Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

NEREDE O ESKİ ALMANCILAR

Yazının Giriş Tarihi: 22.01.2008 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.01.2008 00:00
(30.05.2006) 1960’lı yıllarda başlayan Almanya sevdası Türkiye’de işi aşı olmayan binlerce insanın rüyası olmuştu. Özellikle gençlerin aklından çıkmayan bir rüya, oraya bir gidebildin mi hayatın kurtulacak bol para kazanacaksın refah seviyen yükselecek rüyada bile göremeyeceğin lüks arabalara binebileceksin… Birkaç yıl çalıştın mı burada istediğin daireyi alabileceksin, eğer bekarsan her kız seninle evlenebilir. 1960 yıllar için bunlar elde edilemeyecek şeyler, bugün bile insanlar bu hayallerle yaşamıyorlar mı? Hiç unutmam altmışlı yıllarda Almanya’ya giden bir komşumuz ilk izine geldiğinde hepimiz ona gıpta ile bakıyorduk. Burada yaşarken işi yoktu. İş bulduğunda amelelik yapıyordu. Evinin geçimini bile idare edemiyordu. Hele kış ayları geldiğinde üste yok başta yok. Kışları çok zor geçirebilen bir insan Almanya’ya gidiyor üç beş yıl sonra geldiğinde altında son model bir Ford, üstü başı fiyakalı, bakımlı, cebinde parası var. Bir de anlatmağa başladığında bizim Almanya’da diye söze başlıyor o kelime burada yaşayan bizleri fena halde kızdırıyordu. Hemen reaksiyon gösteriyorduk ne zaman Almanya’ya gittin de orayı benimsedin sizin Almanya oldu diye kızıyorduk. Fakat bir gerçek vardı ki adamlar para kazanıyorlardı. O zamanki alman markı Türk parasının yedi katı falandı. Adam beş bin mark biriktirdiğinde yedi bin lira oluyordu. Bir aileden üç kişinin çalıştığını düşünün, burada çalışanlar için o parayı kazanabilmek mümkün değildi. Bu görüntü toplumun her kesimini Almanya’ya gitmeğe zorluyordu. Aslına bakarsanız gerçekler öyle göründüğü gibi değildi. Orada çalışan bir insanın sosyal yaşantı seviyesi yukarda ise para biriktirmesi mümkün değil. Çünkü ben de 1971-1973 yılları arasında orada çalıştım ve beş kuruş bile biriktirtemedim. Çünkü yemeğimi lokantada yedim, bekardım hafta sonlarında eğlence mekanlarına gidiyordum. Onun içim kaldığım iki yıl zarfında hiçbir ay başını paralı getiremedim. Eğer evinden dışarı çıkmazsan, Türkiye’den getirdiğin tarhana bulguru yersen, hiç harcamazsan o zaman para biriktirebilirsin. Çünkü Almanların yaşam seviyeleri çok yukarda. Diyeceksiniz ki sen bu konuyu neden seçtin? Yıllardır Yalova’ya yaz ayları geldiğinde Almancılar gelmeğe başlar. Sokaklarda hep Alman plakalı arabalar, otellerde lokantalarda gazinolarda hep onlar vardı. Birkaç yıldır bakıyorum sokaklarda hiç Alman plakalı arabaları göremiyorum. Her yıl yüzlerce daire alırlardı, artık eski aldıklarını satıyorlar. Ne oldu bizim Almancılara diye merak ettim ve araştırdım, gelenlere sordum, orada olanlarla konuştum. İlk önce adamları hep kazıklamışlar bazı uyanıklar. Çeşitli vaatlerle onlardan para toplamışlar, ortaksınız demişler almışlar, fabrika yapıyoruz sen de hissedarsın demişler almışlar, adamlarım buraya yatırım yapmağa inançları kalmamış. İkinci bir konu artık Almanya’da işler bozulmuş istediği gibi iş bulamıyorlar işsizlik parası da orada yaşamağa bile yetmiyor adamlar izine bile gelemiyor. Parasızlıktan araba ile gelmeğe kalksa benzin çok pahalı, geliş gidiş çok pahalı olduğundan en ucuz bir şekilde gelmeyi tercih ediyorlar. Hatta çoğu zaman eğer izine gelmeleri mutlaka gerekiyorsa iki üç aile birleşip bir minibüsle geliyorlar. Türkiye de her şey pahalı eskisi gibi değil 1000 euro bozdurduklarında aylarca gezemiyorlar, Orada para biriktiremedikleri için istedikleri gibi rahat harcama da yapamıyorlar velhasıl ortalarda bile görünmüyorlar. Almanya artık eski cazibesini kaybetti artık orada da hayat pahalı ondan çok daha önemlisi orada da işsizlik hızla artmağa başladı. Kiralar çok pahalı öyle bizdeki gibi 150 metrekare dairelerde oturmak zaten mümkün değil, onun kirasını verebilmek imkansız. Evet bir zamanlar hepimizin hayal ettiği Almanya artık hayal değil, oralarda çalışmak bir ayrıcalık değil. Onlarda devirlerini kapattılar eğer hiç kimseye muhtaç olmadan yaşamak istiyorsak üretip satmalıyız. Türkiye’de her insan çalışmalı, işsizlik sıfır olmalı, ihracatımız 300 milyar dolar olmalı. İnsanlar hayalleri ile yaşar devletler planları ile büyür hedeflerimizi hep yüksek tutmalıyız ki o hedefe ulaşabilelim.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.