Değerli Yalovalılar, geçen haftaki yazımda Türkiye’deki iş kazalarındaki ana faktörün insan olduğundan bahsetmiş ve Milli Eğitim Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yapmış oldukları çalışmaları hızlandırmaları ve tüm ülkede bir “çalışan eğitimi seferberliği” başlatmaları gerekmektedir demiştim. Takdir edersiniz ki, yaşını başını almış, bazıları okuma yazmayı dahi zor becerebilen özellikle inşaat sektörü çalışanlarına iş güvenliği konularını öğretebilmek ciddi sabır ve uğraşı gerektiren bir iştir. T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı onayıyla kurulan ve denetlenen Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri (OSGB) bu eğitimler konusunda çok daha aktif rol oynamalı, hizmet verdikleri işyerlerinde çalışanlara işe başlamadan önce tehlike sınıfına göre yılda 8-16 saatlik iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini mutlaka vermelidirler. İşverenler bazen işin acele yapılması gerektiğinden dem vurarak, işe başlasın da isg eğitimini sonra nasılsa alır şeklinde bir anlayış içinde olabilmektedir. Çok değerli işveren kardeşlerim, bu şekilde yaklaşımlarla bir yere varmamız mümkün değildir. Hayatını iş kazası sonucu kaybeden bir çalışanınız için hiç mi vicdan azabı duymayacaksınız? Hayatını iş kazası sonucu kaybeden çalışanın ailesine kan parası adı altında bir ücret ödemek veya bir daire vermek, çocuğunun okul masraflarını karşılamak gibi ülkemize has çözümlerle bu işin yürümeyeceğini işverenler er ya da geç anlayacaktır diye düşünüyorum. Çalışanların eğitimi tabii ki yapılacak, ancak sanırım işverenleri ve firma sahiplerini de iş sağlığı ve güvenliği konularında eğitime tabi tutmak gerekecektir. Bu konuda yasal düzenlemelerin ivedi olarak yapılması gerekmektedir. İşverenler konu hakkında bilgi ve görgüsünü arttırdıkça çalışanlarına da daha farklı bir bakış açısıyla yaklaşabileceklerdir. Hepinize iş kazasız ve güvenli günler dilerim. İşinizdeki güvenliği harekete geçirin.