Tahsin Becan Haberleri

“18 ay önce Bakanlığı uyarmıştım yetkililer hesap vermeli”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yalova Milletvekili Tahsin Becan, kentte yaşanan su kriziyle birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yatırım politikalarını sert bir dille eleştirdi. Becan, 23 Temmuz 2024 tarihinde Bakan İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle verdiği ve Yalova’daki su yatırımlarının akıbetini sorduğu önergeyi hatırlatarak, aradan geçen 18 aylık sürede somut bir ilerleme kaydedilememesine tepki gösterdi. Becan, Bakanlıktan gelen yanıtlarda yatırım programında yer alan ve devam ettiği belirtilen 11 adet işin toplam maliyetinin 1 milyar 407 milyon 605 bin 633 TL olduğunun açıklandığını anımsattı. Söz konusu projelerin detaylarını kamuoyuyla paylaşan Becan, listenin; Yalova İli Şaban Deresi, Mezarlık Deresi, Kocadere ve Yankolu, Yalova Üniversitesi Kurt Deresi, Altınova Çavuşçiftliği Taşocağı Deresi ile Çınarcık Esenköy Torluk-Çalı Dereleri olmak üzere 7 adet dere ıslahı projesini kapsadığını belirtti. Ayrıca listede Çınarcık Şenköy Barajı ve İçme Suyu Tesisleri ile Yalova Kurtköy Barajı ve İçme Suyu Tesisleri olmak üzere 2 baraj projesinin ve Çiftlikköy Çukurköy ile Çınarcık Karacakaya olmak üzere 2 gölet inşaatının da yer aldığını vurguladı. "YALOVA BUNU HAK ETMİYOR" O gün her yatırımın takipçisi olacağını söylediklerini ancak gelinen noktada büyük bir hayal kırıklığı yaşandığını dile getiren CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, harcandığı iddia edilen bütçenin sahaya yansımadığını savundu. Becan, yaptığı açıklamada, "Bugün gelinen noktada aradan tam 18 ay geçmesine rağmen yatırım programında yer alan Devlet Su İşlerine ait bu 11 projeye ayrılan 1,5 milyar TL’lik tutarın nereye harcandığı, harcandıysa hangi aşamada oldukları hala belirsizliğini koruyor. Bunu Yalova olarak yaşadığımız sıkıntıdan maalesef görüyoruz. Yetkilileri, Bakanlığı göreve ve hesap vermeye davet ediyorum. Biz Yalovalılar bunu hak etmiyoruz" dedi.

