2005 yılına girdiğimiz bu günlerde Yalova hala bir takım sorunlarını çözemedi ,bunların başında da işsizlik geliyor. Hala Yalova il merkezi nüfusunun yüzde 25 ine yakını işsiz. Bu konu Yalova gibi küçük bir il için çok ciddi bir sorundur. Bu sorunun halledilebilmesi için atılan adımlar yapılan çalışmalar bir sonuç maalesef vermedi. Yalova’ya ilk sanayi kuruluşları 1969 yılında geldi ve 1970 yılında üretime geçti. O güne kadar Yalova iç turizme hizmet veriyordu. Ayrıca meyvecilik da kendi kendine bir ölçüde yetiyordu. Aradan geçen yıllar itibari ile miras yoluyla küçülen topraklar artan nüfusa gelir getiremez oldu. Köylerde yaşayan insanlarda en yakın şehirlere kasabalara inmek mecburiyetinde kaldılar. O günlerde başlayan inşaat furyası yap sat olayı takriben yirmi yıl Yalova’ya istihdam ve katma değer sağladı. Ancak artan maliyetler ardından yaşanan ekonomik krizlerin üstüne bir de 1999 depremi eklenince bu sektör de kendiliğinden tavsiye oldu. Tarımla uğraşan insanlar kendiliğinden çiçekçiliğe geçtiler. Bu iş dalı hala önemini koruyor. Ama turizm ve meyvecilik yok olunca elimizde sadece sanayi kaldı. Yalova ili sınırları içinde sadece 7 tane fabrika var. Burada çalışan insanların sayısı da 4 bin civarında. Taşeronlar da çalışanlar da 3 bin desek sanayi sektöründe çalışanlar 7 bin civarında bir insan demektir. Türkiye şartlarında bir kişinin üç kişiyi baktığını var sayarsak ortalama 21 bin kişi buralardan geçimini temin ediyor. Yalova’nın köyleri değer illerde olan köylerle kıyaslanmamalı. Çünkü bizim köylerimizin bana göre tamamı işsiz. Çünkü ekip biçebilecekleri arazi kalmadı. Yetişen gençler mutlaka en yakın şehirlere giderek çalışıyorlar. Hemen hemen her ailede bir iki kişi başka ilde çalışarak aileye katkıda bulunuyor. Uzaktan bakıldığında sanki her şey güllük gülistanlık gibi görülüyor. Aslında insanlar çok sıkıntılı Yalova’da. Gençlerin çalışabilecekleri iş alanları yok, olanlar da kapasitesini doldurmuş durumdalar. O halde ne yapmak gerekiyor? Mevcut sanayi kuruluşları 170 bin nüfuslu Yalova’ya yetmiyor. Mutlaka yenilerini buraya getirmeliyiz. Onlarında buraya gelmesi için adresi belli, ismi konmuş yerlere ihtiyaç var. Türkiye’de organize sanayisi olmayan üç ilden biriyiz. Yalova’ya mutlaka bir organize sanayi kurmalıyız. Şayet o olmuyorsa alternatif olarak Endüstri Sanayi bölgesi kurulabilir. Bunlardan birini bu ilde yapamadığımız zaman buralara asla sanayici gelmez. Asıl büyük bir tehlike de elimizdekileri de kaçırmamız. İşte o zaman tam bir kabus olur. Çünkü oralardan geçimini sağlayan hemşehrilerimize nereden iş bulacağız. Yalova’nın seçilmişleri bunlara mutlaka çare bulmalıdır . Bazı çevreler sanayiinin burada olmasından hoşnut değil. Ben bunun nedenini bir türlü çözemedim. Bence ilginç olanı şu. Sanayiinin yerine ne koymayı düşünüyorsunuz? Bu insanlara nasıl istihdam sağlayacaksınız? Bu sorulara sıra gelince cevap yok. O insanlara tavsiyem şu; Eğer sanayiinin yerine bir şey koyamıyorsan senin fikrine kimsenin ihtiyacı yok. Yapabileceğiniz bir şey var. O da susmak olmalıdır. Ticaret ve Sanayi odasının düzenlediği vergi rekortmenlerinin ödül törenine gittim. Orada gördüğüm manzara beni sevindirdi. Vergi sıralamasına girenlere bir baktım kim bunlar diye. Merak ettim. Birincisinden sonuncusuna kadar nerede ise tamamı fabrikalara iş yapan taşeronlar. Aralarına sadece birkaç esnaf arkadaşımız girebilmiş. Bu beni gerçekten mutlu etti. Çünkü ben yıllardan beri sanayiinin gelişmesi ve gelmesi halinde Yalova kurtulur işsizlik azalır diyorum. Ayrıca onların yaratacağı katma değer Yalova’yı zengin iller arasına koyar. Bunlarda Yalova insanının mutlu olmasını sağlar. İşi olan parası olan insan mutlu insandır.