Saadet Partisi, Kasım Ayı İl Divan Toplantısını gerçekleştirdi
Saadet Partisi, Kasım Ayı İl Divan Toplantısını gerçekleştirdi
Saadet Partisi Yalova İl Teşkilatı, Kasım Ayı İl Divan Toplantısını geniş katılımla gerçekleştirdi. Programa Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyeleri Ecz. Turgut Sahtiyan ve Celal Korkmaz da katıldı.
Haber Giriş Tarihi: 02.12.2025 02:13
Haber Güncellenme Tarihi: 02.12.2025 02:14
Kaynak:
YALOVA HAYAT
Saadet Partisi Yalova İl Teşkilatının Kasım Ayı İl Divan Toplantısı, Belediye Meclis Salonunda geniş katılımla gerçekleştirdi. Saadet Partisi Yalova İl Başkanı Kemal Polat toplantıda ‘Terörsüz Türkiye’ süreciyle ilgili konuştu. Saadet Partisinin sadece ülkede değil tüm yeryüzünde adaletin ve barışın hakim olması için çalışan kadroların partisi olduğunu belirten Polat, “Bizim kadrolarımız bizim gibi inansın ya da inanmasın Müslüman olsun ya da olmasın 8 milyarı aşkın insanın her birinin insan onuruna yakışır bir yaşam sürmesi için mücadele ederler. Saadet Partisiyle ırkçılığın, mezhepçiliğin ya da bölgeciliğin yan yana gelmesi asla mümkün değildir. Şunu da hatırlatmak isterim, Saadet Partisi bu ülkede ve bu bölgede adil bir düzenin kurulması için terörsüz bir Türkiye için defalarca bedel ödemiş kadroların partisidir. Biz Saadet Partisi olarak, tüm samimiyetimizle bölgede bir istikrar, bir kardeşlik olsun istiyoruz. Bu kardeşliğin de kan dökerek değil dil dökerek, ter dökerek inşa edileceğine inanıyoruz. Bakınız komşumuz Suriye’den bahsetmek, resmin büyüğünü göstermek istiyorum. Suriye’de yıllardır bitmeyen bir kargaşa var. Ülkede Türkmenler, Sünni Araplar, Nusayriler, Kürtler, Dürziler, Ezidiler var. Gelinen noktada bölgede birbirleriyle komşu olan bu toplulukların hepsi hem ABD ile hem de İsrail ile temas halinde. ABD ve İsrail ile temas halinde olan bu toplulukların birbirleriyle samimi ve içten bir temasları yok, temasa geçecek olurlarsa da bu ABD ve İsrail aracılığıyla oluyor. Kadim komşular birbirleriyle masaya ABD ve İsrail olmadan oturamıyorlar. Ne ABD ne de İsrail, bölgemizde barışın hâkim olmasını istemiyorlar. Sadece kendi çıkarlarını önceliyorlar. Bölge kaynakları üzerinde diledikleri tasarrufta bulunmanın planlarını yapıyorlar” dedi.
GELİR DAĞILIMDA ADALETSİZLİK ARTMAYA DEVAM EDİYOR
Nüfusun önemli bir bölümünün artan eşitsizlikten ve derin yoksulluktan nasibini alırken faize dayalı sömürü düzeninin çarklarının dönmeye devam ettiğini ifade eden Polat, şöyle devam etti; “Alın teri ve el emeği ile geçinen işçimiz, özel sektör öğretmenlerimiz, tarım üreticimiz, hayvan üreticimiz, küçük esnafımız, sanayi esnafımız can çekişiyor. Düşlerini çoktan yitiren çocuklarımız sigortasız çalıştırıldıkları parfüm fabrikalarında can veriyor. 40 yıl, köle gibi çalıştıkları halde yine de bir birikimi olmayan insanlarımız emekliliklerinde taş ocaklarında göçük altında kalıyor. Ama bu ülkenin mutlu azınlığı olan tefeciler kazanmaya devam ediyor. Piramidin tepesinde servet, tabanında sefalet birikiyor.Bakınız bankaların eylül ayı itibariyle net kârı 669 milyar Türk Lirası. Bankaların en çok faiz geliri elde ettiği kalem ticari ya da kurumsal krediler değil. Bankaların kârının 517 milyar Türk Lirası tüketici kredilerinden olmuş.Yani insanımız çocuğuna ayakkabı alabilmek için, evine ekmek götürebilmek, kirasını ödeyebilmek için faizle bankalara borçlanmış. Yılbaşında takipteki tüketici kredisi miktarı 116 milyar Türk lirası iken eylül ayı itibariyle bu rakam 222 milyar Türk lirasına çıkmış.İnsanımızın önemli bir kısmı bugün yaşama tutunabilmek için yarınını bankalara teslim ederken; Türkiye’nin en zenginleri servetlerini dolar bazında yüzde 52 artırmış. Bu rakamlara bakınca Mehmet Şimşek’in programı, bir konuda gerçekten başarılı olmuş gözüküyor.”
