(25.04.2008) Değişen dünya şartları ve teknolojiye ayak uyduramazsan, dünya arenasında ayakta duramazsın. Bu değişime ayak uyduramayan bir çok Avrupalı sanayici, kapılarını kapattı. Çünkü sınırların kalkması, her malın fiyatının bütün dünyada aynı olması bir çok işletmeyi zor durumda bırakıyor. Bunu çok iyi bilen gelişmiş dünya ülkeleri, düne kadar kendi pazarları olan 2. ve 3. dünya ülkelerindeki sanayicileri batırmak, kendi pazarlarını kurabilmek için yoğun çaba harcıyor. Bu geri kalmış ülkelerin sanayileşmeye başlaması, onların pazarlarının daralması anlamına gelir. Tabii ki bunu önlemek için ellerinden geleni yapacaklar, yapıyorlar da. Onun için teknolojiye büyük önem veriyor, ürettikleri malları en düşük maliyette nasıl imal edeceklerini, dünya pazarını nasıl ele geçireceklerinin hesabını yapıyorlar. Bunu da çok iyi başarıyorlar. Türkiye bu devletler için büyük bir pazar. Dünya piyasalarında ülkemizdeki, sanayiciyi saf dışı bırakmak hiç de zor olmasa gerek. Bizim sanayicimizin onlarla bu şartlarda başa çıkması çok zor. Dünyada her malın fiyatı tek olduğuna göre, hammadde girdilerinin de aynı olması lazım ki arada sadece kalite farkı olabilsin. Gelişmiş ülkeler kendi sanayicisini koruyor, onların dünya ile rekabet ederken karşılaştıkları zorlukları masaya yatırıp sorguluyor. Kendi sanayicilerine rekabet edebilme kolaylığı sağlıyorlar. Onun için de bizim bir vilayetimiz düzeyinde olan küçük ülkeler bile, ihracatlarını 300 milyar doların üzerine çıkarmış. İthalat ve ihracat arasındaki farkı kaldırıp, artıya geçmişler. Bizde durum ne? 100 milyar dolar ihracat yaptık diye eskiye nazaran seviniyoruz. Fakat 160 milyar dolar ihracatımızı hiç ağzımıza almıyoruz. Bu gidişle bu günkü rakamları arayacağız. Neden? Çünkü fabrikalarımız, bu şartlarda ayakta duramaz. Onlarla başa çıkmamız çok zor. Köklü sanayiciler bu rekabetten ellerini ayaklarını çekmeye başladı, rekabet işlerine gelmiyor. Zaten başa da çıkamıyorlar. Kolay para kazanmaya alışık olanlar, zoru görünce kaçar. Bunun kabahatini, sadece onlarda görmüyorum. Rekabet edebilecek şartları yaratmak, devletin ve hükümetlerin de görevidir. Türkiye kendi öz sanayicisine destek vermek zorundadır. Yoksa onların yaptığı görevi yabancılar devralır. Bunun sonucunda da gelişmiş ülkelere iyi bir pazar oluruz. Aslında yapılması gereken, ithal ettiğimiz ne kadar mal varsa hepsinin ülkemizde imal edilmesi için çalışmalar yapmak hangi fabrikalara ihtiyaç varsa burada açılmasını sağlamak olmalı. İmalat yapan firmalar da korunmalı ve kollanmalı. Ülkemizin içinde bulunan durum bunu gerektirir. Yoksa burada olmadığı için dışarıdan alırız. Bu da milyarlarca dolarımızın elimizden gitmesi demektir.