Ünlü Siyaset Bilimci Kenneth Waltza göre; her devlet kendi çıkarlarını elde etme yollarının peşinde koşar fakat bunların içinde en iyisi hakkında son karara varır. Devlet, davranışlarını uluslararası sistemde meydana gelen değişimlere göre hesap eder ve ekonomik çıkarlarını da göz önünde bulundurarak adımlarını atar.
Enerji diplomasisi Türk-Rus ilişkilerinin harcı
Bu yıl 23.sü düzenlenen Dünya Enerji Kongresi küresel enerji piyasaları ve ilişkileri kapsamında birçok önemli gelişmelere sahne olmasının yanı sıra, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin yeni dönemde seyri açısından oldukça güçlü yansımaları da beraberinde getirdi. Geçtiğimiz yılın Kasım ayında meydana gelen Uçak Krizinin ardından geçen kayıp bir yılın ardından, ikili ilişkilerde hem ekonomik hem de diplomatik kanallardan karşılıklı önemli hamleler geldi. Kuşkusuz Türkiye ile Rusya arasındaki birlikteliğin en önemli harcı enerji alanındaki yatırım ve işbirliği olacak.
Türk Akımı Projesi Türkiyenin jeopolitik önemini pekiştirecek
Rusyanın Avrupa pazarına enerji sevkinde Ukraynaya olan bağımlılığını ortadan kaldıracak olan ve aynı zamanda Türkiyenin coğrafyasında enerji terminali rolünü pekiştirecek olan Türk Akımı Projesi, sadece iki ülkenin ulusal menfaati dahilinde değil, aynı zamanda bölgesel istikrara, bu vesile ile de küresel barışa hizmet edecek. Türk Akımı gibi enerji nakil hattı projelerinin çeşitlenmesi ve farklı güzergâhlar ile Türkiye toprakları üzerinden enerji pazarına ulaşması, Türkiyenin jeopolitik önemini pekişmesine büyük katlı sağlayacak.
Türk Akımı TANAPa rakip mi?
Türk Akımı Projesi ile Rus gazı aracı ülke olmaksızın Türkiyeye ulaşacak, oradan da Avrupa pazarına ilerleyecek. Demek oluyor ki, arada transit ülke olmadan arz güvenliği daha makul bir yol ile sağlanacak. Teknik bakımdan proje, her biri 15 milyar m3 kapasiteli dört hattan oluşacak. Boru hattının 910 kmsi Karadenizin altından geçerken hattın kara bölümünün uzunluğu 260 km olacak. Taşıma kapasitesi 63 milyar m3 ve maliyeti 19 milyar dolar olan Türk Akımından Türkiye yılda yaklaşık 14 milyar m3 doğalgaz alması planlanıyor. Geri kalanı kısmı da Avrupa pazarına nakledilecek. Fakat Türk Akımı ile alakalı oluşan en büyük soru işaretlerinden biri, Türkiye bu proje ile bir enerji terminali mi, yoksa transit geçiş ülkesi mi olacağı. Diğeri ise Türk Akımı Projesinin Türkiyenin Azerbaycanla arasındaki TANAPa rakip mi yoksa tamamlayıcı projeler mi olacağıdır.
Türkiye enerji stratejilerini iyi tanılamalı
Türkiye bugün dünyanın kanıtlanmış petrol ve doğalgaz rezervlerinin yaklaşık % 72sinin yer aldığı stratejik öneme sahip bir coğrafyada yer alıyor. Ayrıca Türkiyenin en fazla petrol ithal eden 20 ülke ve en çok doğalgaz ithal eden 10 ülkeden biri olduğu göz önünde bulundurulursa, ülkenin enerjide dışa bağımlılığı % 72 seviyelerine ulaşıyor. Dolayısıyla Türkiyenin enerji diplomasisini en etkin ve yetkin şekilde kullanması gerekiyor. Çünkü bölgesel güç olma yolunda yürüyen Türkiye, ekonomik büyümesine paralel olarak artan enerji talebini karşılamak, enerji arz güvenliğini sağlamak ve güçlü bir enerji terminali olmak için enerji stratejilerini iyi tanımlamalı.
Güçler Dengesi Teorisi
Türkiye ile Rusyanın enerji alanında geliştirdiği diyalog, bölgesel işbirliği mekanizmasının da çalışmasını sağlayacak. Tıpkı yazının en başında ifade ettiğim gibi devlet, sistemdeki değişikleri ekonomik çıkarlarını da hesaba katarak değerlendirir. Türkiye ve Rusya ekonomik, askeri ve siyasi alanlarda daha somut adımlar atmayı sürdürecek. Çünkü Suriyenin bölünmesini hesaplayan Batıyı ancak Türkiye ile Rusyanın bölgedeki işbirliği engelleyebilir. Hülasa, Güçler Dengesi Teorisi çalışır olmalıdır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
FURKAN KAYA
GÜÇLER DENGESİ TEORİSİ; TÜRKİYE-RUSYA İŞBİRLİĞİ