Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

ABD’NİN AMACI PYD/PKK İÇİN Mİ GÜVENLİ BÖLGE İNŞA ETMEK?

Yazının Giriş Tarihi: 24.01.2019 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.01.2019 00:00
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Trump arasında son günlerde artan telefon trafiğinde öncelikli mesele Suriye’nin kuzeyinde nasıl bir düzenin dizayn edileceği üzerine oldu. Türkiye her defasında güney sınır hattı ötesinde herhangi bir terör oluşumuna izin vermeyeceğini vurgulamasına karşın Washington yönetimi bir NATO müttefiki ülkenin tehdit algısını hiçe sayarak yine PYD/PKK güçlerini meşru göstermek adına her yolu denedi. Hatta SDG olarak adlarını değiştirerek onları bölgedeki Kürt halkının meşru savunucusu olarak göstermeye çalıştılar. Zaman zaman da Türkiye’yi terörle mücadele yerine Kürt halkına karşı şiddet uyguladığı yönünde algı oluşturmaya çalıştılar. Türkiye tarihinin hiçbir döneminde hiçbir etnik kökene karşı şiddete başvurmadı. Osmanlı Devleti Orta Doğu ve Kuzey Afrika coğrafyasını kontrol ederken, tebaasına etnik ayrım gözeterek muamelede bulunmadı. Bugün de Türkiye Orta Doğu halklarına barış ve refahı temin edebilmek için mücadelesini veriyor. Türkiye bunun en somut örneklerini Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı sınır ötesi operasyonları ile gösterdi. TSK silahlı mücadelesini terör odaklarıyla vererek, bölge halklarına savaşı değil barışı getirebilmek için verdi. Bugün bazı kesimler Türkiye’nin haklı mücadelesini sanki Kürtlere karşı savaşmış gibi göstermeye çalışsa da bunun doğru olmadığını en iyi kendini PYD/PKK gibi terör gruplarından tecrit etmiş Kürt vatandaşlar biliyor. Onlar da kendilerinin bu terör grupları adıyla beraber anılmasından son derece rahatsız. Şimdi ise Türkiye Fırat’ın doğusunu PYD/PKK’dan temizlemeye hazırlanıyor. Tüm tehditlere rağmen Türkiye’nin kararlılığını gören Washington şimdi “güvenli bölge” tesisi teklifi ile Türkiye’nin operasyonuna engel olmak istiyor. Şundan artık emin olunmalıdır ki, ABD bu coğrafyada bulunduğu sürece PYD/PKK’dan vazgeçmeyecek. Başkan Trump’ın Suriye’den çekiliyoruz açıklaması, aslında ABD’nin daha uzun süre coğrafyayı terk etmeyeceğinin ifadesiydi. Çünkü ABD’nin mesajı artık Suriye’yi Suriyeliler yönetsin değil, tam tersine birbiriyle her an çatışacak yapılanmalarının oluşmasını sağlayarak bölgeye yeniden müdahale hakkını sağlayabilmek. Zaten Trump güçlerini Irak’a çekeceğini ve gerekli gördüğünden müdahaleyi buradan yapacaklarını ifade etmişti. ABD, PYD/PKK güçlerine silah vermeye devam ediyor. Aynı zamanda ülkenin kuzeyinde gözlem noktaları kuruyor ve yeni askeri üsleri ve eğitim kamplarını hizmete sokuyor. ABD’nin çekilme söylemlerinin ardından bölgede ardı ardına patlayan bombalar ve saldırılar da bu yönde değerlendirilmelidir. ABD bu coğrafyayı terörize ederken hangi örgütü nasıl kullanacağını çok iyi biliyordu. Şimdi ise PYD/PKK ve kendi askerlerinden meydana gelen konvoylara birden saldırılar yoğunlaştı. Bu elbette tesadüf değil. Amaç ABD’nin bölgede kalabilmesi için ortam hazırlamak. Son olarak SDG, yani PYD/PKK diğer adlı örgütü Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturulması konusunda yardımcı olacaklarını açıkladı. Aslında Türkiye’yi kast ederek ülkenin kuzeyinin yabancı müdahalelerin önlenerek, uluslararası garantilere sahip olmasını sağlayarak kendilerini koruma altına almak istiyorlar. İşte burada Türkiye büyük bir tuzak ve bataklığın içine çekilmek isteniyor olabilir. Çünkü Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna operasyon konusunda kararlılığını gören ve PYD/PKK’ya saldırılması durumunda Türkiye’ye ekonomik tehditler savuran ABD, derhal güvenli bölge teklifini Türkiye’nin önüne sundu. Öyleyse bu bölge gerçekten Suriye halkı ve topraklarına geri gelecek olacak Suriyeliler için güvenli yaşanabilir bir bölge mi olacak? Yoksa ABD’nin koruduğu, Türkiye için tehdit unsuru olan terör gruplarının rahat hareket edecekleri ve güvenli olacağı bir bölge mi olacak? Türkiye bu hususta son derece temkinli. Çünkü ABD’nin amacı Basra’dan Doğu Akdeniz’e uzanacak kendi kontrolünde bir koridor olduğu son derece açık. Suriye savaşı artık hiç olmadığı kadar uluslararasılaşmış vaziyette. ABD’nin “daimi savaş kompleksi” bugün terör gruplarıyla güçlü savaş taşeronları ve onların bürokrasisindeki müttefikleri yeni bir savaş sistemi halimi almış durumda.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.