Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Marmara depreminde 102 binası da ayakta kaldı

Haber Giriş Tarihi: 25.03.2023 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 25.03.2023 00:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yalovahayat.com/
Marmara depreminde 102 binası da ayakta kaldı
17 Ağustos 1999 Marmara depreminde Yalova’da yaptığı 102 bina sapasağlam ayakta kalan emekli müteahhit Rahmi Tokay, 11 ili etkileyen asrın felaketindeki yıkımı değerlendirdi Yalova’da 1965-1970 yıllarında, mesleği öğretmenliği bırakarak müteahhitliğe başlayan 77 yaşındaki Rahmi Tokay, kentte çok sayıda bina projesini hayata geçirdi. 17 Ağustos 1999 Marmara depremini yaşayan 102 binasında hasar oluşmayan Tokay, bugünlerde kendi yaptığı bir binanın zemin katında emekli hayatını sürdürüyor. 1999 depreminden binalarının sağlam çıktığını söyleyen Tokay, “17 Ağustos depreminde benim hiçbir binam ne çatladı, ne patladı, ne yıkıldı, ne söküldü, ne döküldü, ne de kimse öldü. Çünkü Rabbim bana hesap soramazdı, ben hırsızlık yapmadım ve mesleğimi bilerek yaptım. Benim yaptığım binalar ikinci bir depreme de dayanırlar. Çünkü o binaların hepsi benim evladım gibiydi. Onları çok özen göstererek yaptım” dedi. 1970 yılında müteahhitliğe başladığını ve inşaatçı babasından mesleği öğrendiğini dile getiren Tokay, bina yapımında çalışan herkesin mutlaka profesyonel olması gerektiğini söyledi. Eski yıllarda mühendislik hatalarının çok yapıldığını anlatan Tokay, 1999 öncesi yapılan yapılarda uygulanan hataları şöyle anlattı; “Betonu karıştırırken elle, kürekle karıştırıyorlardı, bilerek yapmıyorlardı. Üstün körü çalışıyorlardı. Tecrübeleri yoktu çünkü. İnşaat demirini de tanımıyorlardı. İnşaat kalıbını yapan ustanın çok bilgili olması gerekiyor. Kalıp önemli bir şey. Zamanında yetiştirdiğim mühendislere de çok söyledim. Temel sistemlerinde yanlış yapıyorsunuz. Binaların altında dükkan yapmayın. Çünkü oradaki kat yüksekliği farklı olduğu için kırılmalara sebep oluyor. Münferit temel yapıyorlardı. Kolonları çapları küçüktü. 4’er tane demir kullanıyorlardı. Aralıkları da 25-30 santim kadar oluyordu. Bunlar çok yanlıştı. Ben kendilerine bunu defalarca söylemişimdir." “Binayı yaparken helali, haramı, Allah’ı bileceksin” Bina kolon ve kirişlerindeki demir aralıklarını sık yaptığını söyleyen Tokay, “Münferit temel yapmadım. Betonun 1 metreküpüne 6 torba çimento atıyorlarken ben 8 torba döküyordum. Yani hiçbir şey esirgemedim. Betonu da demiri de gerektiği kadar kullandım. Hırsızlık asla yapmadım. Namussuzluk asla yapmadım. O dönemler betonu döktüğümüzde çabuk prizlenmiyordu. Sulamamız lazımdı. Yoksa o beton yanar ve depremde o bina yıkılır. Su tesisatçıları borularımızı döşerken temiz su olsun, pis su olsun, kalorifer borusu için kolonları ve kirişleri kesiyorlardı. Boruları geçirebilmek için kesip zarar veriyorlardı. Kendilerini defalarca azarladım. Gördüğüm zaman inşaattan kovdum onları. Bir daha çalıştırmadım. İleride bir deprem olduğunda bunların yıkılabileceğini söyledim. Hep uyardım. Ben böyle bir şey yaptırmadım. Elektrikçiler ellerinde çekiçlerle gelirler kolonları, kirişleri kırarlar elektrik borularını geçirmek için. Asla müsaade etmedim. Çünkü bunlar depremde yıkılacak ilk binalardı. Binayı yaparken helali, haramı, Allah’ı bileceksin. Kul hakkına katiyen girmeyeceksin. Her şeyi layıkıyla yapacaksın ve mesleğinde profesyonel olacaksın. Beni rahmetli babam yetiştirdi. Babam çok dürüsttü. Bana bir merdiven öğretirken bir binanın merdivenin 4 kere söktürür yeniden yaptırırdı. En düzgününü öğrenesin dedi” şeklinde konuştu.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.