Yalova Ticaret ve Sanayi Odamızın düzenlemiş olduğu 700 günü değerlendirme toplantısına katıldım. Sayın Başkan Celal Özel, Oda’nın geçen zaman zarfında neler yaptığını neler yapamadığını teferruatıyla birlikte açık yüreklilikle anlattı, çok gururlandım. Çünkü Sayın Özel’i başkan olması halinde Oda’nın ufkunun genişleyeceğini Oda mensupları Türkiye’deki ve /veya dünyadaki değişen her yenilikten haberdar olacaklarını yazmıştım. Yanılmadım, gerçekten de Odamız çok güzel çalışıyor. Gün geçmiyor ki Oda’dan bilgisayarıma bir mail gelmesin, nerede ise her Allah’ın günü bir seminer, bir toplantı yapılıyor. Buradan Yönetim Kurulu’na da bir teşekkür etmek lazım. Yönetim Kurulu toplantı katılımların son derece yüksek olduğunu söyledi. Ortak faydada birlik beraberlik içinde olmak başarıyı getirir. Öyle de oluyor, Oda çalışmalarında bence başarılı. Her işi Oda’dan beklemek bence doğru değil. Bu nedenle bazı konuları açmak lazım. Sayın Başkan Celal Özel konuşmasında beş tane OSB’yi Yalova’da hayata geçireceklerini söyledi. Aslında çok güzel bir düşünce. Yalova’da yaşayan herhangi birinin buna hayır demesi bence mümkün değil. Çünkü birinci sorunumuz işsizlik, OSB’ler buna çözüm olur. Fakat bunları nasıl hayata geçireceğiz sorun burada. Bakın Yalova Vizyon Çalışmalarını nerede ise 7 yıl evvel yaptı, tamamladı. Bu vizyon çalışmasını önemseyerek 1/25000’lik planlarını yaptı. Aslında anlatmaya çalıştığım Yalova’nın sanayi alanları belli. Başka yer bulamazsınız, zaten yok, demek ki yapılabilecek bir OSB buralarda olacak. O halde bu sanayi alanlarını biraz irdeleyelim? Sanayi Bakanlığı, Yalova’nın yaptığı 1/25000’lik planlarda Çiçekçilik OSB alanını Bakanlığa sormadan neden büyüttünüz diye planı mahkemeye verdi ve yasadaki plan yapılırken ilgili kurumlardan görüş alınır, maddesini ihlal edildiği gerekçesiyle planı iptal etti. Ana gerekçe bu. Aynı gerekçede tarım görüşleri ile ilgili de sıkıntılarımız var. Şimdi mahkeme kararının nedenlerini ortadan kaldırıp sanayi alanlarını kurtarmak lazım. Başka türlü oralara herhangi bir yapı yapamazsınız, ruhsat alamazsınız. Bakanlığın resen plan yapma yetkisi var ama burada bir mahkeme kararı var o ne olacak. Mahkemenin ön gördüğü şartlar yerine geldi mi, yok. Hayır, en azından ben bilmiyorum gelmediğine eminim. O halde siz nasıl yapacaksınız bu OSB’yi. Burada iş siyasilere düşüyor. Bakanlıklarla görüşüp bu sıkıntıların ortadan kalkmasını isteyecekler. Mahkeme kararını ortadan kaldırmak lazım. İktidar partisinin İl Başkanı, Sayın Milletvekili bu iş için Ankara’nın kapısını aşındırması, mutlaka çözmesi lazım. Yoksa burada bir OSB bile olmaz. Mahkeme kararına dayanılarak açılacak bir dava işli durmasına sebep olur. 1/25000 plan değişikliği için açılan davalar var sanıyorum. Onlar bile iptal olacak, bu işi çözmeden atılacak adımlar havanda su dövmekten farksız olur. Bir de çiçekçilerin talebi varmış, Tigem’deki tarım alanlarını istiyorlarmış. İhaleye çıkarsınlar biz alalım diyorlar. İhaleye çıkarsa nasıl alacaksınız oraları, size yedirirler mi. Bütün Türkiye’deki çiçekçiler buraya gelir. Orası size kalmaz, ayrıca çiçekçiler 10 yıldan beri bir Çiçekçilik OSB’nin yerini halledemediler. Her işi Bakanlıktan bekliyorlar. Onlar da biraz ellerini taşın altına koysunlar. Bakanlıkla ortak çözüm arasınlar bence. Tigem’i de unutsunlar. Aslında Oda’da da sordum, 5 tane OSB fikri çok güzel de bunları bir sıraya koyun. Önce biri hallolsun, sonra ikincisine geçin. Hepsini birden yapacağım demek hiç biri olmayacak demektir. Bir takım uyanıklar OSB olabilecek alanları satın almışlar bile. Bakanlık bir veriyor onlar 10 istiyor. Çık bakalım çıkabilirsen bu işin içinden. Yalova’nın menfaatleri doğrultusunda hepimiz çalışmalıyız. Bu işlerin partisi olmaz, hepimiz aynı safta olmalıyız. Bir takım insanlar öküzün altında buzağı arıyorlar. Körfez Köprüsü yapılacak, yok ağaç kesilecek mi? Sanayi olsun, yok bacası olmasın. Çalışma olmasın iyi maaşım olsun, var mı öyle yağma. Yaşam bir risktir, alacaksın, almazsan evinde otur dışarı bile çıkma. Arabaya binme, vapura binme, uçağa hiç binme. Sokakta yürüme, eeeee ne olacak. Yaşamanın ne anlamı var. Sadece paran olmazsa bile bu ülkede yaşayamazsın. İnsan gibi yaşamak istiyorsak, sanayimiz olacak, işimiz olacak yoksa yaşama şansımız olmaz…