1 Kasım seçimleri nihayet sonuçlandı. Halk çok büyük bir ekseriyetle Ak Parti dedi. Bundan sonra herkes hangi partiyi tutarsa tutsun çıkan sonuca saygı duyması gerekir, duymayanların sözüne itibar edilmez. Seçimlerden önce yıllardır bu milleti yalan yanlış bilgilerle yönlendiren sözde fikir adamları yapmış oldukları değerlendirmelerin ne kadar yanlış olduğunu hepimiz çok daha iyi anladık. Seçimden önce yok yüce divana gidecekler ve veya kaçacaklar gibi haddini aşan ifadeler kullanmakla bu milleti kandıramazsınız. Bunu bir kez daha bu millet bazılarına öğretti. Bakın bir gazete seçimden bir gün evvel şunu yazdı; sandığa giderken beyninizi yanınıza alın diye. Halk da beynini yanına alıp sandığa koştu ve oyunu Ak Parti’ye verdi şimdi daha söyleyecek lafınız kaldı mı? Artık söyleseniz bile sizi kim dinler. Siyasi partilerin amacı hükümet olmaktır. Muhalefet yapmak için parti kurulmaz. Her parti hükümet olmak için kurulmuştur. Yıllardır Türk milletini kendi düşünce ve çıkar amaçları için kullanan sözüm ona büyük gazeteler televizyoncular ne oldu? Yapmaya çalıştığınız algı operasyonları ters mi tepti? Bu milleti siz ne sanıyorsunuz? Osmanlının son 100 yılı, Cumhuriyetin büyük bir bölümünde gazete mecmualarla algı operasyonlarıyla bu millete attığınız kazıklar yetti artık. Bundan sonra atamayacaksınız. Sizler Türkiye’de bir avuç azınlıksınız. Sizi besleyenler de bir avuç azınlık. Bu zamana kadar başarılı oldunuz, artık inandırıcılığınızı kaybettiniz. Nerede o kamuoyu araştırmaları yapan şirketler. Artık kimse araştırmalara da inanmayacak. 1960, çocuktum. Malum gazeteler D.P. üniversite öğrencilerini öldürüp Et Balık Kurumunda köpek maması yaptılar diye manşet atmıştı. Arkasından D.P. yetkilileri için ağza alınmayacak hakaretler, yalanlar uydurup yazmışlardı. Emirle kurulmuş Yassı Ada mahkemelerinde bile yazılan iftiraların hiç birine rastlanmamıştı. Daha sonra bunu yazanlar itiraf ettiler. İnkılâbı halka haklı göstermek için yazdık dediler. 1980, yine algı operasyonları başladı. Zaten işlerin kötü gitmesi için yapılması gereken her şeyi yapıyorlardı. Gerçekten de işler iyi değildi. Fakat bunlar yazdıkları yazılarla daha da abartarak İnkılâp yaptırdılar ve bir günde her şey düzeldi. Bunun mantıkla izah edilebilir bir yanı var mı? Daha sonra anlı şanlı paşalar olgunlasın diye bir yıl bekledik dediler. Bir avuç mutlu azınlığın çıkarlarına dokunmaya başladın mı hemen ilk önce malum gazeteler, arkasından üniversiteler başlıyorlar bağırmaya ve hemen 1991 muhtırası geliveriyor. Yıllarca gümrük kapılarını kapatıp milleti tabiri caizse inek sağar gibi sağanlar Gümrük Birliğine girince o günkü Başbakanı günlük gazetelere çarşaf çarşaf ilanlar vererek halka şikayet ettiler ve emellerine ulaştılar. Hükümet düştü azınlık hükümeti geldi. 6 aylık hükümetlere her istediğini yaptıran bu bir avuç azınlık 2002’de kurulan AK Parti hükümetine sıcak baktı, destekledi. Her halde bu kadar güçlü bir şekilde geleceklerini tahmin edemedi. Bunlar hiçbir zaman tek başına yönetemeyecekleri bir hükümet istemezler. Akılları başlarına geldi fakat iş işten geçti. D.Y.P.’nin ANAP’ın baraj altında kalıp yok olması. Zannettiler ki bunlar CHP ve/veya MHP’ye oy verecekler. Bunlar milliyetçi, aynı zamanda muhafazakâr insanlar, onlar da gitti Ak Parti’ye oylarını verdiler. Allah için, yazmam gerekirse yapılan işler gözümüzün önünde. Yollar, hastaneler, köprüler. Eskisi gibi katı particilik anlayışları da yok. Eskiden benim Genel Başkanıma biri ağır bir laf edecek biz onun soyuna sopuna hakaret ederdik. Artık bu anlayış yok. AK Parti’de hiç yok. Geldiğimiz zaman diliminde AK Parti hükümetinin 13 yıllık hükümet etme anlayışında bazı devletlerin çıkarlarına ters düşünce önce Yahudiler onların paralelinde bazı devletler hepsi birden başladılar. Sayın Cumhurbaşkanına yüklenmeye, buradaki iş birlikçileri gazete ve televizyonlarında adeta bombardımana tuttular. Halk baktı eğer bu devletler, bu azınlıklar birini kötülüyorsa geçmişten gelen tecrübeyle Sayın Tayyip Erdoğan bunların çıkarlarına taş koymuş çok iyidir dediler ve ona inandılar. Sonuç ortada. Tek başına iktidar. Bir partinin takviyesiyle Anayasayı bile değiştirebilirler. Bir kere daha inandım ki Allah bu millete acıyor. Tek başına güçlü bir hükümet Türk milletine hayırlı olsun.