ASGARİ ÜRET TESPİT KOMİSYONU
2026 yılı için Asgari Ücret Tespit Komisyonu konusuna da değinen Polat, “Komisyon toplantılarında işçi temsilcileri hangi taleplerde bulunurlarsa bulunsunlar iktidarın temsilcilerinin dediği olacak. Uluslararası ünlü finans kuruluşlarından JP Morgan Türkiye’de 2026 için asgari ücrete %20 oranında zam yapılacağını söylüyor. Morgan Stanley ise biraz daha esnek davranıp zam oranını %20-25 olarak açıklıyor. İktidarın aklından geçen zam oranı ise %20. Arkadaşlar, soruyorum şimdi, bu ülkenin asgari ücretini Mehmet Şimşek mi belirleyecek, Morgan Stanley mi? Bu ülkenin asgari ücreti JP Morgan’ın öngörülerine göre mi yoksa bizim insanımızın ihtiyacına göre mi belirlenecek? Daha açık söyleyeyim, bu ülkenin ekonomi politikaları, New York’taki, Londra’daki finans lobilerine göre miyoksa Anadolu’daki esnafımıza, emeklimize, insanımıza göre mi belirlenecek. Bizim, bu konuda dört mücadeleyi hep birlikte yapmamız gerekiyor.Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun bir an evvel demokratik bir yapıya kavuşturulmasını sağlamalıyız.Asgari ücretininsan onuruna yakışan bir seviyeye çıkması için mücadele etmeliyiz.Asgari ücret üzerinden işverenin üzerindeki vergi yükünü de makul bir seviyeye çekmeliyiz.Asgari ücretin gerçekten asgari ücret olmadığının farkında olarak insanımızın bu ücretin altında bir ücretle çalıştırılarak sömürülmesininönüne geçmeliyiz” şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Saadet Partisi, Kasım Ayı İl Divan Toplantısını gerçekleştirdi
Saadet Partisi Yalova İl Teşkilatı, Kasım Ayı İl Divan Toplantısını geniş katılımla gerçekleştirdi. Programa Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyeleri Ecz. Turgut Sahtiyan ve Celal Korkmaz da katıldı.
Saadet Partisi Yalova İl Teşkilatının Kasım Ayı İl Divan Toplantısı, Belediye Meclis Salonunda geniş katılımla gerçekleştirdi. Saadet Partisi Yalova İl Başkanı Kemal Polat toplantıda ‘Terörsüz Türkiye’ süreciyle ilgili konuştu. Saadet Partisinin sadece ülkede değil tüm yeryüzünde adaletin ve barışın hakim olması için çalışan kadroların partisi olduğunu belirten Polat, “Bizim kadrolarımız bizim gibi inansın ya da inanmasın Müslüman olsun ya da olmasın 8 milyarı aşkın insanın her birinin insan onuruna yakışır bir yaşam sürmesi için mücadele ederler. Saadet Partisiyle ırkçılığın, mezhepçiliğin ya da bölgeciliğin yan yana gelmesi asla mümkün değildir. Şunu da hatırlatmak isterim, Saadet Partisi bu ülkede ve bu bölgede adil bir düzenin kurulması için terörsüz bir Türkiye için defalarca bedel ödemiş kadroların partisidir. Biz Saadet Partisi olarak, tüm samimiyetimizle bölgede bir istikrar, bir kardeşlik olsun istiyoruz. Bu kardeşliğin de kan dökerek değil dil dökerek, ter dökerek inşa edileceğine inanıyoruz. Bakınız komşumuz Suriye’den bahsetmek, resmin büyüğünü göstermek istiyorum. Suriye’de yıllardır bitmeyen bir kargaşa var. Ülkede Türkmenler, Sünni Araplar, Nusayriler, Kürtler, Dürziler, Ezidiler var. Gelinen noktada bölgede birbirleriyle komşu olan bu toplulukların hepsi hem ABD ile hem de İsrail ile temas halinde. ABD ve İsrail ile temas halinde olan bu toplulukların birbirleriyle samimi ve içten bir temasları yok, temasa geçecek olurlarsa da bu ABD ve İsrail aracılığıyla oluyor. Kadim komşular birbirleriyle masaya ABD ve İsrail olmadan oturamıyorlar. Ne ABD ne de İsrail, bölgemizde barışın hâkim olmasını istemiyorlar. Sadece kendi çıkarlarını önceliyorlar. Bölge kaynakları üzerinde diledikleri tasarrufta bulunmanın planlarını yapıyorlar” dedi.
