Yalova Cemevi’nin Aşure İkramı yoğun katılımla gerçekleşti

Muharrem ayının maneviyatı Yalova’da aşure sofralarında buluştu. Bu anlamlı sofralardan biri de Yalova Cemevi tarafından kuruldu.

Haber Giriş Tarihi: 09.07.2025 16:48
Haber Güncellenme Tarihi: 09.07.2025 16:48

Muharrem ayının getirdiği manevi iklim, Yalova’da aşure ikramıyla taçlandı.

Yalova Cemevi tarafından düzenlenen aşure etkinliği, vatandaşların ve Yalova protokolünün yoğun katılımıyla gerçekleşti.

Programa; Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Cemevinde kurulan sofralarda bir araya gelen yurttaşlar hem aşurenin bereketini paylaştı hem de birlik ve beraberlik mesajı verdi.

‘’BU SENE MUHTEŞEM BİR KATILIM OLDU’’

Yalova Cemevi Kurucusu Sinan Giray, programın açılış konuşmasını gerçekleştirdi ve sözlerinde, ‘’Değerli canlar, Muharrem Ayı’nda 12 gün boyunca cemevinde oruçlarımızı tuttuk. Bu oruçlarda, yine vatandaşlarımızın katkısıyla bir araya gelerek oruçlarımızı açtık. Bu sene muhteşem bir katılım oldu, insanlarımız geldi, lokmalar verdiler ve birbirleriyle paylaştılar. Tabii ki ibadet çok çok önemli ancak burada oruç tutmanın en anlamlı yanlarından birisi de birlik, beraberlik içerisinde aynı sofrayı paylaşmak oldu. 12 Gün oruç sonunda bugün, bu anlamlı günde aşurelerimizi dağıtacağız’’ ifadelerine yer verdi ve tutulan oruçların kabul olmasını dileyerek, tüm katılımcılara teşekkürlerini iletti.

RESTORASYON YAPILACAK

Sözlerine devam ederken Yalova Cemevi hakkında açıklamalarda bulunan Kurucu Başkan Giray, ‘’20 Sene önce Yalova’da Cem Vakfı’nın kurucu başkanlığını yaptım. Siz değerli dostlarımız gerçekten o gün, hiçbir parti ayrımı yapmaksızın belediye meclisinde oy vererek destek gösterdiniz ve belediyenin katkılarıyla bu cemevini yaptık. Bugün, bu cemevinin yapılmasına katkı veren, destek veren bütün siyasi parti temsilcilerine ve halkımıza çok teşekkür ediyorum. Fakat cemevimiz aradan geçen zaman içerisinde yıprandı. Şimdi ise yapılması gereken işler var, yaptırmamız gerekiyor. Bu konuyla ilgilide, sayın valimiz hem etkinliklerimizde bulunuyor, yanımızda oluyor hem de aynı zamanda buranın restorasyonu ile ilgili de girişimler yaptı ve buranın restorasyonu için belirli bir bütçe oluşturdu’’ diyerek Vali Kaya’ya teşekkürlerini sundu.

‘’BUGÜN, YEDİ GÖK KATINDA YANKI BULAN BİR FERYADIN YILDÖNÜMÜDÜR’’

Yalova Cemevi Kurucu Başkanı Sinan Giray’ın konuşmasının ardından, günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapmak adına Dede Ferhat Kocamış kürsüye geldi. Kocamış burada yapmış olduğu konuşmada şu ifadeleri kullandı, ‘’Aşk ile geldik canlar, muhabbet ile geldik canlar. Gönül kapılarımızı açtık bugün. Yüreklerimizi matemle yıkadık Bugün İmam Hüseyin aşkına, Ehl-i Beyt yoluna, Hak meydanına durmuşuz. Bugün, yedi gök katında yankı bulan bir feryadın yıldönümüdür. Bu gün Hicri 10 Muharrem 61, Miladi10 Ekim 680 yılında Kerbela’da yaşanan Katliamının miladi 1345. Yılıdır. Her yıl olduğu gibi bu yılda Cenabı Hakkın rızası için oruç tuttuk ehlibeytin sevgisi ve muhabbeti için Matemi yaşadık ve şimdi de İmam Zeynel abidinin Kerbeladan kurtuluşunun, Peygamberimizin Ebter olmadığının şükrü için de Kurbanlarımızı tığladık şükür lokmalarımızı paylaşıyoruz. Cenabı hak tutmuş olduğumuz oruçları, yaşadığımız matemi ve kurbanlarımızı dergahı izzetinde Kabul ve makbul eylesin. Bugün Kerbelâ'dır! Bugün yüreklerin yandığı, gönüllerin Hakk'a döndüğü gündür. Bugün Hz. Muhammed Mustafa'nın kokusunun yere düştüğü, Şahı merdan, Şiri Yezdan, Haydari Kerrar Aliyyü'l-Murtazâ'nın bakışının göğe çevrildiği, Fatima Ana'nın yüreğinin param parça olduğu gündür...

