Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

SAVAŞ AY’IN AKSA PROGRAMI

Yazının Giriş Tarihi: 22.01.2008 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.01.2008 00:00
(15.06.2005) Geçtiğimiz cumartesi akşamı Sayın Savaş Ay, Taşköprü Altınkum’dan canlı bir program gerçekleştirdi. Konu Aksa’nın çevre ile sorunları. Bu program 12.00’dan 03.00’a kadar canlı olarak devam etti. Oldukça hareketli geçti. Buraya Yalova’nın sivil toplum kuruluşlarından bazıları davet edilmiş, bir de Altınkum’da ikamet eden insanlarda burada hazır bulundular. Bir de birkaç yıldır bunların avukatlığını yapan Ayşe Hanım. Ulasal TV de bu konuyla ilgili yayın yapan sayın Çelebi. Tabi konu Aksa oldu mu sayın Ayşe Hanımla sayın Çelebi’nin olmaması haksızlık olur. Onlar ne hikmetse bu konunun her zaman içindeler. Programın geneline baktığınız zaman yaratılan intiba yüzeysel bir yaklaşım oldu. Konular tartışılmadı, sadece katılanlar kendileri açısından meseleye baktılar. Oysa meseleye Türkiye açısından, Yalova açısından bakılmalıydı. Bugünkü mevcut yasalarla meseleye bakarsanız, doğruyu bulamazsınız. Yapacağınız konuşmalar demogojiden öteye gitmez. Yıllardır yazıyorum, Aksa Yalova’nın her şeyidir. Yılda 100 milyon dolar Yalova ekonomisine katkı sağlayan bir kurum. Yalova’da tartışılamaz, burada oturan hiç kimse Aksa’nın karşısında olmaz. Çünkü bu 100 milyon dolarlık katma değerden sadece orada çalışanlar oraya iş yapanlar sebeplenmiyor. Tüm Yalova bundan nasibini alıyor. Hani bir türkü var (yar değince kalem elden düşüyor gözlerim görmüyor aklım şaşıyor lambada titreyen alev üşüyor ) diye. İşte bir Yalovalı’ya Aksa dedin mi, aklı başında herkes Aksa’ya sahip çıkar. Oraya katılan sivil toplum örgütleri de onu yaptılar. Ben buradan kendilerine teşekkür ediyorum. Defalarca yazdım, bu fabrikaların sahipleri kim olursa olsun bunlar Yalova’nın fabrikalarıdır. Onlara sahip çıkmak da Yalovalıların görevidir. Tartışmalara katılmak için defalarca aradım fakat bir türlü bağlanamadım. Tabi ki ben yanlıyım, çünkü ben yıllardır seçilerek Yalova halkını temsil ediyorum. Onların menfaatlerini de kollamak zorundayım. Taşköprü sanayi sitesi başkanıyım, oradaki esnafın da haklarını korumak zorundayım. Aksa fabrikası sadece Yalova ekonomisine mi katkı sağlıyor? Ürettiği mamülle iç talebin büyük bir bölümünü karşıladığı gibi üretiminin yüzde 60’ına yakınını yurt dışına ihraç ediyor. Onun için Aksa’yı bir bakkal dükkanı gibi göremezsiniz. Bu fabrika bütün Yalovalı’nın bildiği gibi 1969 yılında kuruldu. Bu fabrikanın elyaf üreteceği o günkü hükümetler tarafından da biliniyordu. Yeter ki elyafı ithal etmeyelim diye teşvik edildi. O günkü yasalara göre 3 sınıf işletme ruhsatı verildi. Fabrika kurulduğunda etrafında hiçbir yapılaşma yoktu. Seksen senesinden sonra burası birinci sınıf işletme ruhsatı aldı. Koruma bandı meselesi de o zaman gündeme geldi. Arkasından Çevre Bakanlığı kuruldu. Yasalar değişti , halihazırda çalışanlara da hak tanıdılar. Onların da yasalara uymalarını sağlayabilmek için zaman tanıdılar. Burada işin ilginç yanı koruma bandının alınması mecburiyet haline gelince, tarlanın fiyatı otomatik olarak birkaç kat katlanıverdi. O günden beri sorun devam ediyor. Aslında koruma bandını sağlık bakanlığı koydu. Fabrikanın böyle bir yetkisi yok, bakanlık alın diye tavsiyede bulunuyor. Arsa sahibi uzlaşmıyor. İşte bütün mesele bu, yoksa Aksa zehir saçıyormuş, çevreyi kirletiyormuş, bunların tamamı abartıdan öteye gitmez. Aksa fabrikası 36 yıldır orada faal bir şekilde çalışıyor. Hiç kimsenin burnunun kanadığını görmedik. Tam tersi orada çalışabilmek için binlerce insan sıra bekliyor. Nerede ise üçüncü kuşak orada çalışmaya başlayacak. Yok çevreyi kirletiyor, zehir saçıyor, geçin bunları bunlara kimseyi inandıramazsınız. 1999 depremi tarihlere asrın depremi olarak geçti. Hepimiz hazırlıksız yakalandık. Devlet de dahil hepimiz dışarılarda yattık günlerce. O günkü kriz masası olayı tedbir yönünden biraz abarttı. Herkes çaresizlikten ne yapacağını şaşırdı. Bu olay iki gün sürdü zaten. O zaman hiç birimiz evimizde oturmadık. O depremde Yalova’da binlerce insanımız hayatını kaybetti. Fakat sızan gazdan dolayı hiç kimse ölmedi, ölebilirdi de. Böyle olağanüstü felaketlerde bunlar olağan şeylerdir. Fabrika yetkilileri de hemen deprem sonrası yapılabilecek bütün tedbirleri aldılar. Olası bir depreme karşı hazırlıklılar, oldukça büyük masraflar yaptılar. Zaten bu fabrika sıradan bir fabrika değil. Konumunda dünya ikincisi bir fabrika. Bugün bazı insanların konu yaptığı hiçbir mesele Yalova halkını ilgilendirmiyor. Yalova halkı sadece fabrikaların çalışmasını Yalova’ya istihdam ve katma değer sağlamasını istiyor. Yalova’da yaşayan her insanın ortak görüşü bu bölgeye bir O.S.B. yapılsın. Mevcut yasalarla bunu hayata geçiremedik fakat ENDÜSTRİ bölgesi olmasında hiçbir yasal engel yok. İşte çözüm meseleyi çözmek istiyorsanız, çözüm ortada, çözün.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.