Becan, Bakan Yumaklı’ya Yalova’daki susuzluğun nedenlerini sordu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yalova Milletvekili Tahsin Becan, Yalova’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Gökçe Barajı’nda su seviyesinin yüzde 6’lara gerilemesinin ardından harekete geçti. Becan, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına yazılı soru önergesi sundu. Milletvekili Becan, Bakan Yumaklı’ya yönelttiği sorularda kentin su yönetimine dair kapsamlı veriler talep etti. Becan önergesinde; Yalova’daki ruhsatsız yeraltı suyu kuyusu sayısını, su kayıp ve kaçaklarının azaltılmasına yönelik hedefleri ve bu kapsamda yerel yönetimlere sağlanan finansal ve teknik desteklerin detaylarını sordu. Tarımsal sulama sistemlerinin modernizasyonu ve su tasarrufu sağlayacak yenilikçi teknolojilerin entegrasyonu hakkında Bakanlığın çalışmalarını sorgulayan Becan, yağmur suyu toplama ve deniz suyu arıtma gibi alternatif kaynak projelerinin gündemde olup olmadığını öğrenmek istedi. Ayrıca kentteki mevcut su açığının miktarı, Gökçe Barajı’nda kalan rezervin gün bazında karşılığı, kullanımın sanayi, tarım ve yerel yönetimler arasındaki dağılımı ile yapılması planlanan yeni baraj projesinin ihale süreci de önergede yer alan sorular arasında başı çekti. "TÜRKİYE SU KITLIĞI RİSKİ TAŞIYOR" Önergenin ardından konuya ilişkin bir açıklama yapan Tahsin Becan, Türkiye’nin bütüncül bir su yönetimi politikasına ihtiyacı olduğunu vurguladı. İklim değişikliğinin etkilerinin yadsınamaz bir gerçek olduğunu belirten Becan, “Bu bakımdan ulusal ve uluslararası politikaların ve kalkınma planlamalarının geliştirilmesinde su-gıda-enerji ekseninin önemi artmaktadır. Bu nedenle, Türkiye’de de öncelikle su yönetiminin birlikte ele alınmasını sağlayacak bütüncül, katılımcı ve veriye dayalı yeni bir su yönetimi politikasının ortaya konulması ve uygulanması elzemdir. Son yapılan araştırmalar göstermektedir ki, yeraltı su seviyeleri her yıl ortalama 10-15 metre gerilemekte, baraj doluluk oranı ise ülke genelinde yüzde 40 seviyelerine kadar düşmektedir. Bunun sonucunda Türkiye artık ‘su kıtlığı riski yüksek ülkeler’ arasında gösterilmektedir" dedi. "GEÇİCİ DEĞİL KALICI ÇÖZÜMLER GEREK" Becan, sorunun temelinde yıllardır süregelen plansız kentleşme, aşırı yeraltı suyu kullanımı ve sanayi tesislerinin denetimsiz tüketiminin yattığını savundu. 2015-2024 yılları arasında nüfus yoğunluğunun en fazla arttığı ilin yüzde 32 ile Yalova olduğunu hatırlatan Becan, "Bu yüzden mevcut yatırımlarımızın gelecekte kentimizin ihtiyaçlarını karşılamayacağını belirttik. Söz konusu su ihtiyacımızı karşılayan Gökçe Barajı’nın da yetersiz kalacağı ve yeni baraj projesinin başlamasının ne denli gerekli olduğunu dile getirdik. Ama geldiğimiz noktada Yalova olarak ya ‘geçici çözümler veya tedbirler’ ile su kesintilerine alışacağız ya da sürdürülebilir ve bütüncül yapılacak yatırımların bir an önce hayata geçirilerek kentimizde suyla ilgili kalıcı çözümü ve dönüşümü sağlayacağız" diye konuştu.

CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan: “Gökçe 2 barajı için halen neyi bekliyorsunuz”

Yalova’da mevsimsel kuraklığa bağlı su sorunu etkisini her geçen gün daha fazla hissettirirken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yalova Milletvekili Tahsin Becan, kentin su güvenliği için hayati önem taşıyan Gökçe 2 Barajı projesini yeniden gündeme taşıdı. Becan, Termal ilçesinde inşa edilmesi planlanan ancak henüz somut bir adım atılmayan barajın yapım sürecindeki belirsizliğe dikkat çekerek yetkililere yüklendi. Tasarruf tedbirlerinin bu denli stratejik bir yatırım için bahane edilemeyeceğini savunan Becan, fuzuli harcamalar yapılırken Yalova halkının su güvenliğinin riske atıldığını öne sürdü. Milletvekili Becan, projenin akıbetine dair belirsizliğin sürdüğünü belirterek, "İkinci barajı biz de o zaman sorduk, hatta yerine itiraz ettik. ‘İhalesi olacak’ dendi ama ortada bir şey yok. Gökçe 2 Barajı için halen neyi bekliyorsunuz? Kaldı ki bu durum sadece Yalova’ya özgü değil; Türkiye'nin çoğu yerinde şu anda iklim şartlarından dolayı barajlarda su sıkıntısı var. İnşallah bir iki ay içinde kar yağar, yağmur yağar. Olmazsa felaket bir su sıkıntısı geliyor. Aslında şu anda sadece Türkiye'nin değil, dünyanın bir su sorunu var ama bu hiç konuşulmuyor" dedi. "YALOVA’DA SUSUZLUK ÇEKİLİR Mİ?" Yalova’nın coğrafi yapısı gereği su sıkıntısı yaşamaması gereken bir il olduğunu vurgulayan Becan, sorunun temelinde ekonomik tercihler ve oyalama taktikleri olduğunu iddia etti. Becan, açıklamasının devamında, "Yalova gibi bir yerde susuzluk çekersek millet bize güler. Doğru. Yalova'nın yüzde 70’i tarım ve orman arazisi. Burada susuzluk çekilir mi? Olmaması lazım. Ama sebep ekonomik. Tasarruf tedbirleri dolayısıyla yatırımları biraz azaltmışlardı fakat yerel seçimlerde başarısız olduklarını görünce ‘Tekrar ufak ufak başlayalım’ demeye başladılar. ‘İhaleyi verdik, yapıyoruz’ gibi sözlerle oyalama taktiği hâlâ devam ediyor. Yani ortada görünen bir şey var mı? Yok. Fuzuli yerlere para harcamaya gelince harcıyoruz” şeklinde konuştu.

CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan: “Bu kurultay iktidar yolculuğumuzun başlangıcıdır”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yalova Milletvekili Tahsin Becan, 28-30 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek 39. Olağan Kurultaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP’nin parti içi demokrasiyi Türkiye’ye örnek gösteren köklü bir yapı olduğunu belirten Becan, kurultayın tarihi bir dönüm noktası taşıdığına dikkat çekti. Becan, CHP’nin tarihsel misyonuna vurgu yaparak, "Cumhuriyet Halk Partisi kendi içindeki demokrasiyi Türkiye’ye örnek gösteren, vaat eden bir partidir. Çünkü biz cumhuriyeti kuran partiyiz. Demokrasiyi kuran ve bugünlere taşıyan iradenin gösterildiği her köşetaşında varız, her dönüm noktasında varız. Cumhuriyetin ve demokrasinin kıymetini en iyi bilenler bizleriz” ifadelerini kullandı. Kurultayı bir demokrasi şöleni olarak nitelendiren Becan, bu sürecin sadece parti içi bir seçim değil, Türkiye’nin kaderini değiştirecek bir adım olduğunu savundu. Tüm kesimleri bu mücadeleye davet eden Becan, "Bu kurultay, bir demokrasi şölenidir. Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek iktidar yolculuğumuzun başlangıcıdır. Bunun için, tarihi birlikte yazmak için tüm gençlerimize, kadınıyla, erkeğiyle tüm örgütümüzle krizlere, yoksulluğa, karanlığa birlikte son verelim. Ülkenin kaderini birlikte değiştirelim. Refahın ve zenginliğin adil ve eşit paylaşılan bir ülke olacağı Türkiye’yi birlikte kuralım. Çaresizlik hisseden, umut arayan, memleket için dertlenen ve çabalayan herkesi bu yolculuğun bir parçası olmaya davet ediyoruz. Tarih yazmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu. Mevcut ekonomik düzeni eleştiren ve çözüm adresinin sandık olduğunu dile getiren Becan, hedeflerinin kayıtsız şartsız millet iradesini tesis etmek olduğunu belirtti. Becan, "Daha önce söylediğimiz gibi emekliye, çiftçiye, işçiye, asgari ücretliye hakkını vermeyen, gençlerin yüzünü güldürmeyen, herkesi yoksullaştıran, hepimizi baskı altında tutan bunlara karşı onların istediği gündeme değil milletin gerçek gündemine, seçime ve iktidara odaklandık. Ekonomi, adalet, demokrasi krizleri yaratan düzeni değiştirmek için, Türkiye’yi hak ettiği yere taşımak için, umudu ve güveni var etmek, tasayı, kaygıyı def etmek için çıktığımız bu yolculuğun adı iktidar zamanıdır. Milletin iktidarını hedeflemektir. Kayıtsız, şartsız milletin iradesini aramaktır. Bu yolculuğun adı, karardır. Halkın kararını aramaktır. Bu yolculuğun adı, özgürlüktür. Halkın özgürlüğü için yola çıkmaktır. CHP demokrasinin evidir, yurdudur" sözleri ile açıklamasını tamamladı.