Canlar Kerbelâ, sadece bir çöl değildir. Kerbelâ, Hak ile batılın, Mazlum ile Zalimin karşı karşıya geldiği meydandır. Orası, insanlık imtihanının yazıldığı, Zulüm ile adaletin ayrıştığı mihenk taşıdır.

Hz. Hüseyin - Allah'ın nuru, Peygamberin goncası - Zalime "Biat etmem!" diyerek yola düştü.

Çünkü onun gözünde dünya bir gölgeydi, Hak bir ışıktı. Yüreğinde sadece Ehl-i Beyt'in aşkı değil, ümmetin geleceği vardı. Yezidin zulmünü gördü ve zulme rıza göstermedi. Evlatlarını, kardeşlerini, dostlarını gözünün önünde şehit verdi, Ama Hakk'a bağlılığından, adaletten, erdemden bir adım sapmadı. Canlar Kerbelâ'da yere düşen sadece İmam Hüseyin değildi. Orada insanlık sınandı. Orada bir anne, Fatima Ana, göklerde gözyaşı döktü. Orada Cebrail sustu, arş titredi. Orada Kasım ser verdi ama sır vermedi. Orada Abbas suya değil, kardeşine susadı. Orada Zeyneb, çadırı yakılmış bir bacı değil, Zalimin sarayında hakkı haykıran bir veliydi! Bizler biliriz ki, Kerbelâ, sadece bir gözyaşı değil, bir direniştir. Kerbelâ, bir kin değil, bir tevhit öğretisidir. Kerbelâ, mazlumun duası, zalimin lanetidir! Bugün Hüseyin demek; Adaletin, merhametin, ahlâkın adını anmak demektir. Bugün Zeyneb demek; Zulmün karşısında susmamak demektir. Canlar, biz Hz Muhammed Mustafa'nın ümmeti, Şahı Merdan Aliyel Mürteza'nin talibi, Fatma Ana'nın evladı, İmam Hüseyin'in yoldaşıyız! Bizim yolumuz iman ile İkrar ile gözyaşıyla yürür. Ama aynı zamanda, Hak'la, adaletle, erdemle yürür. Kerbelâ'yı sadece gözyaşıyla değil, bilinçle, dirayetle, irfanla anlamalıyız. Matemimizi, İmam Hüseyin'e layık bir duruşa çevirelim. Orucumuzu bedenle değil; nefsimizle, egomuzla tutalım. Lokmamızı sadece sofrada değil; gönülde paylaşalım. Ve unutmayalım ki canlar. Her yerde ve her çağda bir Yezid çıkabilir, ama o yezide karşı duracak bir Hüseyin de çıkar. Zulüm bitmez ama Hüseyin'in nuru da sönmez. Yezid saltanat kurar ama Hüseyin kalplerde yaşar! Hak aşkına. Muhammed Mustafa aşkına. İmam Aliyel Mürteza aşkına...

Fatima Ana aşkına. İmam Hüseyin ve şehitler aşkına. Gelin canlar bir olalım, Hak'ta birleşelim,

Kerbelâ'yı sadece bir yas değil, bir yol bilelim. Pişirdiğimiz aşurelerde nasıl ki çeşit çeşit nimetler, birbirinin lezzetini bozmadan bir arada yepyeni bir lezzet oluşturuyorsa, bizlerde hangi dinden hangi irktan hangi inançtan olursa olsun bir birimizin hakkına riayet ederek bir arada birlik içinde aşure gibi birlik lezzeti oluşturmalıyız. Bu duygularla konuşmamı noktalarken canabı haktan tüm insanlığın barış, huzur içinde olmasını, varlıgımızın birligimizin, dirliğimizin daim olmasını, yaşantımızın hüseyni bir yaşam olmasını ve ehlibeyti hanedanı bizlerden razı hoşnut kılmasını dilerim. Yuh münkire Lanet Yezide, Rahmet Hüseyine, Rahmet Hüseyinin Yolunu sürenlere’’ ifadelerine yer verdi ve ardından dua etti.

Duanın ardından aşureler dağıtıldı.

Etkinlik, birlik ve kardeşlik duygularının pekiştiği sıcak bir atmosferle sona erdi.

Murat Can Aytemur