80’li yıllardan önceydi Yalova’nın su sorunu. O dönemde birçok Bakan Yalova’da Aydın Sitelerinde yazlarını geçirirdi. Halk da kızardı bu kadar Bakan burada oturuyor hepsiyle sıkı fıkısınız bu meseleleri neden çözemiyorsunuz diye. Nihayet bastırıldı ve Yalova’ya bir baraj yapılmasına karar çıktı, ihalesi yapıldı. O dönemde ihalelerde kırım çok olurdu. Nasıl olsa işin bitimi birkaç yıl geçer, ihale yasası gereği her yıl fark alırlardı. İşi alan firma da çok rahat hareket ederdi. İşin erken bitmemesi işi alan firmanın lehine olurdu. Onun için de baraj 86 yılında bitti ve aynı yıl su tutmaya başladı.
Başlangıçta barajın ömrü 25 yıl olarak söyleniyordu. 25 yıldan sonra Karamürsel tarafı tamamen ortaklıktan çıkacak sadece Yalova ve Çınarcık’a kalacaktı. Barbaros Başkan döneminde öyle de oldu. Baraj çalışmaya başladığında ortak Belediye meclislerinde ortaklık oranına göre meclis üyelerinden temsilciler seçildi. O dönemde siyaset ağır bastı ve Cengiz Koçal’ı Su Birliği Başkanı yapmadılar. Karamürsel Belediye Başkanı, Su Birliği Başkanı oldu. Sonra zaman geçince bunun doğru bir iş olmadığını anladılar. Çünkü personel desteğine ihtiyaç vardı. Araç gereç desteği gerekiyordu. Bir keşmekeşlik başladı. Üye Belediyeler asla para ödemiyor yeni Belediye olmuş yerler, fabrikalar sadece ödeme yapıyorlardı. Toplanan paralarla sadece maaşlar verilebiliyor, elektrik paraları ödenemiyor, hat yenileme bakım için para ayrılamıyordu.
94 seçimlerinde İbrahim Uzun Başkan seçildi ve büyük uğraşlar sonunda seçimi aldı ve Su Birliği Başkanı oldu. O dönem ben de meclis üyesiydim. Baktık barajın durumu içler acısı, bazı hatlarda yenileme yapmak lazım, elektrik paraları ödenmesi lazım, o dönemlerde parayı ödemezsen faizlerin altından kalmak mümkün değildi. Buna bir çözüm bulmak lazımdı, bulduk. Aksa faizlerini bir kısmını sildiler bir yılda ödedik bitti. Her Belediye Yalova dâhil su parası ödemeye başladı. Hatta Çınarcık Belediyesi ödeyemeyince biz de onu icraya vererek iki arsasını sattırdık. Bayağı bir sansasyon olmuştu. Bu bir yıl kadar sürdü sonra Yalova dâhil ortak olan Belediyeler para ödemez oldular fakat sorun yoktu. Fabrikalar ve üye olmayan Belediyelerin ödedikleri su parasıyla çark dönüyordu.
Su parası fiyat belirlemesi Belediyelerin tarife komisyonlarınca araştırma yapılarak Belediye Meclisleri tarafından belirlenir. Yetki meclisindir. Ne zaman meclise su parasıyla ilgili bir talep gelse sorun olurdu. Meclisler arttırmaya çekinirdi. Onun için de en ucuz suyu Yalova Belediyesi veriyordu, hala öyledir sanırım.
Yıllar geçmeye başlayınca zaman zaman barajın ömrü bitiyor gibi söylemler kaleme alınmaya başlandı. Tedbir almak lazım ne yapalım. Bir kenara konmuş paramız yok. Su sorunu önemli. Önce bir gölet yapılsın kuraklıkta bağlarız su sıkıntısı yaşamayız dendi ve Ortaburun Göleti yapıldı. Sıkıştığımızda iki ay bize yeter deniyordu daha o zamanlar. Elmalık, Burhaniye, Altınova tarafına da göletler yapılması düşünülüyordu sadece düşüncede kaldı.
Şu anda barajın yüzde 90’dan fazlası Yalova Belediyesi’nin. Yukarıda yazmaya çalıştığım gibi Belediye halka suyu satıyor, Su Birliği’ne para ödemiyor. Yıllardır da bakım yenileme yapılamadığı için kaçak yüzde 60. Şimdi soruyorum bu kaçakları önlemediğin müddetçe sen susuz kalmaya mahkûmsun. Ayrıca bazı uyanıklar ana hatta girmişler suyu çalıyorlar. Zaman zaman yakalanıyordu. Bunlara hem geriye dönük 10 yıl su parası tahakkuk ettireceksiniz hem de mahkemeye vereceksiniz Başka türlü önüne geçemezsiniz. Adam bahçe suluyor, çiçek suluyor, araba yıkıyor, bir kaçak takip ekibi kuracaksın işi bu olacak. Yalova Belediyesi’nin Su Birliği’ne ne kadar borcu var dersiniz şu anda. Tam olarak bilemiyorum ama tahmin edebilirim; 20 milyon üzeridir. (Eski para trilyon.)
Barbaros Başkan döneminde barajın yani Su Birliği’nin giderleri tamamen fabrikalardan karşılandı. İster kullan ister kullanma. Belli bir ton parası ödeyeceksin bu onların da işine gelmişti. Eğer sanayi kuruluşları suyu deniz arıtmasından karşılarlarsa Belediyeler para vermediği için asla giderler karşılanamaz ve/veya ödemeler zamanında yapılamaz. Fabrikaları arıtma yapmaktan vazgeçirmişti çünkü su boldu.
Yukarıda yazmaya çalıştığım Yalova’nın dünüydü. Gelelim bu güne. Yalova’nın su sıkıntısı çekmesi. Kim üstüne alınırsa alınsın tamamen ihmalden kaynaklanmıştır, seçimlerden önce kış aylarının kurak geçeceği anlaşıldı. Gerek DSİ yetkilileri gerekse de Sayın Bakan işaret etti. Tedbirlerinizi alın. Kim alacak bu tedbirleri. Belediye, Su Birliği isim yazmıyorum. Ortaburun Göleti’nden takviye yapmak için çalışma yapmak lazım. Hat gerekiyor. Nereden baksan 2 ay lazım. Kurtköy Deresi’nden takviye 2 ay gerekliydi. 16 tane vurulan sondaj bağlanması en azından 2 ay gerekli. Adamlar alınması gereken malzemeleri alın, ihale uzun sürer dedi. Bazı Belediyeler aldı bazıları almadı. Şimdi bütün bu işleri kim yapacak? Makamlar bellidir de, ortada duran gerçek var. Seçimler 3 ay ertelendi. Bu makamlar başsız kaldı. Geçici olarak gelenler işin mahiyetini anlayamadılar ve Yalova susuz kaldı. Başlıkta da yazdığım gibi su sorunu Yalovalı idarecilerin ayıbıdır, her kimlerse.
Özellikle de şunu belirtmek istiyorum; bazı kardeşlerimiz su için Bakanı, Valiyi, Belediye Başkanını, Su Birliği Başkanını suçluyor. Vali Hanım’la, Bakanın bu işle hiçbir alakası yok. Gelip kendileri mi suları bağlayacaklardı. Bu işlerin başında seçilmiş arkadaşlarımız var. İki başkan da yeni. Eğer illa da bir suçlu arayacaksak geçen dönemden başlayarak her iki dönemdeki başkanların ihmali var diyelim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hikmet DUMANTEPE
SU SORUNU YALOVA’NIN AYIBIDIR