DİRENÇLİ KENTLER ÇALIŞTAYI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Yalova’nın depremden göçe kadar taşıdığı tüm risklerin masaya yatırıldığı ‘Dirençli Kentler Çalıştayı’ Termal ilçesinde start aldı. 2 gün sürecek olan çalıştaydan çıkacak sonuç raporu ise kentin bundan sonraki sürecinde bir yol haritası olma özelliği taşıyacak Yalova Kent Konseyi tarafından düzenlenen ve Yalova Valiliği, Yalova Belediyesi, Yalova Üniversitesi, Yalova İl Özel İdaresi, Yalova Ticaret ve Sanayi Odası, Yalova Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Yalova Makine İhtisas OSB’nin de ortağı olduğu ‘Dirençli Kentler Çalıştayı’, Termal’de gerçekleştirildi. Yalova Valisi Muammer Erol, Yalova Belediye Başkan Vekili Mustafa Tutuk, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, Yalova İl Genel Meclisi Başkanı Hasan Soygüzel, Yalova Kent Konseyi Başkanı Mustafa Kandemir ile kurum müdürleri, STK temsilcileri ve çok sayıda davetlinin katıldığı çalıştay, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Programın açılış konuşmasını ise Yalova Kent Konseyi Genel Sekreteri Erkan Çetintaş yaptı. Dirençli kentler oluşturmanın zorlu bir süreç olduğuna dikkat çeken Çetintaş, “Kentlerimiz çok ciddi riskler ve tehditlerle karşı karşıya kalabiliyorlar. Bunun temelinde savaşlar, göçler ve doğal afetler gibi unsurlar var. Dolayısıyla da dirençli kentlerin oluşturulması noktasında bunların da hesaba katılması gerekiyor. Bu çok da kolay değil. Dirençli kentler oluşturulması noktasında bizleri çok ciddi, yorucu ve uzun bir yol bekliyor. Bizler bu konuyu tartışacak ve güvenli bir kent oluşturulması adına önemli kararlar alacağız” dedi. “Çalıştay bir rehber olacak” Çetintaş’ın ardından söz alan Yalova Kent Konseyi Başkanı Mustafa Kandemir ise çalıştaydan çıkan sonuçların kentin bundan sonraki karar alıcıları ve yöneticileri için de bir rehber olacağını ifade etti. Kandemir konuşmasında, “Göreve geldiğimiz andan itibaren herkesi kapsayan herkesle birlikte hareket eden bir anlayışla yolumuza devam ediyoruz. Çalışan, üreten ve projeleri ile kente katkı sağlamak isteyen herkese kapımız açık. Geçmişten bu güne kadar yenilikçi adımlar atarak ilerledik ve ilerliyoruz. Bu kentin faydasına olan her konuda biz de varız. Bu görüşle bugün karşınızdayız. Var olan ve var olacak olan kentin sorunlarına karşı Dirençli Kentler Çalıştayı’nı düzenledik. 5 ana başlık altında 7 masada görüşülecek olan konular, değerli akademisyenlerimizin bilgisi ışığında ve tüm paydaşlarımızın katkısı ile yol alacağız. Buradan çıkacak sonuçlar kentin gelecekteki karar alıcı durumundaki yöneticilerine, kamu kuruluşlarına yardımcı bir rehber niteliğinde olacaktır” sözlerine yer verdi. “Olumsuzlukların şehre olan etkilerini tartışacağız” Dirençli Kentler Çalıştayı’nda söz alan bir diğer isim ise Yalova Kent Konseyi Başkanı Hasan Soygüzel oldu. Kentlerin dirençliliği kavramının uzun yıllardır dünyada konuşulan bir kavram olduğğğunnnu belirten Soygüzel, “Ülkemizde de bu kavram yavaş yavaş anılmaya başlandı. Yalova Kent Konseyi’nin bu çalıştayı ile birlikte kentlerin dirençliliği meselesinin artık kent düzeyinde tartışılan bir kavram olacağını düşünüyorum. O anlamda Yalova’yı konu edinen Dirençli Kentler Çalıştayı son derece önemlidir. Hem Yalova’nın gelecekte daha dirençli bir kent olmasını sağlamak açısından hem de Türkiye’ye örnek bir çalışma olması açısından çok önem arz ediyor. Dünyada uzmanların ifadesine göre yaklaşık 2 milyon şehir var. Ve bu 2 milyon şehrin de yaklaşık 5 binin nüfusu 150 binin üzerinde. Dolayısıyla bu şehirler zaman zaman meydana gelen fiziki ve sosyal olaylardan ani değişimlerden etkileniyorlar. Şehirler bu değişimlere tepki göstermekte zorlanıyor. Tabi ki aradan geçen süreçte şehirlerin ve o şehrin sakinlerinin yaşanan değişimlere uyum sağlamakta da zorlanıyorlar. Dolayısıyla Yalova 1999 yılında büyük bir afeti