Geçenlerde bir dostumla çarşı meydanında dolaşıyoruz. Yalova Belediyesi tarafından eski Atatürk Heykeli’nin olduğu yerde çok güzel bir ışıklandırma yapılmış. Kendi aramızda sohbet ederken arkadaşım bana “Dörtyol’dan Yalova’ya geliş istikametinde geceleri bir tek lamba yanmıyor, karanlıkta önümüzü göremiyoruz, o zaman bu ışıklandırmanın burada yapılması sence doğru mu?” diye sorunca ben de “Belediyenin tasarrufudur” demekle yetindim. Yanımıza yaklaşan üçüncü kişi “Ne o baz istasyonuna mı bakıyorsunuz” dedi. Ne baz istasyonu, nerede deyince; işte ortada duruyor ona bakıyorsunuz dedi! Hadi canım sen de. Nereden biliyorsun diye sordum. Görmüyor musun üstünde vericisi bile var, deyince dikkatli bakmaya başladık. Evet sanki baz istasyonu gibi duruyor, hemen bazı dostlarıma telefon ettim, Encümenden böyle bir karar geçmedi dediler. Zaten kiralama da olamaz. Yer Milli Emlak’ın olması lazım. Ayrıca nerede ise bir insan boyunun üstü. Eğer baz istasyonu ise gerçektende sakıncalı olması lazım. Işıklandırma adı altında buraya bir baz istasyonu koyacaklarına ihtimal vermiyorum ama görüntü o. Konunun uzmanı değilim ama sordum. 6 katlı bir binanın çatısında az bile olsa radyasyon dağıtıyorsa orada çok daha etkili olur. Ayrıca nasıl olur da hiçbir meclis üyesinin ayrıca encümen üyelerinin haberi olmaz. Bazı arkadaşlar kulaktan dolma cevaplar verdi. Ama ben ihtimal vermedim. Mesele, meydan ve oranın ışıklandırmasına karşılık oraya baz istasyonu saklanmış gibi laflar dolaşıyor. Benim bu yazımdan sonra yetkili birisi çıkarak bu konu hakkında gerekli açıklamayı yapar. Aksi halde başları belaya girer. İnsan sağlığı yönünde de bir açıklama gerekir. Bu istasyonlar rastgele her yere konulur mu? Bilemiyorum, gazetelerde defalarca okudum. İnsanlar konmasını istemiyor burası kamuya ait olan bir yer ve çok alçakta. Tabi eğer burası baz istasyonu ise bunu buraya saklayan zekanın önünde eğilmek lazım açıklamayı bekliyorum. Yalova’nın birinci sorunu işsizlik. Bu konuda hiçbir şey yapılmıyor. Bu sorun benim değil Yalovalıların sorunudur. Yalova halkı mevcut iş yerlerine bile sahip çıkmıyor. Sanayici yıllardır yalnız bırakılmış durumda. Seçilenler halkın ve sanayicinin ne sorunu var diye sormuyor. Sadece para lazım olduğunda akıllarına sanayici geliyor. Her konuda olduğu gibi ahkâm kesiyorlar. Yaşadıkları çevreye komşularına hiçbir katkıları yok. Sanki Yalova sadece onlardan ibaret. Binlerce işsiz var. Kaç adam çalıştırıyorsun, esnafın sanayicinin dertlerini biliyor musun? Yalova’da sadece 4 adet fabrika var Aksa, Akim, Aktops, İpek Kağıt. İpek Kağıt’ın Yalova ile pek bağlantısı yok, onlar Karamürsel Altınova’ya servis çıkarıyorlar. Yalova’ya servisleri bile yok, kimse neden Yalova’dan da işçi almıyorsunuz diye sormuyor. Bizim fabrikaların nerede ise Gölcük’e kadar servisleri var. Bunlar neden sorgulanmıyor. Yıllardır para lazım olduğu zaman ilk akla Aksa geliyor, neden? Tersaneler değil, neden? İpek Kağıt değil de Akkök Şirketleri yıllardır verdiklerinin yanında bir de kültür sarayı yapıyorlar. Maliyeti 10 milyarı bulur. O halde tersaneler bölgesinin bunun 5 katını vermesi gerekmez mi? Kapasiteleri ve kapladıkları alan Aksa’nın 50 katından da fazla değil mi. Onlara da biraz sitemim var. Akkök Şirketlerinde çalışanlar, taşeronlar, tedarikçiler oralarda çalışıyorsunuz. Allah daha çok versin. Para kazanıyorsunuz, vergi rekortmeni oluyorsunuz, bu fabrikalara ilk önce sizler sahip çıkmanız gerekmiyor mu? Sadece içinizden çıkıyoruz demekle olmaz. Yerel basında sesinizi duyurun, sizler sessiz kaldıkça üç beş tane sesi çıkan ortalığı ayağa kaldırıyor. Fabrikaların önünü tıkamak var, olan işsizler ordusuna yenilerini eklemektir. Sonra bu insanlara kim bakacak. Bugün Yalova’da lise, üniversite mezunları sokaklarda boş geziyorlar. Aile yardımları ile geçiniyorlar herkes elini taşın altına koymalı. Bu konuda çözüm aramalı fabrikaların sayılarını artırmanın ve/veya kapasite artırmalarını sağlamak lazım. Yoksa var olan işsizlere yenileri eklenir bakalım o zaman evlerinizde nasıl oturacaksınız. Gasp, hırsızlık, yan kesicilik işsizlerden gelir, benden hatırlatmak.