Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Aslan Yürekli, pandemi sonrası yüzde 50 oranında artan uyuz hastalığının sonbahar ’da daha fazla artış gösterebileceğini açıkladı. Yürekli, “Sonbaharda kapalı ortamlarda özellikle okullarda bu hastalığa karşı dikkatli olunmalı” uyarısında bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 11.09.2023 11:48
Haber Güncellenme Tarihi: 11.09.2023 11:48
https://www.yalovahayat.com/
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) ‘ihmal edilmiş tropikal hastalık’ olarak tanımladığı Uyuz ‘Sarcoptes scabiei var hominis' adlı parazitin vücuda yerleştikten sonra ‘silion' adı verilen tüneller kazarak ilerlemesi ve burada yumurtalarını bırakarak üremeye devam etmesiyle ortaya çıkan ve kaşıntıyla kendini gösteren bir hastalık. Pandemi sonrası uyuz vakalarında yüzde 50 artış yaşandığını dile getiren Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Aslan Yürekli, sonbahar döneminde bu hastalığın daha fazla yayılabileceğini belirtiyor.
Konuya ilişkin konuşan Yürekli, “Son yıllarda dünyada ve ülkemizde uyuz vakalarında artış görülmektedir. Özellikle 2018 yılının son yarısından sonra başlayan bir vaka artışı dikkat çekmektedir. Hastalık doğası gereği salgın dönemleri ile seyretmektedir. Pandemide evlere kapandık. Bir birey eve uyuz hastalığı taşıdığında diğer bireylere de çok kolay bir şekilde bulaştı. Tüm dünyada yaşanan düzensiz göç hareketi de bu artışa katkıda bulundu. Özellikle sonbahar ve kış aylarında vaka oranında artış yaşanmaktadır. Dolayısıyla okulların açıldığı bu dönemde dikkatli olunmalıdır. Veliler hastalığı kesinlikle gizlememeli. Bir sınıfta uyuz çıkması durumunda da yakın sıralarda oturan öğrencilerin ve ailelerinin uyarılması, çocukların gözlem altına alınıp mümkünse eş zamanlı tedavi uygulanması gerekir.” dedi.
Uyuzun nasıl bulaştığına dair, “Uyuz, hasta ile yakın temas sonucu bulaşır. Sanılanın aksine kısa süreli tokalaşma, yan yana oturma gibi temaslarla bulaşma olmaz. Hasta ile yan yana yatmak, el ele tutuşmak, sarılmak, hastanın havlusu, kıyafetleri gibi kişisel eşyalarını kullanmak, cildine temas eden yatak, koltuk gibi eşyalar da bulaşmaya neden olabilir.” şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Korkutan salgın! Uyuz vakaları artıyor
Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Aslan Yürekli, pandemi sonrası yüzde 50 oranında artan uyuz hastalığının sonbahar ’da daha fazla artış gösterebileceğini açıkladı. Yürekli, “Sonbaharda kapalı ortamlarda özellikle okullarda bu hastalığa karşı dikkatli olunmalı” uyarısında bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) ‘ihmal edilmiş tropikal hastalık’ olarak tanımladığı Uyuz ‘Sarcoptes scabiei var hominis' adlı parazitin vücuda yerleştikten sonra ‘silion' adı verilen tüneller kazarak ilerlemesi ve burada yumurtalarını bırakarak üremeye devam etmesiyle ortaya çıkan ve kaşıntıyla kendini gösteren bir hastalık. Pandemi sonrası uyuz vakalarında yüzde 50 artış yaşandığını dile getiren Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Aslan Yürekli, sonbahar döneminde bu hastalığın daha fazla yayılabileceğini belirtiyor.
Konuya ilişkin konuşan Yürekli, “Son yıllarda dünyada ve ülkemizde uyuz vakalarında artış görülmektedir. Özellikle 2018 yılının son yarısından sonra başlayan bir vaka artışı dikkat çekmektedir. Hastalık doğası gereği salgın dönemleri ile seyretmektedir. Pandemide evlere kapandık. Bir birey eve uyuz hastalığı taşıdığında diğer bireylere de çok kolay bir şekilde bulaştı. Tüm dünyada yaşanan düzensiz göç hareketi de bu artışa katkıda bulundu. Özellikle sonbahar ve kış aylarında vaka oranında artış yaşanmaktadır. Dolayısıyla okulların açıldığı bu dönemde dikkatli olunmalıdır. Veliler hastalığı kesinlikle gizlememeli. Bir sınıfta uyuz çıkması durumunda da yakın sıralarda oturan öğrencilerin ve ailelerinin uyarılması, çocukların gözlem altına alınıp mümkünse eş zamanlı tedavi uygulanması gerekir.” dedi.
Uyuzun nasıl bulaştığına dair, “Uyuz, hasta ile yakın temas sonucu bulaşır. Sanılanın aksine kısa süreli tokalaşma, yan yana oturma gibi temaslarla bulaşma olmaz. Hasta ile yan yana yatmak, el ele tutuşmak, sarılmak, hastanın havlusu, kıyafetleri gibi kişisel eşyalarını kullanmak, cildine temas eden yatak, koltuk gibi eşyalar da bulaşmaya neden olabilir.” şeklinde konuştu.
Hilal Baldemir