Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

BARZANİ İÇİN REFERANDUM KARTI MI YOKSA BAĞIMSIZLIK MI DAHA GÜÇLÜ?

Yazının Giriş Tarihi: 25.09.2017 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.09.2017 00:00
ABD Devlet Başkanı Woodrow Wilson, 8 Ocak 1918 günü Amerikan Senatosunda 14 maddelik kendi ismini verdiği ilkelerini ilan etmişti. Tarihe ünlü “Wilson İlkeleri” olarak geçen bu maddelerde Türkiye’yi yakından ilgilendiren “her ulusun kendi kaderini tayin etme hakkı” ile alakalı olan ilke Türkiye topraklarında yaşayan milletlerin ulusal sınırlar içinde kendi bağımsızlıklarını ilan edebilme hakkı olarak yorumlanmıştır. Hâlbuki ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkı, manda, himaye, sömürge altında yaşan milletlerin kullanacağı bir hak olarak yorumlanması gerekiyor. Wilson ilkelerinin ilan edilmesinin 100. yılı yaklaşırken, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi (KIBY) lideri Mesud Barzani’nin Haziran 2017 tarihinde, 25 Eylül 2017’de bağımsızlık referandumu kararı alması büyük önem arz ediyor. Iraklı Kürtlerin talebi bugüne mahsus değil Bağdat yönetimi ile Iraklı Kürtler arasındaki ilk özerklik anlaşması 1970 tarihinde yapılmıştı. Fakat o dönemin şartları gereği uygulamaya konulmadı. Sonrasında ise 1991’de Saddam iktidarına karşı arkalarına ABD’nin de desteğini alan Iraklı Kürtler ülkenin kuzeyinde kendi denetimlerinde bir alan elde etti. ABD’nin Saddam Hüseyin’i devirmeye yönelik başlattığı 2003 Irak Savaşından sonra daha geniş manevra alanına sahip olan Kürt yönetim, 2005 yılında özerlik anayasaları ile beraber yasal statü kazanmıştır. Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis terör bataklığını kurutacak en yakın isimdi O dönemden bu yana Irak’ın kuzeyinden özellikle Türkiye topraklarına yönelik sürdürülen terör ihracına karşı Türkiye, bilhassa ABD’nin samimi olmayan politikalarına karşı tepki göstermiştir. Dönemin Jandarma Genel Komutanı Merhum Eşref Bitlis’in Çekiç Gücün Irak’ın kuzeyindeki terör gruplarına havadan yardım gönderdiğinin görüntülü kanıtının olduğunu ifade etmesinin yanı sıra Kuzey Irak’a giden ilk general olarak Barzani ve Talabani ile görüşerek Türkiye’deki Kürt sorununu sona erdirmesine çok az kala şüpheli bir uçak kazası sonrası hayatını kaybetmesi süreci sona erdirmiş ve Kuzey Irak’tan Türkiye’ye karşı yoğun terör saldırısı artarak devam etmiştir. Türkiye’nin Kuzey Irak bölgesine önemli yatırımları devam ediyor Türkiye son yıllarda Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile ilişkilerine politik, ekonomik ve sosyal yönden büyük ivme kazandırdı. Bölgenin kalkınmasında ve altyapısının geliştirilmesinde büyük destek sağlamıştır. Erbil kentinde 550 milyon dolarlık havaalanı inşa edilirken, bölgede yaklaşık 1300 Türk şirketi faaliyetleri sürdürüyor. Bunun yanı sıra taraflar arasındaki en kritik konu petrol ve doğal gaz olarak beliriyor. Ekim 2016 verilerine göre IKBY ürettiği petrolün yüzde 85’ini Türkiye üzerinden pazarlamaktadır. PYD-PKK ortaklığı Barzani’ye darbe planları yapmıştı Barzani ile Türkiye arasında ilişkilerin iyiye gittiği bir süreçte bağımsızlık referandumu kararı almasının altında somut nedenler aranmalıdır. Hatırlanacağı üzere Barzani ile PYD lideri Salih Müslim