(25.05.2007) Cumhurbaşkanı seçilememesiyle birlikte başlayan süreçte, genel seçim göründü. Siyasi partiler, aday adaylarını belirlemeye başladılar bile. Ortalık hareketlenmeye başladı. Nereye gidersen git, konuşmalar aynı. Yalova'ya nasıl bir milletvekili lazım? Deneyimli, dürüst, onurlu, verdiği sözün arkasında, herkes tarafından kabul görecek (yani hakkında şaibe bulunmayacak), meslekî ve ekonomik açıdan iyi durumda (kimsenin eline bakmayacak), azimli, tuttuğunu koparan, acar biri olacak. Vatandaş soruyor; “siyasi partilerde böyle bir aday var mı?” Henüz adaylar açıklanmadı, bekleyip göreceğiz. Yalova'da siyasi partiler arasında, vekil konusunda başı en çok ağrıyacak AK Parti'dir. Neden, biliyor musunuz? Bu arkadaşlarımız, seçimlerde verdikleri sözlerin hiçbirini gerçekleştiremedi de ondan. Türkiye'de ve Yalova'da birinci parti çıkmalarına rağmen, halkın beklentilerine cevap vermek şöyle dursun, sanki iktidar değilmişler gibi oralı bile olmadılar. Bunun sonucu da vekilleri aday olmadı. Şimdi onun yerine bir çok aday var. İsterse yüzlerce aday çıksın, acaba içlerinde halkın beklentilerine cevap verebilecek kişi var mı? Adaylar netleşince, bunu açıkça yazarız. Karşılıklı konuşmalarda, meclislerde halkın toplu olarak sohbet ettiği her yerde, bir konuda hepimiz hemfikir oluyoruz. Nedir bu? Yalova'da işsizlik had safhada, bu konuda iktidarı muhalefeti aynı fikirdeyiz. Bu konuda mutabık olmamıza rağmen, çareler konusuna gelindiğinde, çatlak sesler çıkmaya başlıyor. Aslında bunun yolu, tek bu bölgede istihdam yaratacak tesisleri kurdurmak; çalışma alanlarını büyütmek. Başka da bir yolu yok. Seçilenler, seçilinceye kadar “tamam biz gelince mutlaka bu konuyu hallederiz” diyor. Gelince de “hemen olmaz, biraz zaman verin” derken yıllar geçip gidiyor; sandık tekrar halkın önüne konuyor. Eğer verdiğin sözleri yerine getirmemişsen, halkın karşısına çıkınca ne diyeceksin? Sorulan sorulara nasıl cevap vereceksin? İşleri çok zor. Binlerce genç kardeşimiz, işsiz güçsüz sokaklarda dolaşıyor. Cepleri boş. Bizler de sanki bu gençlerin önünü açmış, onlara iş kapıları hazırlamış insanlarmışız gibi, bu arkadaşlardan oy isteyeceğiz. Verirler inşallah! On yıl geriye giderek, şöyle bir analiz yapın. Hangi aday, sanayiye sıcak bakmadıysa, ikinci bir defa gelememiş. Her zaman yazarım, halkın karnı açken sizin sunacağınız en nadide çiçek bile onun dikkatini çekmez. Çünkü aç. Önce doyması lazım. Onun için de işe ihtiyacı var. Eğer bu sorununu halledebilirsen, o insan ailesine, komşularına ve toplumuna faydalı olur. Topluma fikren de fiziki anlamda da katkı sağlar. Artık ben bugünü kurtarayım da yarın ne olursa olsun mantığı geçerli değil. Vatan millet edebiyatları bitti. Gençler şimdi ne konuştuğuna değil, ne dediğine bakıyor. Onun için bu devirde insanlardan oy almak öyle kolay değil. “Bu benim partimden, nasıl olsa bana oy verir” artık geçerli değil. Körü körüne particilik, mazide kaldı. Milletvekili adaylarının işi, gerçekten çok zor. Allah kolaylık versin. Adaylar netleşince, onları çok daha iyi analiz edeceğim.