Değerli Yalovalılar, aranızda hastanelerin acil servisine gitmemiş kimse yok gibidir. İnşallah gitmek için de bir sebebiniz hiç olmasın tabi. Eti keseyim derken elini doğrayan kasap, tahtayı matkapla deleyim derken parmağını delen marangoz, paketi açmaya çalışırken maket bıçağıyla kendini kesen ev kadını, motorsikletten düşen kolunu bacağını kıran kargo firması çalışanı, boya yapayım derken merdivenden düşen boyacı, pencereyi takayım derken 2. kattan düşen işçi, sıcak yemek kazanını taşıyayım derken dökülen yemekle yanan aşçı, taş motoruyla demir keserken gözüne çapak kaçan demirci… Bu listeyi ne yazık ki 3 gün hiç durmadan yazmaya devam etsem bile yine de bitmeyeceğini sizler de çok iyi biliyorsunuz. Hiç bıkmadan bahsettiğimiz bir diğer konu da her gün bizzat yaşadığımız veya görsel ve yazılı medyadan izlediğimiz birbirinden ilginç ve acılı trafik kazaları. Her yıl ölen 7000 insanımız ve yaralanan 1 milyon vatandaşımız. İş kazaları ve trafik kazalarında birinciliği kimselere kaptırmıyoruz maşallah. Hal böyleyken ve alınan önlemler ile koyulan cezalar da bir çare olmazken bari ilk yardımı bilen vatandaşımız artsın da bir kısım yaralı daha çabuk iyileşsin, bir kısmı da hayatta kalabilsin diye düşünmeden edemiyor insan. Esasında yasa ve yönetmeliklerimiz güzel düzenlenmiş. Bu konuya bağlı düzenlemeler, T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından 2002 ve 2015 yılında yayınlanan ilkyardım yönetmelikleri ile belirlenmiş. Son düzenleme ile; az tehlikeli işyerleri için her 20 çalışana 1 ilkyardımcı, tehlikeli işyerleri için her 15 çalışana 1 ilkyardımcı, çok tehlikeli işyerleri için her 10 çalışana 1 ilkyardımcı personel yetiştirme zorunluluğu var. Gelin görün ki işverenler bu işe para harcamaktan pek keyif almıyor. Zorla, korkutarak, ikna etmeye çalışarak, yeri geldiğinde yalvararak işverenlere bu yasal zorunluluğu yerine getirmeleri için çabalayıp duruyoruz. Daha geçen hafta televizyonda hepimiz seyrettik. 30 yaşında bir genç erkek, kaldırımda dürüm yiyerek yürürken bir lokması boğazına kaçıyor. Koşarak birkaç kişi yanına geliyor, el kol işaretleri ile sırtıma vurun demeye çalışıyor. Kısa sürede çevresinde yaklaşık 30 kişi toplanıyor ve o genç adam herkesin gözü önünde yere düşüyor ve hayatını kaybediyor. Halbuki bir ilkyardımcı olsaydı, yapılması gereken basit bir hareketle o gencin hayatını kurtarabilirdi. Değerli vatandaşlar unutmayalım ki 30 yaşında bir genç erkek, mesleği ne olursa olsun, ülkemizin kalkınması için faydalı olacak bir güçtür. İnsanımıza değer vermeli, gencecik canların yitip gitmesine engel olmalıyız. Bilinçli ilkyardımcılar yetiştirmeye süratle devam etmeli, eğitimli insan sayımızı arttırmalıyız. İlkyardımcı belgeleri, T.C. Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlükleri tarafından onay verilen kamu ve özel İlkyardım Eğitim Merkezlerinden 2 günlük kurs ve sınav sonucunda ücretli olarak alınabilmektedir. İlkyardımcı belgesinin geçerlilik süresi üç yıldır. Geçerlilik süresinin bitimini takiben en geç 3 (üç) ay içerisinde güncelleme eğitimi (ücretli 1 günlük sınavsız eğitim) alınması zorunludur. Değerli Yalovalılar, ilkyardımcı olmak için mutlaka bir yerde çalışıyor olmak zorunda değilsiniz. Edindiğiniz bilgi ve ilkyardım teknikleri ile sokakta hiç tanımadığınız bir kişiye, komşunuza ve aile bireylerinize yardımcı olabilir ve belki de bir hayat kurtarabilirsiniz. Ayrıca bu belgeniz ile yasal olarak insanlara ilkyardım yapmaya yetkilisiniz. Birkaç gün süren eğitim programları ve öğreneceğiniz çok basit yöntemlerle kendinizin, sevdiklerinizin veya herhangi bir insanın hayata tutunmasına katkı sağlamaktan daha güzel bir duygu ne olabilir ki. Bu sebepledir ki, bu eğitimi sadece iş güvenliği mevzuatı gereği işverenin değil, bütün insanların önemsemesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak isterim. İşinizdeki güvenliği harekete geçirin. Sağlıcakla kalın.