atlatmış, pandemiyi atlatmış, Suriye savaşının etkileri dolayısıyla göçe maruz kalmış bir şehir olarak asında daha dirençli hale getirilme noktasında örnek olabilecek ve laboratuvar hizmeti görebilecek bir şehir. Dolayısıyla Dirençli Kentler Çalıştayı’nda biz şehrimizin hali hazırda maruz kaldığı ve gelecekte de maruz kalacağı etkilerle nasıl mücadele edebiliriz. Bu etkilerin şehrimiz ve şehirde yaşayanlar üzerinde zararlarını nasıl en aza indiririzi konuşacağız” diye konuştu. “Şehirler yaşayan organizmalardır” Çalıştayda Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı da söz aldı. Konuşmasında şehirleri yaşayan organizmalara benzeten Bahçekapılı, “Biz insanoğlu yaşamımızı sürdürmek için evler, binalar, sokaklar, caddeler inşa ediyoruz. Ve bunun neticesinde bir şehir meydana geliyor. Aslında şehir yaşayan bir organizma. İçindeki her bir değer, her bir varlık da bu organizmanın bir parçası. Dolayısıyla bu organizmayı da tehdit eden birçok etken var. Doğal afetler, salgınlar, göçler bunlardan bazıları. Dolayısıyla bizim ister doğal yolla, ister insan eliyle olsun karşılaştığımız bu sorunlara karşı şehirlerimizin bağışıklık kazanmasını sağlamak zorundayız. Bu tasarımı ve planlamayı iyi bir yönetim biçimiyle destekleyerek sürdürülebilir kılmamız da şart. Bu dört ögeyi aynı anda gerçekleştirdiğimizde hem şu an yaşadığımız çevremizi hem de bizden sonra gelecek nesillere iyi bir şehir, iyi bir dünya bırakırız. O nedenle bu çalıştaydan çıkacak olan sonuçlar son derece önemlidir” dedi. “Önümüzdeki döneme ilişkin politikalarımızı bu perspektiften değerlendireceğiz” Çalıştayın açılış konuşmalarının sonuncusunu ise AK Parti Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş gerçekleştirdi. Çalıştaydan çıkan sonuçların kentin önündeki dönemini şekillendireceğine dikkat çeken Büyükgümüş, “Öncelikle Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve toplumların 100 yılda bir hissettikleri bu afeti çok kısa sürede tekrarlayan depremlerle, depremi yeniden ülke gündeminde en üst sıraya çıktığı bir dönemi yaşıyoruz. Hepimizin zihni bununla meşgul. Bu konu üzerine düşünüyoruz. Geçmişinde Marmara depreminin acılarını hisseden bir şehrin bu sürece çok değerli bir katkı sunacağını, hem tecrübesini hem de gelecekte yapacaklarını bu konuda sahip olduklarımızı ülkemizin kamuoyuna aktaracağımız bu etkinliği de çok yerinde ve önemli buluyorum. Yalova 1999 yılında yaşadığı depremin ardından aldığı kararlarla gerek yerel ve gerekse merkezi kararların şehrimizde uygulanmasını planlaması ile o günden bu zaman arama kurtarma çalışmalarından, afet öncesi risklerin azaltılmasına kadar çok sayıda başlıkta yol kaydetti. Ama bunlar yeterli mi sorusuna ise bu gibi toplantılarda bilimin sesine kulak vererek işin uzmanları ile bu konuları ele alarak tartışıp, geliştirmek ve yarınlarımızı inşa ederken bu perspektiften hareket etmeyi, planlamayı arzu ediyoruz. Kent Konseyimizin bu konuya ev sahipliği yapmasını, üniversitemizin akademik destek sağlamasını, ticaret erbabından belediyesine değişik kamu kurumlarından sivil toplumuna kadar herkesin bu masanın etrafında bulunması da son derece değerlidir. Yalova’da bir şey yapılacaksa yapacak olan tüm aktörler siyasilerinden STK’larına, meslek örgütlerinden belediyelerine kadar herkes bu masanın etrafında. Ve inşallah ortaya çıkacak fikirleri değerlendirmeleri ve takip ederek önümüzdeki döneme ilişkin politikalarımızı bu perspektiften değerlendireceğiz” şeklinde konuştu. Çalıştay 2 gün sürecek Konuşmaların ardından çalıştaya katkı sunanlara teşekkür plaketleri de sunuldu. Termal’de gerçekleştirilen Dirençli Kentler Çalıştayı çeşitli illerdeki üniversitelerden gelen akademisyenlerin de katılımı ile 2 gün sürecek oturumlara ev sahipliği yapacak. Çalıştay sonrasında çıkacak olan sonuçlar ise bir rapora dönüştürülerek, kentin ileriki süreci için adeta bir yol haritası olacak.