CHP Çiftlikköy'de Öğretmenler Günü coşkusu

Programa CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, CHP Çiftlikköy İlçe Başkanı Savaş Kaşıkçı ve Çiftlikköy Belediye Başkanı Adil Yele de katılarak parti üyesi öğretmenlerin gününü tebrik etti. Katılımcılar, eğitim camiasının toplumun gelişimindeki önemine vurgu yaparken, öğretmenlerin fedakarlıkla yürüttüğü çalışmaların her zaman takdirle karşılandığını ifade etti. Etkinlikte öğretmenlere çiçek takdim edilirken, pasta kesildi ve ardından günün anlam ve önemine dair konuşmalar yapıldı. ‘’ÖĞRETMENLERİMİZ, ÜLKEMİZİN UMUT KAYNAĞIDIR’’ CHP Çiftlikköy İlçe Başkanı Savaş Kaşıkçı, günün anlam ve önemini belirten açıklamasında şu ifadelere yer verdi, ‘’Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” sözünün ışığında; ülkemizin aydınlık geleceğini inşa eden tüm öğretmenlerimize minnettarız. Bugün bir kez daha gördük ki; fedakârlıklarıyla, sabırlarıyla, bilgiye ve bilime olan bağlılıklarıyla öğretmenlerimiz, ülkemizin umut kaynağıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak; laik, bilimsel ve eşitlikçi eğitimin savunucusu olmaya, öğretmenlerimizin hak ettikleri değeri görmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu anlamlı günde bizlerle birlikte olan tüm öğretmenlerimize yürekten teşekkür ediyor, Öğretmenler Gününü kutluyoruz. İyi ki varsınız.’’ ‘’SAYGI VE MİNNETLE TEBRİK EDİYORUZ’’ CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan ise öğretmenlerin toplumdaki yerine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı, ‘’Toplumumuzun geleceğini şekillendiren, fedakârca görev yapan tüm öğretmenlerimizin bu anlamlı gününü saygı ve minnetle tebrik ediyoruz. Öğretmenlerimiz, Cumhuriyetimizin geleceğini inşa eden en önemli güçtür. Bizler her zaman onların yanında olmaya devam edeceğiz.” Program sonunda günün anısına çok sayıda hatıra fotoğrafı çekilirken, öğretmenler ilgi ve alakalarından dolayı yetkililere teşekkürlerini iletti. Yetkililer de her zaman öğretmenlerin yanında olacaklarını ifade ederek, iyi dilek temennilerinde bulundu. Murat Can Aytemur

Becan, Prof. Dr. Ercan’a tepki gösterdi “Bilim dışı söylemler kabul edilemez”

Deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sulak ve gevşek zeminlere inşa edilmiş yüksek katlı binaların tehlike oluşturduğunu belirterek, Yalova’nın da aralarında bulunduğu bazı illerde “ev almayın, kiralamayın” çağrısı yapmıştı. Bu açıklamaya CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan tepki göstererek bilim dışı söylemlerin kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Becan yaptığı açıklamada, “Bazı bilim insanlarının Yalova’dan konut alınmaması veya kiralanmaması yönündeki bilim dışı söylemleri kabul edilemez. Bilim insanlarına yakışmayan bu tür açıklamalar yerine, depremle ilgili asıl odaklanılması gereken, can ve mal kaybını önleyecek tedbirlerdir. Sadece ‘ev almayın, kiralamayın’ demek bir çözüm üretmez” ifadelerini kullandı. “1999 SONRASI YAPILAR DAHA GÜVENLİ” Becan, 1999 depremi sonrası inşa edilen binaların daha güvenli olduğuna dikkat çekerek, “1999 depremi öncesinde C15 kalitesinde beton kullanılırken, günümüzde C35-C40 kalitesindeki betonların tercih edilmesi, yapıların oldukça sağlam olduğunu göstermektedir. Olası bir depremde bu yeni yapıların kolayca zarar görmeyeceği düşünülmektedir” diye konuştu. Milletvekili Becan, “Kiralamayın, satın almayın gibi söylemler yerine, daha önce de vurguladığımız gibi eski yapıların yenilenmesi yöntemlerini konuşmak daha yerindedir. Türkiye’nin her yeri deprem bölgesi iken insanlar nerede ikamet edecek? Kiralamayacak, satın almayacaksak milyonlarca insan çadırda mı yaşayacak? Bu, ilgili bilim insanlarının talihsiz bir açıklamasıdır ve bu açıklamayı protesto ediyorum” dedi.

“Bağımsız olması gereken kurumlar iktidar bağımlısı oldular”

CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, Türkiye’de iktisadi ve hak temelli istikrarı sağlamanın ön koşulunun, "bütün yetkileri bir yerde toplamaktan vazgeçip, yetkileri farklı kurul ve kurumlar arasında paylaştırarak denge ve denetim mekanizmalarının oluşturulmasından" geçtiğini belirtti. Becan, bağımsız düzenleyici ve denetleyici kurumların mevcut durumuna ilişkin yaptığı açıklamada, “Farklı sektörlerde faaliyet gösteren uzman ve özerk nitelikte kurumlar olan ‘bağımsız idari otoriteler’, toplumsal ve siyasal yaşamda, özellikle temel hak ve özgürlükler ile ekonomik ve sosyal alanlarda düzenleme ve denetleme yapan kamu tüzel kişileridir. Bu yönlendirici işlevlerini, bağımsız kararlarının üzerinde hiçbir makam ve merciin etkisinde olmadan, özel güvencelere sahip, mali özerkliğe haiz özel bütçeleriyle yerine getirirler. Bu kurumlar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Nükleer Düzenleme Kurumu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Rekabet Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu ile Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’dur. Bu kurumlar bugün hemen hemen hepsi siyasi iktidarın bekasına adanmış, bağımlı idari otoritelere dönüştüklerini verdikleri kararlardan ne yazık ki anlıyoruz” sözlerine yer verdi. “SİYASİLERİN ETKİ VE BASKILARI OLMAMALI” Bu tür kurumların, hassas sektörleri siyasilerin etki ve baskılarından arındırmak amacıyla kurulduğunu belirten Becan, “Bugün, hassas sektörler olarak kabul edilen, enerji, finans, ilaç, bankacılık, iletişim, sermaye gibi alanlarda rekabetin artmasıyla, özellikle sektörün aktörlerinin ve siyasilerinin etkilerinden ve baskılarından arındırma ihtiyacı, bu tür kurumların ortaya çıkışının başlıca nedeni olarak kabul edilmektedir. Buna karşılık, bugün düzenlendikleri şekliyle, bu kuruluşlar Türkiye’de ne özerk ne de bağımsızdırlar. Acilen bu kuruluşların üyelerinin belirlenme şekli ve işleyişleri, bağımsızlıklarını temin edecek usul ve kurallara dayandırılmalıdır. Özerk ve uzman kuruluşlara yapılacak görevlendirmeler açısından, adayların ilgili konulardaki uzmanlık ve liyakatine ilişkin ölçütler titizlikle konularak yandaş kayırma ve yağma düzensizliği son bulmalıdır. Böylelikle piyasa ekonomisinin geçerli olduğu devletlerde olduğu gibi girişim özgürlüğü sağlanır ve adil sürdürülebilir bir kalkınma yaşanır” diye konuştu.

#Tahsin Becan