Türk Büro-Sen Genel Başkanı Yalova’da memurların taleplerini sıraladı
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Yalova’da memurların taleplerini sıraladı
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney sendikal faaliyetler kapsamında Yalova’da bir dizi ziyaret gerçekleştirerek, Türk Büro-Sen Yalova Şubesinin İstişare Toplantısına katıldı.
Haber Giriş Tarihi: 09.05.2024 04:15
Haber Güncellenme Tarihi: 09.05.2024 04:15
Kaynak:
Serap Polat
https://www.yalovahayat.com/
Toplantıya Türk Büro-SenYalova Şube Başkanı Hacı Ali Kalaycı ve Türkiye Kamu-SenYalova Şube Başkanı Mustafa Deviren başta olmak üzere sendika üyeleri katıldı. Türk Büro-Sen Yalova Şubesinin İstişare Toplantısında konuşan Türkeş Güney, memurların taleplerini sıraladı.
“İLAVE EK ÖDEME MEMUR EMEKLİ MAAŞLARINA YANSITILMALI”
Birinci dereceye 3600 ek gösterge konusunda verilen sözlerin yerine getirilmesini talep eden Başkan Güney, “İlave ek ödemenin, memur emekli maaşlarına yansıtılması, meydana getirilen adaletsizliğin giderilmesi, verilen sözlerin yerine getirilmesi gerekiyor. Yıllardır konuşulan, YHS’daki kardeşlerimizin mağduriyetine son verilmesi, eğitim durumlarına göre GIH ve TH sınıflarına atanmaları gerekiyor. Toplu sözleşme primi; Türkiye Kamu Sen’in 2004 yılında 5 TL olarak başlatılan, toplu sözleşme kazanımı olan, AYM kararı ile haksız ve hukuksuz yere iptal edilen 534 TL’nin mart ayından geriye dönük olarak ödenmesini bekliyoruz. Mevcut haliyle yama kabul edebilecek hali kalmayan, bu haliyle sürdürülebilmesi mümkün olmayan yeni bir kamu personel rejimi ile kamuda kariyer uzmanlar arasındaki, merkez taşra ayrımının kaldırılması; tüm kariyer uzmanların, özlük hakkı açısından aynı cetvelde düzenlenmesi gerekiyor.” dedi.
“İLERLEME VE YÜKSELMEDE LİYAKAT ESAS ALINMALI”
Devlet memuriyetine girme, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmede liyakatin esas alınması gerektiğinin altını çizen Türkeş Güney, “Bu amaçla atamaların liyakati ölçülmüş kadrolar içinden yapılması, haksızlığın ve hak yemenin adı olan mülakat uygulamasının kaldırılması önem arz ediyor. Maaş sistemi tek çatı altında toplanmalı, geçinme şartları ağır illerde görev yapanlara tazminat, lojmandan yararlanamayan kamu çalışanlarına kira yardımı yapılmalıdır.
Maaş sisteminde; kurumlar arası iş yükü, görev yetki ve sorumlulukla, rotasyona tabi personelin şartları değerlendirilmeli ve maaşlarında karşılığı mutlaka verilmelidir. 657 sayılı yasanın tüm maddeleri ile yürürlüğe girdiği 1972 yılında var olan, 700 bin memur için 10 sınıf ihdas edilmiş, o günden bu yana sınıf ihdası dondurulmuştur. Bugün 3 milyon 750 bin memur bulunduğu göz önüne alındığında adalet, maliye, savunma, sosyal güvenlik, gümrük, yönetim denetim ve destek hizmetleri başta olmak üzere yeni sınıflar ihdas edilmelidir.” şeklinde konuştu.
“ENFLASYON FARKI GERÇEKLEŞTİĞİ AYDA ÖDENMELİ”
Kamu personel rejimi üzerinde çalışan akademisyenlerin görüşleri ve mevcut memur sayısına göre 30 sınıfın olmasının önemine değinen Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney , “Bazı kurumlara tanınan taşra uzmanlığı sistemi genişletilmeli. SGK, içişleri, ticaret, savunma uzmanlıkları başta olmak üzere uzman ve uzman yardımcılığı kadroları ihdas edilmelidir. İş ve Meslek Danışmanlığı; kariyer uzmanlığı kabul edilmeli, kurumun taşra teşkilatına uzman ve uzman yardımcılığı kadroları ihdas edilmelidir. Enflasyon farkı sıfır zam demektir. Mutlaka refah payı verilmeli, yüksek enflasyon dönemlerinde, enflasyon farkı gerçekleştiği ayda ödenmelidir. Fazla mesai ücreti, harcırah tutarları ile yemek, aile, yiyecek giyecek gibi sosyal yardımlar günün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden düzenlenmedir. Harcırah tutarları ile yemek yardımı konusunda, hakem heyetinde alınan kararların gereği yapılmalıdır. Bakanlıkların merkez teşkilatına sağlanan servis hizmetinin, taşra teşkilatına da verilmemesi Anayasa’ya aykırıdır.” diyerek taşra teşkilatlarına da servis hizmeti verilmesi gerektiğini belirtti.
