getirerek yükü halkın sırtına yükleyeceğinin göstergesidir” değerlendirmesinde bulundu. İktidarın bütçe açığını kapatmak için vatandaşı bir gelir kapısı olarak gördüğünü savunan Tahsin Becan, 2026 bütçe hedeflerine ilişkin dikkat çeken bir hesaplama paylaştı. İktidarın 2026 bütçesi teklifiyle vatandaşlardan toplam 15,6 trilyon lira vergi toplayacağını belirten Becan, bu tutarın 3,5 trilyon lirasının Gelir Vergisinden, 5,6 trilyon lirasının KDV’den ve 2,5 trilyon lirasının ise ÖTV’den oluştuğunu kaydetti. Becan, açıklamasında, “Günde 42 milyar 824 milyon lira, saatte 1 milyar 784 milyon lira vergi ödeyeceğiz. Bu kadar vergi ödememize rağmen yine yetmeyecek ve trilyonlarca lira bütçe açığı vereceğiz. Bilinmelidir ki, çağdaş devlet yapılanmalarında hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı, sadece bireysel hak ve özgürlüklerin teminatı değil, aynı zamanda ekonomik istikrarın ve toplumsal refahın da ön koşuludur” sözlerine yer verdi.