Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Chp Yalova

Chp Yalova haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Chp Yalova haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

“Bağımsız olması gereken kurumlar iktidar bağımlısı oldular” Haber

“Bağımsız olması gereken kurumlar iktidar bağımlısı oldular”

CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, Türkiye’de iktisadi ve hak temelli istikrarı sağlamanın ön koşulunun, "bütün yetkileri bir yerde toplamaktan vazgeçip, yetkileri farklı kurul ve kurumlar arasında paylaştırarak denge ve denetim mekanizmalarının oluşturulmasından" geçtiğini belirtti. Becan, bağımsız düzenleyici ve denetleyici kurumların mevcut durumuna ilişkin yaptığı açıklamada, “Farklı sektörlerde faaliyet gösteren uzman ve özerk nitelikte kurumlar olan ‘bağımsız idari otoriteler’, toplumsal ve siyasal yaşamda, özellikle temel hak ve özgürlükler ile ekonomik ve sosyal alanlarda düzenleme ve denetleme yapan kamu tüzel kişileridir. Bu yönlendirici işlevlerini, bağımsız kararlarının üzerinde hiçbir makam ve merciin etkisinde olmadan, özel güvencelere sahip, mali özerkliğe haiz özel bütçeleriyle yerine getirirler. Bu kurumlar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Nükleer Düzenleme Kurumu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Rekabet Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu ile Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’dur. Bu kurumlar bugün hemen hemen hepsi siyasi iktidarın bekasına adanmış, bağımlı idari otoritelere dönüştüklerini verdikleri kararlardan ne yazık ki anlıyoruz” sözlerine yer verdi. “SİYASİLERİN ETKİ VE BASKILARI OLMAMALI” Bu tür kurumların, hassas sektörleri siyasilerin etki ve baskılarından arındırmak amacıyla kurulduğunu belirten Becan, “Bugün, hassas sektörler olarak kabul edilen, enerji, finans, ilaç, bankacılık, iletişim, sermaye gibi alanlarda rekabetin artmasıyla, özellikle sektörün aktörlerinin ve siyasilerinin etkilerinden ve baskılarından arındırma ihtiyacı, bu tür kurumların ortaya çıkışının başlıca nedeni olarak kabul edilmektedir. Buna karşılık, bugün düzenlendikleri şekliyle, bu kuruluşlar Türkiye’de ne özerk ne de bağımsızdırlar. Acilen bu kuruluşların üyelerinin belirlenme şekli ve işleyişleri, bağımsızlıklarını temin edecek usul ve kurallara dayandırılmalıdır. Özerk ve uzman kuruluşlara yapılacak görevlendirmeler açısından, adayların ilgili konulardaki uzmanlık ve liyakatine ilişkin ölçütler titizlikle konularak yandaş kayırma ve yağma düzensizliği son bulmalıdır. Böylelikle piyasa ekonomisinin geçerli olduğu devletlerde olduğu gibi girişim özgürlüğü sağlanır ve adil sürdürülebilir bir kalkınma yaşanır” diye konuştu.

“Üniversiteli gençlerimiz çıkmazda” Haber

“Üniversiteli gençlerimiz çıkmazda”

CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, üniversite öğrencilerinin artan ekonomik kriz karşısında yaşadıkları zorluklara dikkat çekti. Yalova özelinde ve Türkiye genelinde öğrencilerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını ifade eden Becan, barınmadan ulaşıma kadar birçok sıkıntıyla boğuşan gençler için kapsamlı bir açıklama yaptı. Milletvekili Becan, öğrencilerin en temel sorununun barınma olduğunu belirterek, hem KYK yurtlarındaki koşulları hem de özel yurt fiyatlarını eleştirerek, “Her sene üniversite sayısı artarken sınırlı sayıda olan KYK yurtlarında kalan öğrencilerin pek çoğu da yurtların yaşam koşullarından şikâyetçi durumda. Olmayan sıcak su, internet, güvenlik, sağlıksız yemekler ve karşılaştıkları elektrik kesintileri, öğrencilerin ortak derdi haline geldi. Diğer taraftan KYK yurduna yerleşemeyen öğrenciler ise özel yurtların yüksek fiyatları karşısında çaresiz kalıyor. Bunun sonuncu okulu dondurmak ya da bırakmak zorunda kalan birçok çocuğumuz var. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 2015-2025 yılları arasında 19 milyon 49 bin 203 öğrencinin üniversite eğitimini bıraktığını açıkladı. Ne yazık ki ne YÖK, ne Milli Eğitim ne de Gençlik ve Spor Bakanlıkları buna çare bulamadıkları gibi muhalif belediyelerin hizmet ve yardımlarını da engellemeye kalkıyorlar” şeklinde konuştu. “ULAŞIM ÇİLESİ BİTMİYOR” Barınmanın yanı sıra ulaşımın da öğrenciler için büyük bir çileye dönüştüğünü ifade eden Becan, “Sadece Yalova’da değil birçok ilimizde öğrenim gören öğrencilerimiz ulaşım konusunda da ciddi sıkıntılar yaşıyor. Özellikle otobüs seferlerinin yetersiz olması, otobüs duraklarında uzun kuyrukların oluşması, gelen otobüsler ise genellikle aşırı kalabalık olması, yol parası, toplu taşımaların geç gelmesi ve durakların uzak mesafede olması bitmeyen çileleri. Bu nedenle acilen mevcut otobüs sefer sayısının artırılması hatta öğrencilere özel seferler oluşturulması ve üniversitenin özellikle yurtlara ring seferleri yapması bu sorunların giderilmesini sağlayacaktır” dedi. ÇÖZÜM İÇİN ORTAK ÇALIŞMA ÇAĞRISI Becan, sorunların çözümü için tüm yerel ve ulusal paydaşların bir araya gelmesi gerektiğini belirterek, “Bunun için her ilin milletvekilleri, valilikleri, ilgili bakanlık birimleri, yerel yönetimleri ve sivil toplum örgütleri ile öğrenci temsilcileri bir araya gelerek geleceğimizin mimarı gençlerimizin sorunlarının tespiti ve çözüm yolları için mesai yapmaları çok görülmemelidir” diye konuştu.

“CHP’li Belediyeleri çalıştırmamak için sıkıştırıyorlar” Haber

“CHP’li Belediyeleri çalıştırmamak için sıkıştırıyorlar”

CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, ülke genelindeki Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin karşılaştığı mali zorluklar ve siyasi baskılara dikkat çekti. Yerel seçimlerde Yalova'da kazanılan başarının ardından belediyelerin hizmet üretmesinin engellenmeye çalışıldığını savunan Becan, uygulanan politikaların tüm topluma zarar verdiğini vurguladı. Hükümetin mali baskısının en somut örneğinin İller Bankası paylarındaki kesintiler olduğunu ifade eden Becan, “Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tüm Türkiye genelinde ciddi bir baskı altında. Örneğin, geçen sene İller Bankası payı 100 lirayken, normalde enflasyon nedeniyle bu sene 120 lira olması gerekirdi. Oysa tam tersine, İller Bankası payları düşürüldü” dedi. Devraldıkları belediyelerde sadece mali kesintilerle değil, aynı zamanda geçmiş yönetimlerden kalan ağır bir yükle de mücadele ettiklerini belirten Becan, “Eski, yani AK Partili belediye başkanları döneminde bir belediyede 100 kişi çalışıyorsa, bunun 50'si zaten fazlaydı. Fakat onlar, çalıştırdıkları personelin sosyal güvenlik primlerini (SSK) ödemedikleri için, örneğin Yalova Belediyesi'nin o dönemdeki aylık maaş gideri 50 milyon lira civarındaydı. Sosyal güvenlik primleri ve diğer ek yükümlülükler de eklendiğinde ise bu rakam günümüzde 120 ila 150 milyon liraya yaklaşıyor. Bu primler ödenmediği takdirde, tüm CHP'li belediyelere SGK'dan icra yazıları gelmektedir” diye konuştu. “AMAÇ, BELEDİYELERİ İŞ YAPAMAZ DURUMA DÜŞÜRMEK” Uygulanan tüm bu politikaların tek bir amacı olduğunu savunan Tahsin Becan, hedefin bir sonraki seçimlere yönelik siyasi bir hamle olduğunu dile getirerek, “Eskiden belediyelerin kupon arazileri olurdu ve bunlar borçlar karşılığında devredilebilirdi. Ancak şu an bu araziler de kabul edilmiyor. Bununla amaçlanan, belediyelerin çalışamaz duruma gelmesi ve maddi sıkıntıya düşmesidir. Gerçekten de şu an belediyelerimizin yaşadığı maddi sıkıntı had safhada. Para olmadan hizmet üretilemez. Bu durumda belediye başkanlarımıza herhangi bir eleştiri yöneltemiyorum çünkü kaynaklar kısıtlı olduğunda hizmet sunmak da imkânsız hale geliyor” şeklinde konuştu. “HİZMET ALAMAYAN SADECE CHP'LİLER DEĞİL, TÜM HALKTIR” Bu siyasi stratejinin en büyük zararını yine vatandaşın gördüğünü vurgulayan Becan, “Unutulmamalıdır ki, bu belediye başkanlarımız yalnızca Cumhuriyet Halk Partili vatandaşlara hizmet vermemektedir. Yalova’da yaşayan AK Partili, MHP’li ve diğer tüm siyasi görüşlerden vatandaşlar bulunmaktadır. Hükümetin bu baskısı sonucunda, bahsi geçen vatandaşlar da hizmet alamayacaktır. Temel amaç, CHP'li belediyeleri iş yapamaz duruma düşürmektir. Umarız, iktidara geldiğimizde böylesi bir uygulamaya kesinlikle başvurmayız. Bizim için önemli olan, siyasi görüşü değil, doğrudan vatandaşa hizmet ulaştırmaktır” dedi.