“BÖYLE BİR SİSTEM DÜNYANIN HİÇBİR KAMU PERSONEL REJİMİNDE MEVCUT DEĞİL”
Kamu görevlilerinin statü hukukuna tabi olduklarını dile getiren Güney, “Prim gün sayısı üzerinden değil statüleri ile emekli olurlar. Statünün 2008 öncesi sonrası olmaz. Bu nedenle 5510 sayılı yasada, kamu görevlilerinin emeklilik hakları tek çatı altında toplanmalı, 2008 sonrası kamu görevine girenlerin mağduriyeti önlenmelidir. İlave ek ödemenin, memur emekli maaşlarına yansıtılmaması nedeniyle, 65 yaşından önce hiçbir memur emekliliği düşünemez hale geldi. Bu durum; 657 sayılı yasadaki resmen emeklilik yaşı olan 65 yaş sınırının kaldırılmasını, ölene kadar memuriyetin tartışılmasını getirecektir. Bunun anlamı mezarda emeklilik demektir. En düşük devlet memuru maaşı 32 bin TL’nin 20 bin TL’si emekli keseneğine tabi değildir, emekli maaşına yansımamaktır. Devlet memurları sosyal güvenlik prim kesintisi açısından, devlet eliyle kayıt dışıdır. Böyle bir sistem dünyanın hiçbir kamu personel rejiminde mevcut değildir. Devlet memurları, görevleri ile ilgili işledikleri suçlar açısından 4483 sayılı yasaya göre yargılanırken, adalet çalışanları 2802 sayılı hakim ve savcılar yasasına göre yargılanıyor. Adalet çalışanlarının da 4483 sayılı yasaya tabi yargılanmaları için gerekli kanuni düzenlemeler yapılmalıdır.” diyerek memurların taleplerini sıraladı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Yalova’da memurların taleplerini sıraladı
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney sendikal faaliyetler kapsamında Yalova’da bir dizi ziyaret gerçekleştirerek, Türk Büro-Sen Yalova Şubesinin İstişare Toplantısına katıldı.
Toplantıya Türk Büro-Sen Yalova Şube Başkanı Hacı Ali Kalaycı ve Türkiye Kamu-Sen Yalova Şube Başkanı Mustafa Deviren başta olmak üzere sendika üyeleri katıldı. Türk Büro-Sen Yalova Şubesinin İstişare Toplantısında konuşan Türkeş Güney, memurların taleplerini sıraladı.
“İLAVE EK ÖDEME MEMUR EMEKLİ MAAŞLARINA YANSITILMALI”
Birinci dereceye 3600 ek gösterge konusunda verilen sözlerin yerine getirilmesini talep eden Başkan Güney, “İlave ek ödemenin, memur emekli maaşlarına yansıtılması, meydana getirilen adaletsizliğin giderilmesi, verilen sözlerin yerine getirilmesi gerekiyor. Yıllardır konuşulan, YHS’daki kardeşlerimizin mağduriyetine son verilmesi, eğitim durumlarına göre GIH ve TH sınıflarına atanmaları gerekiyor. Toplu sözleşme primi; Türkiye Kamu Sen’in 2004 yılında 5 TL olarak başlatılan, toplu sözleşme kazanımı olan, AYM kararı ile haksız ve hukuksuz yere iptal edilen 534 TL’nin mart ayından geriye dönük olarak ödenmesini bekliyoruz. Mevcut haliyle yama kabul edebilecek hali kalmayan, bu haliyle sürdürülebilmesi mümkün olmayan yeni bir kamu personel rejimi ile kamuda kariyer uzmanlar arasındaki, merkez taşra ayrımının kaldırılması; tüm kariyer uzmanların, özlük hakkı açısından aynı cetvelde düzenlenmesi gerekiyor.” dedi.
