
İYİ Parti Yalova Kadın Aile Sosyal Hizmetler Başkanı İlknur Kendir, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, engelli bireylerin haklarının kağıt üzerinde kalmaması gerektiğine dikkat çekerek hükümetin sosyal politikalarını eleştirdi. Mesajında İzmir Gaziemir’de yaşanan ve bir babanın engelli kızının yaşamına son verdiği trajik olayı hatırlatan Kendir, bu vahim tablonun sosyal destek mekanizmalarının zayıflığını ve koruyucu hizmetlerdeki eksikliği acı bir biçimde ortaya koyduğunu ifade etti. Kendir, bakım yükünün tamamen ailelerin omzuna yıkılmasının ve psikososyal desteğin yetersizliğinin, aileleri büyük bir çıkmaza sürüklediğini savundu. Kamu binaları, okullar, sağlık merkezleri ve toplu taşıma araçlarının hala tam erişilebilir olmadığını vurgulayan İlknur Kendir, dijital dünyadaki bariyerlere de işaret etti. Kamu kurumlarının internet siteleri ve e-devlet uygulamalarının görme, işitme veya zihinsel engelli bireyler için evrensel erişim standartlarından uzak olduğunu belirten Kendir, teknolojik destek cihazları için sağlanan teşviklerin de sınırlı kaldığını dile getirdi.
“BAKIM SİGORTASI YASASI ÇIKARILMALI”İYİ Parti olarak koruyan ve destekleyen bir politika anlayışını benimsediklerini belirten Kendir, çözüm önerilerini sıraladı. Ekonomik krizin gölgesinde kalan evde bakım ve engelli aylıklarının güncel koşullara uygun seviyeye çekilmesini talep eden Kendir, özel sektör ve kamudaki engelli istihdam kotalarının artırılması gerektiğini kaydetti. Kendir, 18 yaşını dolduran engelli bireylere hane geliri kriteri aranmaksızın maaş bağlanması, nadir hastalığı olan çocukların ilaca erişiminin kolaylaştırılması ve engelli çocuğuna bakan annelere sigorta ile emeklilik hakkı tanınması çağrısında bulundu. En kapsamlı öneri olarak sivil toplum kuruluşlarıyla koordine edilecek bir Bakım Sigortası Yasasının çıkarılmasını isteyen Kendir, erişilebilirliğin bir lütuf değil, sıkı denetlenen zorunlu bir standart haline getirilmesi gerektiğini vurguladı. Kendir açıklamasını, merhamet eksenli değil hak temelli bir yaklaşımla, engelli bireylerin karar alma süreçlerine katıldığı adil bir Türkiye’nin mümkün olduğu mesajıyla tamamladı.