
Basın açıklamasında konuşan Türkiye Kamu-Sen Yalova Şube Başkanı Mustafa Deviren, “Bizler, emeğin, alın terinin ve kamu hizmetinin temsilcileriyiz. Hak aramak için buradayız, hakkımızı almak için buradayız, adalet için buradayız! Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde kamu işveren tarafı bize ne teklif etti? 2026 yılı için taban aylığa 1000 TL; ek olarak %10+6, 2027 yılı için %4+4...
Soruyorum sizlere: Bu oranlar, mutfakta kaynayan tencerenin derdine derman olur mu?
Çarşıda, pazarda, markette hızla artan fiyatlara karşı bir anlam ifade eder mi?
Kiraların maaşları aştığı bir ülkede memura, emekliye nefes aldırır mı?
Elbetteki hayır! Bu nedenle biz de bu teklife hayır diyoruz! Bu teklif ne memurun ne emeklinin sofrasına çare olur ne de yarasına merhem! Bu teklif, milyonların alın terini yok sayan bir tekliftir. O yüzden biz bu teklifi reddettik, bugün de meydanlarda yüksek sesle reddediyoruz!
Akaryakıta gelen zamlar, vergilerdeki ve cezalardaki artışlar, markette, pazarda uçan fiyatlar, zorunlu tüketim mallarındaki fahiş artışlar... Hepsi açıklanan enflasyonun çok üzerinde. Kiralar, memur maaşlarını ezip geçmiş durumda. Büyükşehirlerde ve kıyı bölgelerinde memur barınamıyor, görev yerleri boş kalıyor. Çünkü maaş ile kira yarışamaz hale geldi! Daha dün öğrenci servislerine %30 zam yapıldı. Harcamalar katmer katmer artarken, maaşlar dirhem dirhem bile artmıyor. Bir gerçeğin altını özellikle çiziyoruz:
Memur ve emekli maaşları bugün insanca yaşamaya yetmiyor. Maaşlar, her ay eriyor. Emeklilerimiz temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. İlave ek ödeme emekli maaşlarına yansıtılmazsa, bu mağduriyet önümüzdeki iki yılda daha da derinleşecek. Yoksulluk hem çalışanın hem de emeklinin kaçınılmaz kaderi haline gelecek. Kamuda aynı işi yapan, benzer eğitim düzeyine sahip ama farklı statüdeki çalışanlar arasında uçurumlar var. Getirilen bu teklif, bu adaletsizliği gidermiyor.
Soruyoruz:
Bu mudur adalet?
Bu mudur çalışma barışı?
Biz adalet istiyoruz!
Biz hakkaniyet istiyoruz!
Emeklilerimiz temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.
İlave ek ödeme emekli maaşlarına yansıtılmazsa, bu mağduriyet önümüzdeki iki yılda daha da derinleşecek. Yoksulluk hem çalışanın hem de emeklinin kaçınılmaz kaderi haline gelecek. Kamuda aynı işi yapan, benzer eğitim düzeyine sahip ama farklı statüdeki çalışanlar arasında uçurumlar var. Getirilen bu teklif, bu adaletsizliği gidermiyor. Biz, Türk ve Türkiye Yüzyılı misyonuna yakışan bir kamu düzeni istiyoruz. Bu yüzden 2026 yılı için %88,6, 2027 yılı için %45,2 oranında zam talebimizi masaya koyduk. Ama bize gelen, hayattan kopuk, enflasyon hedefine sıkışmış, masa başında hesaplanmış bir teklif oldu.
Reel artış istedik... Refah payı var mı? Geçmiş kayıplarımızın telafisini talep ettik... Telafi var mı? 3600 ek gösterge sözü verildi... Çözüm var mı? Vergide adalet dedik... Yük hafifledi mi? O halde buradan açık ve net söylüyoruz:Kamu işvereni, gerçekleşen enflasyonu, büyüme oranlarını, refah payını, artan yaşam maliyetlerini ve geçmiş kayıplarımızı dikkate alarak yeni, gerçekçi ve kabul edilebilir bir teklif getirmelidir. Bunu yapmazsanız, önümüzdeki iki yılda memur ve emekliler geçinme acziyetine düşecek, ülkemizin en nitelikli insan gücü çaresizlik içinde bırakılacaktır. Kira yardımı, eş-çocuk yardımı, ısınma, ulaşım ve yemek ücreti gibi sosyal haklarda somut adımlar atılmalıdır. Maaşlar, hayali tahminlere göre değil; markette, pazarda, kirada yaşadığımız gerçeğe göre belirlenmelidir! Bize masa başı rakam değil, alın terimizin karşılığı olan rakam gerekiyor! Bu sadece memurun değil, tüm milletin mücadelesidir! Biz buradayız, hakkımızı almakta kararlıyız.”dedi.
Mehmet Mirzacan Baran