Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

2022 YILINDA İSRAİL OLMAYACAK: BÜYÜK ORTA DOĞU FEDERASYONU

Yazının Giriş Tarihi: 07.10.2016 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.10.2016 00:00
Suriye krizi derinleştikçe ABD ile Türkiye arasındaki fay hattı da aynı ölçüde daha kırılgan hale geliyor. Türkiye, Fırat Kalkanı harekâtını Suriye’nin iç kesimlerine doğru sürdürürken, Özgür Suriye Ordusu ile birlikte ilerleyişinde, IŞİD ve PYD gibi terör örgütlerinin harekât noktalarını da imha ediyor. Türkiye’nin güney sınırının terör tehdidinden kurtulana dek operasyonun tam anlamıyla başarıya ulaşması beklenmemeli. Diğer taraftan ABD, Rusya ve İran da Suriye’nin geleceğini kendi menfaatleri doğrultusunda şekillendirmeye çalışıyor. Demek oluyor ki, “Yeni Orta Doğu” coğrafyasının kaderi Suriye üzerinden şekillenecek. Orta Doğu’nun değişmeyen önemi Büyük aktörler “Yeni Dünya Düzenini” tasarlarken onlar için sorun oluşturan ilk nokta Orta Doğu olmuştu. Coğrafyanın bereketli enerji yatakları 20. yüzyılın sanayi devrimine güç sağlamıştı. ABD’nin Soğuk Savaş süresince Sovyet etkisinden korumaya çalıştığı Orta Doğu bölgesinde, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden sonra, özellikle Putin dönemiyle birlikte Rusya’nın ağırlığı hissedilmeye başlandı. Bilhassa Suriye’nin Tarsus ve Lazkiye bölgesindeki askeri varlığı, Rusların Akdeniz politikasının en önemli hareket noktasını oluşturuyor. Dolayısıyla Esad Suriye’de iktidarda kalsın veya kalmasın Rusların bölgesel menfaati gereği her şartta bu bölgede askeri varlığını koruyacak ve devamlılığını sağlayacaktır. Federe Kürt Devleti Senaryosu Elbette Suriye’nin yanında Irak’ın da önemi, yeni düzenin oluşmasında büyük önem arz ediyor. ABD’nin nihai hedefinin Basra’dan Doğu Akdeniz’e kadar ulaşacak büyük bir koridorun tesisi olduğu göz önünde bulundurulursa, bunun girişimlerin 1991 ve 2003’te iki kez Irak’ta gerçekleştirildiği görülecektir. Bunun yanı sıra, ABD’nin Orta Doğu politikasında bölge Kürtlerinin ayrı bir önemi var. 1916 yılında Orta Doğu’nun emperyalist devletlerce yeniden çizildiği dönemden itibaren coğrafyada yaşayan Kürtler, bölge politikaları kapsamında kullanılmaya çalışıldı. Özellikle Türkiye’ye karşı bu vesile ile Türkiye’deki Kürtleri kışkırtarak özerklik ve bağımsızlık vaatleriyle Türkiye, Irak ve İran Kürtlerini kapsayacak “Federe Kürt Devleti’nin” senaryoları hazırlandı. Arap Baharı, BOP’a hizmet etti 11 Eylül 2001 günü İkiz Kuleler ve Pentagon’a düzenlenen saldırılar sonrası ABD bunu Büyük Orta Doğu Projesi’nin ilanı için gerekçe olarak gösterdi. Proje kapsamında Washington Fas’tan Orta Asya’ya kadar 24 ülkenin sınırlarında ve rejimlerinde değişiklik yapacaktı. Akabinde 2010 yılında Tunus’ta bir gencin kendini ateşe vermesiyle başlayan Arap Baharı, her ne kadar Arap halkının demokrasi mücadelesi olarak gösterilse de neticede ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi’ne (BOP) hizmet eden bir hareket oldu. Bölgeye demokrasiden çok tiranlık getirdi. ABD, IŞİD ve PYD’nin önünü açtı Bugün Suriye, BOP’un en önemli aşaması diyebiliriz. Büyük aktörlerin vekâlet savaşı yürüttüğü topraklarda terör uluslararasılaştırarak ihraç ediliyor ve Suriye her geçen gün bölünüyor. ABD, IŞİD’e karşı PKK’nın bölgedeki kolu olan PYD’yi kullanarak meşrulaştırıyor fakat IŞİD’e karşı mücadele eden bir diğer örgüt olan El-Nusra’yı terör örgütü olarak değerlendiriyor. Washington’un kendince tasarladığı bu “özel savaş” yöntemiyle dolaylı olarak IŞİD ve PYD’nin önü açıldı ve bu sayede de alan örgütler hâkimiyeti kurmaya başladılar. Konfederal Suriye’nin altyapısı hazır ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından biri olan Brookings Enstitüsü’nde 2015 yılında hazırlanan rapor konfederal Suriye’nin ipuçlarını taşıyordu. Rapora göre Suriye’de birincisi ülkenin kuzeydoğusunda PYD’nin hâkim olduğu, ikincisi de Suriye’nin güneyinde Ürdün sınırında kurulacak “güvenli bölgeler” Amerikan koridoru bakımından oldukça önemli. Bu sayede güvenli bölgeler zamanla özerk bölgelere dönüşerek konfederal Suriye’nin oluşumu sağlanacak. 2022 yılında İsrail olmayacak Orta Doğu’da tüm bunlar yaşanırken İsrail’in varlığı ve güvenliği belki de gerektiği kadar sorgulanmıyor. ABD’nin Orta Doğu’da kendisinden sonra önem verdiği en değerli ülke İsrail. Fakat ABD Dış İşleri eski Bakanı Kissenger’a göre, 2022 yılında İsrail devleti artık olmayacak. İlk başta anlamsız gelebilir fakat toplam 70 milyar dolarlık bütçeye sahip 16 ABD istihbarat kurumunun “İsrail Sonrası Orta Doğu’ya Hazırlık” ismindeki 82 sayfalık rapor incelendiğinde Arap Baharı sürecine İsrail’in karşı koyamayacağını ifade etmesi bazı ipuçları sağlıyor. Mesaj nedir? Henry Kissenger İsrail yanlısı ve ABD istihbarat örgütleri İsrail yanlısı medyanın etkisi altındadır. Demek ki bu ifadeler İsrail’in yıkımını işaret etmiyor. O halde mesaj nedir? sorusunu sorduğumuzda cevap şu olmalı; Büyük Orta Doğu Federasyonu. Dün ve bugün yaşanılan, yarın da yaşanılacak olan tüm bölgesel gelişmelerin uzun vadeli hedefinde bölge ülkelerin atomize olduğu sonrasında da konfedere hale geleceği bir düzene doğru ilerliyoruz.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.