GELİR DAĞILIMDA ADALETSİZLİK ARTMAYA DEVAM EDİYOR
Nüfusun önemli bir bölümünün artan eşitsizlikten ve derin yoksulluktan nasibini alırken faize dayalı sömürü düzeninin çarklarının dönmeye devam ettiğini ifade eden Polat, şöyle devam etti; “Alın teri ve el emeği ile geçinen işçimiz, özel sektör öğretmenlerimiz, tarım üreticimiz, hayvan üreticimiz, küçük esnafımız, sanayi esnafımız can çekişiyor. Düşlerini çoktan yitiren çocuklarımız sigortasız çalıştırıldıkları parfüm fabrikalarında can veriyor. 40 yıl, köle gibi çalıştıkları halde yine de bir birikimi olmayan insanlarımız emekliliklerinde taş ocaklarında göçük altında kalıyor. Ama bu ülkenin mutlu azınlığı olan tefeciler kazanmaya devam ediyor. Piramidin tepesinde servet, tabanında sefalet birikiyor. Bakınız bankaların eylül ayı itibariyle net kârı 669 milyar Türk Lirası. Bankaların en çok faiz geliri elde ettiği kalem ticari ya da kurumsal krediler değil. Bankaların kârının 517 milyar Türk Lirası tüketici kredilerinden olmuş. Yani insanımız çocuğuna ayakkabı alabilmek için, evine ekmek götürebilmek, kirasını ödeyebilmek için faizle bankalara borçlanmış. Yılbaşında takipteki tüketici kredisi miktarı 116 milyar Türk lirası iken eylül ayı itibariyle bu rakam 222 milyar Türk lirasına çıkmış. İnsanımızın önemli bir kısmı bugün yaşama tutunabilmek için yarınını bankalara teslim ederken; Türkiye’nin en zenginleri servetlerini dolar bazında yüzde 52 artırmış. Bu rakamlara bakınca Mehmet Şimşek’in programı, bir konuda gerçekten başarılı olmuş gözüküyor.”
ASGARİ ÜRET TESPİT KOMİSYONU
2026 yılı için Asgari Ücret Tespit Komisyonu konusuna da değinen Polat, “Komisyon toplantılarında işçi temsilcileri hangi taleplerde bulunurlarsa bulunsunlar iktidarın temsilcilerinin dediği olacak. Uluslararası ünlü finans kuruluşlarından JP Morgan Türkiye’de 2026 için asgari ücrete %20 oranında zam yapılacağını söylüyor. Morgan Stanley ise biraz daha esnek davranıp zam oranını %20-25 olarak açıklıyor. İktidarın aklından geçen zam oranı ise %20. Arkadaşlar, soruyorum şimdi, bu ülkenin asgari ücretini Mehmet Şimşek mi belirleyecek, Morgan Stanley mi? Bu ülkenin asgari ücreti JP Morgan’ın öngörülerine göre mi yoksa bizim insanımızın ihtiyacına göre mi belirlenecek? Daha açık söyleyeyim, bu ülkenin ekonomi politikaları, New York’taki, Londra’daki finans lobilerine göre mi yoksa Anadolu’daki esnafımıza, emeklimize, insanımıza göre mi belirlenecek. Bizim, bu konuda dört mücadeleyi hep birlikte yapmamız gerekiyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun bir an evvel demokratik bir yapıya kavuşturulmasını sağlamalıyız. Asgari ücretin insan onuruna yakışan bir seviyeye çıkması için mücadele etmeliyiz. Asgari ücret üzerinden işverenin üzerindeki vergi yükünü de makul bir seviyeye çekmeliyiz. Asgari ücretin gerçekten asgari ücret olmadığının farkında olarak insanımızın bu ücretin altında bir ücretle çalıştırılarak sömürülmesinin önüne geçmeliyiz” şeklinde konuştu.
Kaynak: YALOVA HAYAT