"Amacımız Yalova’yı Cumhuriyet Halk Partisi’nin kalesi yapmak" Haber

"Amacımız Yalova’yı Cumhuriyet Halk Partisi’nin kalesi yapmak"

Cumhuriyet Halk Partisi Yalova İl Başkanı Erdem Doğancı, parti yöneticileriyle birlikte Yalova Adliyesi’ne giderek mazbatasını aldı. Daha sonra il başkanlığında ilçe başkanları ve yeni yönetim kuruluyla birlikte gazetecilerin karşısına çıkan Erdem Doğancı çarpıcı açıklamalarda bulundu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "AMACIMIZ YALOVA’YI CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN KALESİ YAPMAK" Açıklamasında “Göreve ilk seçildiğimiz dönemde Yalova’da 14 belediyenin 14’ünü alacağız hedefini koymuştuk. Bu dönem bizim ikinci dönemimiz olacak. Yerelde 8 belediyeyi CHP belediyeciliği ile tanıştırdık. 14- 0 hayalimiz devam ediyor. Önümüzde genel seçim olduğu için bu sefer de 3- 0 hayalimizi de buna ekliyoruz. Amacımız Yalova’yı Cumhuriyet Halk Partisi’nin kalesi yapmak” sözlerini sarf eden Erdem Doğancı, “Genel başkanımıza olan inanç hem parti hem de toplum nezdinde çok yüksek. Alanlar seçim arifesinde olmamıza rağmen hınca hınç dolmaya devam ediyor. Halkın bu tepkisi bizlere de büyük bir cesaret veriyor. Biz mücadelemize devam edeceğiz. Öncelikli hedefimiz Yalova ve Türkiye genelinde iktidarı alabilmektir” ifadelerini kullandı. CHP’Lİ BELEDİYELER BASKI ALTINA ALINIYOR CHP’li belediyelerin iktidar tarafından baskı altına alınmak istendiğini dile getiren Erdem Doğancı, “31 Mart sonrasında CHP’nin aldığı tüm belediyelere bir baskı söz konusu. İller Bankası payları kesiliyor. Yıllardır tahsil edilmeyen borçlar tahsil ediliyor. Borca karşılık gayrimenkul vermeye çalışıldığı zaman kabul görmüyor. Tüm bunların tek gerekçesi belediyeler üzerinde baskı uygulamak. 2019 seçimlerinde CHP’li belediyeler kazandığında sosyal yardımları bile ödeyemezler dendiği İstanbul ve Ankara örneği Türkiye geneline yayıldı. En nihayetinde yüzlerce belediye aldık. Yalova’da baktığımız zaman Çınarcık’ın hizmetleri takip eden yarın Teşvikiye’yi de bize yönlendirecek. Çiftlikköy’de yaptığımız başarılı çalışmalar Taşköprü’yü getirecek. Bu hayal değil hedef bizler için. Yalova’da 7 belediye başkanımızın çalışmalarında vatandaş nezdinde ciddi problemler gözlemlemiyorum” diye konuştu. Mustafa Turan

