Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

ENERJİDE DIŞA BAĞIMLI OLMAK DOĞRU DEĞİL

Yazının Giriş Tarihi: 20.03.2008 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.03.2008 00:00
(20.03.2008) Türkiye 1960 yıllarından sonra elektrik ihtiyacını doğal su kaynaklarından, barajlardan karşılamak için harekete geçti ve o yıllarda yapılan barajlar ülkemizin elektrik ihtiyacını karşıladı. O barajları yapanlara da barajlar kralı ünvanı verildi. Tabi elektrik bir ülke için çok şey ifade eder. O yıllarda iktidar olan siyasi partiler yıllarca elektrik tüketimini kalkınmayla kıyaslayarak, insanları elektrik tüketmeleri için gazetelere ilanlar veriyorlardı. Buna paralel olarak insanların refah seviyesi arttıkça evde kullandıkları eşyalarda değişmeye başladı. Buzdolabı, çamaşır makinesi, elektrik süpürgesi, elektrikli ütüler ve televizyon ne kadar elektrikli alet varsa Türk halkı tarafından kullanılmaya başlandı. Bununla beraber de daha önce barajlar yapılırken bu kadar elektriği ne yapacaksınız diyen siyasilere cevap kendiliğinden geldi. 1980’lere gelince mevcut barajlardan elde edilen elektrik Türkiye’ye yetmemeye başladı. Mevcut hükümetler elektrik üretimini arttırmak için çareler aramaya başladı. Devlet tarafından yapılan mega projelerin yanında elektrik üretimini artırabilmek için özel firmaları devreye soktular. Özel firmalar elektrik üretmeye başladı. Kendi kullandıkları kadarını üretiyorlar, fazlasını da TEDAŞ’a satıyorlar. Elektrik çok pahalıydı, halk elektrikli aletlere alışmasını pahalı ödemeye başlamıştı ve son yıllarda elektrik üretimleri doğalgaza bağımlı olmaya başladı. Nerede ise özel firmaların tamamına yakını doğalgazla elektrik üretiyor. Doğalgazda dışa bağımlı olduğumuz için de bize doğalgazı satan ülkeler nasıl olsa bizlerden gazı alacaklar diye arka arkaya zam yapmaya başladı. Şu anda nerede ise metropol şehirlerin tamamı doğalgazla ısınıyor. Yarın bu satın aldığımız ülkelerle biraz aramız açılsa bir de kış ayına denk gelse yandık demektir. Soğuktan donarız. Bir şey değil, evdeki sobaları da attık. Gaz kesilirse bu şehirler ne yapar. Bir de bu işin sanayi tarafı var. Sanayici elektriğe bağımlı. Elektrik onların olmazsa olmazıdır. Bu firmalar dünya ile rekabet ediyorlar. Rakipleri Avrupa devletleri, Amerika, Japonya. Bunlarla başa çıkmak o kadar kolay mı? Zaten bu devletler ülkemizdeki sanayiciyi batırıp kendilerine rakip olmasını istemiyorlar. Ülkemizdeki sanayicinin batması demek onlar için yeni bir pazar demektir. Bunun için doğalgaza bağlı olarak elektrik üretenler de çareler aramaya başladı. Hükümet ülkemizin bazı yerlerinde doğalgaza bağımlı olmadan ülkemizde kömüre dayalı elektrik santrallerinin yapılmasına müsaade etti. Kömürle elde edilen enerji nerede ise doğalgaza göre yarı yarıya mal oluyor. Daha da iyisi ülkemizde çokça mevcut. Şimdi biraz da işin çevre yönüne bakalım. Yalova’da Aksa fabrikasının da bir kömürle çalışan eletrik santrali yapma gayretleri var. Tabi Yalova halkı bununla yakından ilgileniyor. Ya burası bir Yatağan olursa? Bu soru herkesin kafasını karıştırıyor. Aksa yetkilileri bu projeyi nerede ise bütün Yalova halkına anlatmaya çalıştı. Bu yapılacak olan santralde 21. asrın teknolojisini kullanacağız, asla çevreyi, doğayı kirletmeyeceğiz diyorlar. Fakat nedense bazı kesimler Aksa’nın bu beyanını inandırıcı bulmuyor. Ben de defalarca bu projeyi dinledim. Kafamdaki sorulara cevap da buldum. Ama halkı da bunun Yalova’ya zararsız olduğuna inandırmak lazım. Bu işin çok alevlendiği günlerde Sayın Valimiz bu işi akademisyenlere bırakalım, eğer onlar bunun doğaya, çevreye zararı olmadığını beyan ederlerse rapor verirlerse, o zaman değerlendiririz gibi sözleri basınımızda da yer aldı. Bu konuda sanırım Uludağ Üniversitesi’nden yardım istedik. Onlar da son projeyi görüp ona göre karar verecekler. Bu işin doğrusu da bu. Bakalım sonuç ne olacak. Aksa fabrikası Yalova için çok şey ifade ediyor. Aksa 1970’ten bu yana Yalova’ya çok şey verdi. İstihdam, katma değerin yanında her etkinliğimizde de yanımızda oldu. Aksa bu günün şartlarıyla elektrik girdisinden dolayı dünya ile rekabet edemiyorsa o zaman oturup çareler aramak zorundayız. Ya mevcut hükümetler bunun çaresini bulacak ya da onların dünya ile rekabet etmelerini sağlayacak projeleri destekleyecektir. Bu işin başka bir yolu yoktur. Bekleyip göreceğiz.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.