arasında Suriye koridorunun açılmasına yönelik ciddi bir gerginlik mevcuttu. Müslim’in amacı Irak’ın kuzeyinden Suriye’nin kuzeyini birleşmesiyle Akdeniz’e açılacak bir Kürt devletinin Türkiye sınırında kurulmasıdır. Barzani’nin Müslim’e karşı çıkmasının ardından PKK’yı çatısında bulunduran darbe ekibi, Suriye’de PYD ile bir araya gelerek Barzani’ye karşı istediklerini yapmaması durumunda darbe yapma kararı aldılar. PYD-PKK işbirliğinin önünde engel olarak gördükleri Erbil yönetimin düşmesi onlara mutlak hakimiyet sağlayacağı görüşü netlik kazanmıştı. Esas amaç Kerkük’ün enerji yataklarını yönetmek Şüphesiz referandum kararından sonra gözler Kerkük’ün geleceğine yöneldi. Kürt yönetimi Kerkük topraklarını ısrarla isterken bunun askeri ve siyasi çatışmalara neden olacağını göze almış oluyor. Elbette dış destek almadan bunu başaramayacaklarının kendileri de farkında. Neticede bereketli enerji kaynaklarına sahip olan Kerkük, Bağdat yönetimi ile aralarındaki en büyük ihtilaf. Peşmerge güçleri 2014 yılında Kerkük’e saldıran DAEŞ’i geri püskürtürken Irak ordusu geri çekilmişti. Diğer taraftan Kerkük meselesi Araplar ve Kürtler arasında çatışmalara neden olabilir. Türkiye’nin müdahale hakkı saklıdır Türkiye için Kerkük’ün Kürt toprağı olarak gösterilmesi kabul edilemez bir iddiadır. Zamanında çoğunluğu Türkmenlerin oluştuğu Kerkük ve Musul kentleri Türkmenlerin zorla bölgeden sürülmesi ile demografik değişikliğe uğratılmıştır. 1926 Ankara anlaşması ile Irak’a bırakılan Mısak-ı Milli sınırları içerisinde yer alan Musul ve Kerkük’te, Barzani’nin referandum yapmasıyla bağımsızlık kararı alması durumunda uluslararası hukuk kaidelerince yeniden hak iddia etmesi mümkün olacaktır İsrail’in “yeni müttefik” hesapları İsrail’in başından beri referandum sürecini desteklediği görülüyor. Daha önceki yıllarda peşmergelere askeri eğitim ve teçhizat yardımında sakında görmeyen Tel-Aviv yönetimi kendisini jeopolitik düşmanlar ile çevrili olduğunu göstererek bölgede kendisine müttefik arayışı içerisinde olduğu görülüyor. Her ne kadar ABD ve İngiltere referanduma tepki gösterseler de, oylamanın iptalini değil ertelenmesini DAEŞ tehlikesi yüzünden talep etmekteler. Bağımsız bir Kürt devleti mümkün görünmüyor Coğrafyanın fotoğrafını çektiğimizde Suriye’de fiilen bir Kürt idaresinin kurulduğunu, Türkiye’nin Akdeniz’e ulaşacak kantonların birleşmesini önlemek için yaptığı Fırat Kalkanı harekatı ile bunu önlediği görülüyor. Fakat her şey bitmiş değil. Görüldüğü üzere üzerinde darbe planları yapılan Barzani’nin bir anda Türkiye’nin ulusal güvenliğine karşı tehdit oluşturması tesadüf değil. Şurası da önemli bir gerçek, Iraklı Kürtlerin hepsi bağımsızlığı desteklemiyor. Bunun önemli siyasi ve güvenlik sorununa neden olacağını düşünen önemli bir kısım da mevcut. Fakat referandum yapılsa ve “evet” çıksa bile tam bağımsızlığın sağlanması hem ekonomik hem de siyasi iklim açısından mümkün olmayacaktır. Barzani referandumun son gününe kadar bekleyip şartlarını kabul ettirdikten sonra referandumu ertelediğini açıklayabilir. Çünkü referandum kartını yaptırım enstrümanı olarak kullanması bağımsız olmalarından daha çok fayda sağlayacağını düşünmesi daha muhtemel.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.