“Hava kirliliği halk sağlığına tehdittir” Haber

“Hava kirliliği halk sağlığına tehdittir”

CHP Yalova Milletvekili ve Milli Savunma Komisyonu Üyesi Tahsin Becan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na Yalova’daki hava kirliliğiyle ilgili yönelttiği soru önergesine gelen yanıtı kamuoyuyla paylaştı. Bakanlığın verdiği yanıtın hem eksik hem de gecikmeli olduğunu belirten Becan, “Denetim görevimizi sadece bize oy verenler için değil, tüm seçmenler adına yapıyoruz. Bakanlıkların bu duyarsızlığı halkımızın bilgi edinme hakkını da engelliyor” dedi. Becan, hava kirliliğinin dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de halk sağlığını tehdit eden çevresel riskler arasında yer aldığını vurguladı. Soru önergesinde, fosil yakıtların sağlık sorunlarına yol açtığını ve bu sorunların ekonomiye getirdiği yükün, fosil yakıtlardan çıkış için gereken bütçenin çok üzerinde olduğunu belirtti. Milletvekili Becan’ın önergesinde, “Türkiye’de hava kalitesi izleme istasyonlarında hangi tür ölçümler yapılmaktadır? Son 5 yılda illere göre ortalama hava kalitesi ölçüm sonuçları nelerdir? Türkiye, kirleticilerin salım miktarlarının azaltılmasına yönelik uluslararası protokolleri neden imzalamamaktadır? Dünya Sağlık Örgütü’nün kılavuz değerlerine göre Yalova son 5 yılda ne ölçüde hava kirliliğine maruz kalmıştır? Isınma, sanayi ve trafik kaynaklı kirliliği ölçmek üzere kurulan istasyonların illere göre dağılımı nedir? Yalova’da yeni hava kalitesi ölçüm istasyonu kurulması yönünde bir hedef var mıdır?" sorularına yer verdi. “ALTYAPIMIZ VAR AMA ETKİN KULLANAMIYORUZ” Bakanlık tarafından verilen yanıtta, Yalova’da biri Altınova’da, biri Armutlu’da ve biri merkezde olmak üzere toplam 3 hava kalitesi izleme istasyonu bulunduğu ve bu sayının yeterli olduğu bildirildi. Ancak Becan, bu cevabı yetersiz bulduğunu belirterek, “Türkiye hâlâ fosil yakıtlara bağımlı. Kömür, petrol ve doğalgaz birincil enerji arzında yüzde 80’in üzerinde paya sahip. Özellikle termik santrallerde ve sanayide kullanılan kömür, yetersiz hava kalitesi yönetimi ve mevzuattaki istisnalar nedeniyle ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Sakarya-Hendek OSB, Kocaeli-Gebze OSB ve Kocaeli-Dilovası-İMES OSB 2 gibi yoğun sanayi bölgeleri Yalova’ya çok yakın. Bu da şehrimizin ne denli risk altında olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu. Becan, Türkiye genelinde 382 hava kalitesi izleme istasyonu olmasına rağmen, bu istasyonların tamamında mevzuata uygun parametrelerin izlenmediğini belirterek, “Altyapımız var ama bu altyapıyı etkin işletemiyoruz” dedi.

