(25.07.2006) Yıllardan beridir Yalova’da yaşayan insanlar yaz aylarını iple çeker. Halk arasında yaz ayları iş demektir bereket demektir. Bu nedenle de her kes alacağını, borcunu yaz aylarına endeksler. Fakat on yıla yakın bir zamandır yaz aylarında esnaf bir türlü aradığını bulamıyor, ama gene de inatla yaz aylarından medet umuyor. Eskiden yaz ayları geldiğinde halk arasında bir hareketlilik başlar inşaat sektöründe çalışan yazlık insanlar köylerinden kasabalarından Yalova’ya çalışmaya gelirdi. Çünkü yaz aylarında inşaat sektörü hareketlenir, yurt dışından Almancılar yurt içinden, özellikle metropol şehirlerde yaşayan insanlar Yalova’dan yazlık ikinci konut veya tasarruf yapabilmek için daire satın alırlardı. Her yaz yüze yakın daire satılır bu paralar Yalova halkına istihdam ve katma değer olarak yansırdı. Yaz aylarında tam gün çalışan bir inşaat işçisi kış aylarında hiç çalışmadan yatar rahatlıkla kışı geçirirdi. Yıllardır Yalova’da lokomotif görevi yapan inşaat veya konutlar 99 depremi ile beraber tarihe karıştı. Artık buralarda öyle kolay daire satılamıyor, satılanlarda kaliteli ve pahalı oluyor. İşte bu işlerle uğraşan vasıflı vasıfsız binlerce insan burada kaldı, memleketlerine geriye gitmediler. O insanların çocukları hepsi okudu, Yalova’yı kendi memleketleri olarak kabul ettiler. Fakat ne acıdır ki yıllar önce buralara gelerek ekmek parası kazanıp mal mülk sahibi olanların ne kendileri ne de çocukları iş bulabiliyorlar. İş bulanlar, bir yerlerde çalışabilenler şanslı olanlar… İşte sıkıntı burada başlıyor. Yalova’da iş sahası yok, nasıl olsun bu güne kadar gelen siyasiler iş alanları kazandırmak için uğraş vermemişler ki. Allah’tan 1970’lerde buraya bir AKSA gelmiş, onunla beraber AKKÖK şirketler gurubuna mensup Ak-Al, Ak-Tops, Ak-Kim, Ak Enerji ve Yalova Elyaf, İpek Kağıt gibi fabrikalar üretime başlamış. O günkü Yalova nüfusu ile bu günkü nüfus oranı on misli artmış olmasına rağmen fabrikaların sayısında bırakın artmayı eksilme var. Hala bir sanayi bölgemiz yok, o nedenle de buraya sanayici de gelmiyor. Ne olacak bu insanların hali gerçekten merak ediyorum. Çalışacak iş alanları olmayınca normal olarak para da olmuyor. Yalova gibi bir yerde parasız, özellikle okumuş gençler ne kadar dayanır? Yıllardır özlemini çektiğimiz tek başına iktidar bir hükümet olmasına rağmen gene de hiçbir şey yapılamıyor veya yapmıyorlar. Kendi kendime soruyorum, neden acaba seçilen insanlar bu işleri yapmak istemiyorlar mı, hep dizginler elimizde olsun sanayiciler bizlere muhtaç olsunlar diye mi düşünülüyor acaba? İnşallah öyle değildir de ben yanılıyorumdur. Eğer düşündüğüm doğru ise bu Yalova’ya ihanettir! Bunu düşünebilenler, olan, olabilecek her kötülüğe de davetiye çıkaracaklardır. Ahlaken çökmüş, hırsızların, katillerin cirit attığı bir yerde oturmanın kimsenin işine geleceğini sanmıyorum. Her şeye rağmen yaz aylarının sonuna yaklaşıyoruz. İnsanların yaşamlarında hiçbir düzelme yok. Yalova’nın ekonomik hayatında hiçbir iyileşme yok. Bu kış çok zor geçecek.