“İLERLEME VE YÜKSELMEDE LİYAKAT ESAS ALINMALI”
Devlet memuriyetine girme, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmede liyakatin esas alınması gerektiğinin altını çizen Türkeş Güney, “Bu amaçla atamaların liyakati ölçülmüş kadrolar içinden yapılması, haksızlığın ve hak yemenin adı olan mülakat uygulamasının kaldırılması önem arz ediyor. Maaş sistemi tek çatı altında toplanmalı, geçinme şartları ağır illerde görev yapanlara tazminat, lojmandan yararlanamayan kamu çalışanlarına kira yardımı yapılmalıdır.
Maaş sisteminde; kurumlar arası iş yükü, görev yetki ve sorumlulukla, rotasyona tabi personelin şartları değerlendirilmeli ve maaşlarında karşılığı mutlaka verilmelidir. 657 sayılı yasanın tüm maddeleri ile yürürlüğe girdiği 1972 yılında var olan, 700 bin memur için 10 sınıf ihdas edilmiş, o günden bu yana sınıf ihdası dondurulmuştur. Bugün 3 milyon 750 bin memur bulunduğu göz önüne alındığında adalet, maliye, savunma, sosyal güvenlik, gümrük, yönetim denetim ve destek hizmetleri başta olmak üzere yeni sınıflar ihdas edilmelidir.” şeklinde konuştu.
“ENFLASYON FARKI GERÇEKLEŞTİĞİ AYDA ÖDENMELİ”
Kamu personel rejimi üzerinde çalışan akademisyenlerin görüşleri ve mevcut memur sayısına göre 30 sınıfın olmasının önemine değinen Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney , “Bazı kurumlara tanınan taşra uzmanlığı sistemi genişletilmeli. SGK, içişleri, ticaret, savunma uzmanlıkları başta olmak üzere uzman ve uzman yardımcılığı kadroları ihdas edilmelidir. İş ve Meslek Danışmanlığı; kariyer uzmanlığı kabul edilmeli, kurumun taşra teşkilatına uzman ve uzman yardımcılığı kadroları ihdas edilmelidir. Enflasyon farkı sıfır zam demektir. Mutlaka refah payı verilmeli, yüksek enflasyon dönemlerinde, enflasyon farkı gerçekleştiği ayda ödenmelidir. Fazla mesai ücreti, harcırah tutarları ile yemek, aile, yiyecek giyecek gibi sosyal yardımlar günün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden düzenlenmedir. Harcırah tutarları ile yemek yardımı konusunda, hakem heyetinde alınan kararların gereği yapılmalıdır. Bakanlıkların merkez teşkilatına sağlanan servis hizmetinin, taşra teşkilatına da verilmemesi Anayasa’ya aykırıdır.” diyerek taşra teşkilatlarına da servis hizmeti verilmesi gerektiğini belirtti.
“BÖYLE BİR SİSTEM DÜNYANIN HİÇBİR KAMU PERSONEL REJİMİNDE MEVCUT DEĞİL”
Kamu görevlilerinin statü hukukuna tabi olduklarını dile getiren Güney, “Prim gün sayısı üzerinden değil statüleri ile emekli olurlar. Statünün 2008 öncesi sonrası olmaz. Bu nedenle 5510 sayılı yasada, kamu görevlilerinin emeklilik hakları tek çatı altında toplanmalı, 2008 sonrası kamu görevine girenlerin mağduriyeti önlenmelidir. İlave ek ödemenin, memur emekli maaşlarına yansıtılmaması nedeniyle, 65 yaşından önce hiçbir memur emekliliği düşünemez hale geldi. Bu durum; 657 sayılı yasadaki resmen emeklilik yaşı olan 65 yaş sınırının kaldırılmasını, ölene kadar memuriyetin tartışılmasını getirecektir. Bunun anlamı mezarda emeklilik demektir. En düşük devlet memuru maaşı 32 bin TL’nin 20 bin TL’si emekli keseneğine tabi değildir, emekli maaşına yansımamaktır. Devlet memurları sosyal güvenlik prim kesintisi açısından, devlet eliyle kayıt dışıdır. Böyle bir sistem dünyanın hiçbir kamu personel rejiminde mevcut değildir. Devlet memurları, görevleri ile ilgili işledikleri suçlar açısından 4483 sayılı yasaya göre yargılanırken, adalet çalışanları 2802 sayılı hakim ve savcılar yasasına göre yargılanıyor. Adalet çalışanlarının da 4483 sayılı yasaya tabi yargılanmaları için gerekli kanuni düzenlemeler yapılmalıdır.” diyerek memurların taleplerini sıraladı.
Serap Polat