Becan’dan TBMM’ye araştırma önergesi Haber

Becan’dan TBMM’ye araştırma önergesi

CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, kamu-özel iş birliği (KÖİ) projelerinin kamu bütçesine ve vatandaşlara yük oluşturduğunu belirterek, bu projelerin ihale süreçleri ve sözleşmelerindeki şeffaflık eksikliğinin kamu zararına yol açtığını ifade etti. Becan, konunun tüm yönleriyle araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Meclis Araştırma Önergesi verdi. Becan, enerji üretim tesislerinden karayolu ve liman projelerine, kent hastanelerinden havaalanlarına kadar birçok alanda uygulanan KÖİ modelinin toplam yatırım büyüklüğünün Eylül 2024 itibarıyla 102,72 milyar dolara ulaştığını belirtti. 2025 yılı bütçesinde bu projelere ayrılan kaynağın 204 milyar TL olduğunu vurgulayan Becan, 2025-2026 dönemi için bu rakamın 689 milyar TL’ye ulaşmasının beklendiğini kaydetti. “Türkiye hazinesi bu yükü daha ne kadar taşıyabilir?” diyen Becan, bu projelerin gelir dağılımını bozduğunu ve dar gelirli vatandaşlara aktarılabilecek kaynakları azalttığını ifade etti. Projelerin içeriğine değil, uygulanış biçimine karşı olduklarını belirten Becan, “KÖİ projelerinin ihalelerinde şeffaflık bulunmamakta, şartnameler sonradan değiştirilmekte ve çoğu ihale aynı şirketler lehine düzenlenmektedir. Bu durum vatandaşın sırtındaki yükü daha da artırmaktadır” dedi.Becan, KÖİ modelinin 1986’dan bu yana uygulandığını, 2003’ten itibaren ise mevcut hükümet döneminde yaygınlaştığını hatırlatarak, “Uluslararası kuruluşların hazırladığı raporlar, bu finansman modelinin ciddi sakıncalar taşıdığını ortaya koymaktadır. Özellikle döviz cinsinden yapılan ödemeler, kriz dönemlerinde bütçeye ağır yükler getirmekte ve bu durum Türkiye ekonomisi için telafisi güç sorunlara yol açmaktadır” diye konuştu. CHP’li Becan, kamu kaynaklarının verimli kullanılması, mevcut politikaların değerlendirilmesi ve yeni yasal-kurumsal çözümlerin geliştirilmesi amacıyla Meclis’te araştırma komisyonu kurulmasını talep ettiklerini belirtti.

CHP’li Giray sürece tepki gösterdi: Disiplin sopasıyla değil, demokrasiyle yol almalıyız Haber

CHP’li Giray sürece tepki gösterdi: Disiplin sopasıyla değil, demokrasiyle yol almalıyız

12 Ekim Pazar günü yapılacak il başkanlığı seçiminin, parti tüzüğü gereği en az 15 gün önceden duyurulması gerektiğini vurgulayan CHP İl Başkan Adayı Sinan Giray, sürece ilişkin mevcut il başkanı İ. Erdem Doğancı’yı hedef alan yazılı bir açıklama yaptı. ‘’TELEPATİ YÖNTEMİYLE Mİ OY İSTEYECEĞİM?’’ Giray, açıklamasında seçim sürecinin demokratik ilkelere uygun yürütülmediğini savunarak sözlerinde, ‘’12 Ekim Pazar günü yapılacak İl Başkanlığı seçimi, tüzüğümüz gereği en az 15 gün önce bildirilmesi gerekirken biz bu tarihi ancak 07.10.2025 tarihinde gönderilen mesajla öğreniyoruz. Delegelerle iletişim kurmak için dilekçe yoluyla bilgilerini istedim. Ancak 08.10.2025 tarihli cevapta, KVKK gerekçesiyle bu bilgilere ulaşamayacağım söylendi. Bu yanıt, kongrede rakibim olacak Sayın Erdem Doğancı imzasıyla verildi. Sayın Doğancı, tüzüğümüz gereği İl delegelerinin imzalarını almam ve onlarla görüşmem gerekiyor. Peki ben delegelerle nasıl temas kuracağım? Telepati yöntemiyle mi oy isteyeceğim? Üstelik bu kısa sürede tüm delegelerle nasıl irtibat kurmam bekleniyor? İlçe seçimlerinde yaşadığımız haksızlıkların, İl seçiminde de devam etmesini kabul etmiyorum’’ ifadelerine yer verdi. ‘’DEMOKRATİK İTİRAZ, PARTİ SUÇU DEĞİLDİR’’ Sözlerine devam ederken, ‘’Ben bu partinin öz evladıyım, Mustafa Kemal’in yolunda yürüyen bir neferim. Hiçbir hukuksuzluğa, hiçbir baskıya boyun eğmemiz mümkün değildir’’ diye belirten Giray, son olarak şu ifadeleri kullandı, ‘’Takdiri, partimizin kıymetli teşkilatına, delegelerimize ve kamuoyuna bırakıyorum. Burası Atatürk’ün kurduğu parti… Bizim tek dileğimiz; demokrasiye, emeğe ve partimizin ruhuna sahip çıkılmasıdır. Demokratik itiraz, parti suçu değildir. Disiplin sopasıyla değil, demokrasiyle yol almalıyız. Çünkü biz Mustafa Kemal’in kurduğu partide, hukuka ve emeğe sahip çıkan üyeleriz.’’ Murat Can Aytemur

Becan’dan meclise engelli aileleri için kanun teklifi Haber

Becan’dan meclise engelli aileleri için kanun teklifi

CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu. Teklif, ağır engelli çocukların bakımını fiilen üstlenen tüm sigortalıların, cinsiyet farkı gözetilmeksizin erken emeklilik hakkından eşit biçimde yararlanabilmesini amaçlıyor. Kanunun mevcut halinde yalnızca kadın sigortalılara tanınan erken emeklilik hakkının, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine aykırı olduğunu belirten Becan, “Bakım emeği, kadınların doğal sorumluluğu olarak görülmemeli. Mevcut düzenleme, kadınların çocuk, yaşlı ve engelli bakımı gibi aile içi hizmetlerden sorumlu tutulduğu toplumsal cinsiyet normlarını pekiştiriyor. Oysa bakım yükümlülüğü, cinsiyete değil, fiilen bu sorumluluğu üstlenen bireye göre tanımlanmalıdır” diye konuştu Becan, düzenlemenin yalnızca kadınlara tanınmasının erkek sigortalıların aynı koşullarda bu haktan yararlanmasını engellediğini vurgulayarak, “Bu durum, aile içi bakım emeğine erkeklerin katılımını yapısal olarak sınırlamakta ve dolaylı bir ayrımcılık yaratmaktadır. Eğer anne vefat etmişse ya da çocukla fiilen ilgilenen kişi baba ise, mevcut düzenleme bu bireylerin aynı haktan faydalanmasını engelliyor. Bu da eşitlik ilkesine ve ayrımcılık yasağına açıkça aykırıdır” dedi. Kadın istihdamı üzerindeki etkilerine de dikkat çeken Becan, “Kadınlara tanınan bu erken emeklilik hakkı, kadının iş gücü piyasasından daha erken ayrılmasını teşvik ediyor. TÜİK 2023 verilerine göre erkeklerin istihdam oranı yüzde 65 iken kadınların oranı yalnızca yüzde 30,4. Bu fark, ekonomik bağımsızlık düzeyini düşürmekte ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini derinleştirmektedir” şeklinde konuştu. Becan tarafından sunulan kanun teklifinin Meclis komisyonlarında görüşülmesi bekleniyor.

CHP’li Giray: Cumhuriyet, ayrışma üzerine değil, birlik üzerine kuruldu Haber

CHP’li Giray: Cumhuriyet, ayrışma üzerine değil, birlik üzerine kuruldu

Giray, Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” sözünü hatırlatarak, ayrışmaların değil, birlik ve eşit yurttaşlığın esas alınması gerektiğini söyledi. Açıklamasında, siyasetin kimlikler üzerinden değil liyakat, adalet ve halka hizmet anlayışı üzerinden yapılması gerektiğini belirten Giray, “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü hatırlatarak, Cumhuriyetin birleştirici ruhuna sahip çıkılması gerektiğini ifade etti. Giray, çocuklara bırakılacak en değerli mirasın herkesin özgür, eşit ve huzur içinde yaşayacağı bir Türkiye olduğuna dikkat çekerek, “Görevimiz ayrışmaları değil, birliği savunmak; önyargıları değil, adaleti hâkim kılmaktır” dedi. CHP Yalova İl Başkan Adayı Sinan Giray’ın açıklamasının tam hali şu şekilde idi, ‘’Cumhuriyeti kuran irade, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkeyi ayrışma üzerine değil, birlikte yönetme ve birlikte yaşama iradesi üzerine kurmuştur. Bizler de O’nun gösterdiği amaç ve hedef doğrultusunda hareket ederek, ülkemizi hak ettiği yere taşımak zorundayız. Atatürk’ün dediği gibi: Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir. Bu anlayış, etnik ya da mezhepsel ayrımların değil, eşit yurttaşlığın ve ortak bir kimliğin esas alınması gerektiğini göstermektedir. Siyaseti kimlikler üzerinden değil, liyakat, yönetim anlayışı ve halka hizmet etme kararlılığı üzerinden yürütmeliyiz. Çünkü Atatürk’ün bir diğer sözü bizlere yol göstermektedir Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir. Görevimiz; ayrışmaları değil, birliği savunmak, önyargıları değil, adaleti hâkim kılmaktır. Çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras; herkesin özgür, eşit ve huzur içinde yaşayacağı bir Türkiye’dir.’’ Murat Can Aytemur

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.